Bravo!.. Afet için herkes toplandı
Depremle ilgili merak edilen sorular geçtiğimiz haftalarda Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panelde yanıt buldu. Beşiktaş Belediyesi ve Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) işbirliği ile Nisan ayının son haftasında gerçekleşen “Afetlere Hazır mıyız?” adlı panelde, olası bir deprem anında neler yapılması gerektiğini, sivillerin yapması gerektiği, afet merkezi ve buluşma noktaları anlatıldı. Afetler konusunda toplumu bilinçlendirme amacıyla yapılan panelde, Kaymakamlık Sivil Savunma Ekipleri tarafından özel eğitim alan Mahalle Afet Gönüllüleri, ekibin çalışmalarından, projenin öneminden ve bundan sonra neler yapılması gerektiğine ilişkin düşüncelerden söz edildi. MAG Vakfı Proje Yöneticisi Elvan Cantekin katılımcıların merak ettiği tüm soruları detaylıca yanıtlarken afetlere hazırlıklı olunup olunmadığı, binalarımızın durumu ve alınması gereken önlemler hakkında da bilgi verdi. Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Oğuz Gündoğdu ve İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe de konuşmacılar arasında yer aldı.
İsmail
ÜNAL:“Proje bizden, çaba sizden”
Minikler diş sağlığı ile ilgili ne varsa sordular, uzmanlarından öğrendiler. Beşiktaş Belediyesi ve Diş Dostu Derneği işbirliği ile ücretsiz olarak düzenlenen “Diş ve Ağız Sağlığı Eğitimleri” yoğun ilgiyle gerçekleşti. Sağlıklı bir toplum sloganıyla düzenlenen eğitimlerde minikler sorularıyla diş bakımı hakkında bir çok konuyu detaylıca öğrenme imkanı buldu. Projenin ilk gününde ilk durak, Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu idi. Okulda öncelikle 250 öğrencinin diş taraması yapıldı. Diş hekimlerinin diş fırçalama ve beslenme kültürü hakkında bilgi verdiği etkinlikte eğitime katılanlara diş fırçası ve diş macunu hediye edildi. Diş çürüğünün bir kader olmadığını, çocukluktan edinilecek diş, ağız temizliği ve bilinçli beslenme alışkanlıklarının kazandırılması temasının işlendiği eğitimlerin Beşiktaş ilçesindeki diğer tüm okullar ziyaret edilerek miniklere aktarılması amaçlanıyor. 8-10 yaş arası çocukların eğitilmesini amaçlayan proje iki aşamalı olarak gerçekleşti. 8 haftalık eğitim sınıf öğretmenleri ve gönüllü eğitmenler tarafından da verildi. Eğitimin sonunda ise eğitime katılan çocuklara Gönüllü Diş Hekimleri tarafından ücretsiz diş taraması yapıldı. Gerçekleştirilen bu proje sayesinde bugüne kadar yurt genelinde 10.000 çocuğa ulaşıldığı öğrenildi. Minikler çevreye de duyarsız kalmadı. Hem yazdı hem çizdi. Beşiktaş Belediyesi ve Uluslararası Lions 118-t Yönetim Çevresi Federasyonu işbirliği ile ilköğretim öğrencileri arasında resim ve kompozisyon yarışması düzenlendi. Beşiktaş’taki ilköğretim öğrencilerinin katıldığı “Yaşanabilir bir çevre için ne yapabiliriz?” konulu kompozisyon ve “Görmek istediğimiz çevre” konulu resim yarışmalarının sonuçları, Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle açıklandı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Beşiktaş İlçe Kaymakamı Nihat Nalbant ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır’ın katıldığı törende, birincilik ödülünü kompozisyon dalında Şair Mehmet Emin Yurdakul İlköğretim Okulu öğrencisi Beyza Tuncay, resim dalında ise Özel Ulus Musevi 1.Karma Ana ve İlköğretim Okulu öğrencisi Lara Tavasi aldı. Ödül dağlımı yapıldıktan sonra miniklere kitap hediye edildi.
LALE BAYRAMI nedeniyle yaşlıları Emirgan Korosu’nda geziye çıkarttılar
Konaklar Mahallesi’nin 50 yaş üstü sakinleri, Emirgan Korusu’nda düzenlenen geziye katılarak baharın gelişini kutladı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen gezide, yaşlılar, bir araya gelerek hem sohbet etti hem de güzel bir günün keyfini sürdü. Lale Bayramı nedeniyle düzenlenen Emirgan Korusu gezisi, yaklaşık olarak üç saat boyunca sohbet edildi, Boğaz’a karşı çaylar içildi. Laleler ile bezenmiş koruda yaşlılar bu geziyle, Beşiktaşlılar güzel ve farklı bir gün geçirdiklerini, bu tür organizasyonların gerçekleşmesinden dolayı duydukları memnuniyetleri dile getirdi.
İki minik izci belediye başkanı oldu sorularla başkan vekilini terletti!..
İzciler, Beşiktaş Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burak Reis İlköğretim Okulu İzci Grubu 23 Nisan günü Etiler’deki Beşiktaş Belediye binasındaydı. Öğrenciler, Beşiktaş Belediyesi Başkan Vekili Kemal Çiloğlu’nu makamında ziyaret etti. Minikler, belediyenin yapısı, işleyişi, başkanın görev ve sorumlulukları konusunda sorular sordu. Çiloğlu’ndan bilgi edindi. Başkan Vekili Kemal Çiloğlu ise 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi özel bir günde kendisini ziyarete gelen öğrencilerin bayramını en içten dilekleriyle kutladı ve kendilerine başarılar diledi.
Her yer KIRMIZI – BEYAZ
her yerde TÜRK Bayrakları
H er yer bayrak doldu!.. Bugüne kadar görülmemiş bir şekilde evlerine, işyerlerine bayrak asan Beşiktaşlılar etrafı adeta kırmızı beyaza boyadılar. Cumhuriyet adına Türkiye genelinde başlatılan bayrak asma olayı, daha sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile birleşince daha bir görkemli hale geldi. Bu görüntüler birçok il ve ilçede görülürken, Beşiktaş’ta da son yılların en güzel görüntüleri ortaya çıktı. Daha önceleri başlayan ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı bitmesine rağmen bayraklarını indirmeyen Beşiktaşlılar, şimdi de 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını bekliyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı da görkemli bir şekilde karşılamaya hazırlananlar, ülke için, demokrasi için ve Cumhuriyet için her yeri kırmızı beyaz Türk bayrakları ile donatmaya kararlılar.
Yıldız Mahallesi Muhtarı Şevki Yıldırım:
“Gökdelen istemiyoruz ve yaptırmayız”
Gazete Beşiktaş bu sayıda Yıldız mahallesini gezdi. Muhtar Şevki Yıldırım ile konuştu.
“Mahallemizin en büyük sıkıntısı sahile yapılacak olan gökdelen korkusudur. Sondaj çalışmasına başladılar. İnşaatı takip ediyoruz.”diye konuya giren Yıldırım konu hakkında şunları söylüyor.
“Mal sahibi İbrahim Arıkan diyorlar ama ne derece doğru bilmiyoruz, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da onayı olduğu söyleniyor. Bunu da bilemiyoruz. Mahallemiz çok küçük. Gökdelen yapılması zarar verir. Trafik keşmekeş olur, trafiği bırak burada alt yapı bile yok. Bu gökdeleni bizim mahalle kaldırmaz. Yapılması düşünülen gökdelen yerinin yakınlarında 5 katlı apartmanlar var. Beşiktaş Belediyesince ruhsatlı binalarımız var. Mahallenin dörtte biri karanlıkta kalır. Denizle irtibatımız kesilir. Oradaki evlerin değeri de düşecek. Olmaması için girişimlerimiz var. Toplanan binlerce imza var. Basına açıklama yapacağız. Gücümüz nereye kadar yeter ne kadar başarılı oluruz bilemiyoruz ama sesimizi duyuracağız.”
Şevki Yıldırım sözlerini daha sonra şöyle sürdürüyor:
“Diğer büyük sorunlardan birini de Çırağan Caddesi’nde yaşıyoruz. 2004’ten bu yana sürekli kazı halinde. Vatandaşlarımız yürüyemez oldu, ayakları kırılıyor. Bugün bile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bu kazı çalışmaları sürüyor. Beşiktaş Belediyesi açık kalan kazıların kapanmasında yardımcı oluyor ancak bitmiyor.
Bahçeşehir Üniversitesi geldi geleli burada büyük sorun var. Eğitime karşı değiliz, ancak Çırağan Caddesi’ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeteri kadar ilgi göstermiyor. Sıkıntılarımızı dile getirdiğimizde ilgileniyorlar ancak kısa süre sonra yine başka bir kazı çalışması gerçekleşiyor. Ana erterden Büyükşehir’in sorumlu olduklarını bilmedikleri için fatura, Beşiktaş Belediyesi’ne çıkıyor. Vatandaşlar dert yanıyor. Halbuki burası uluslar arası bir yol. Ana cadde çok çarpık, görseniz aklınız durur. Kaldırımlar çukur, inişli çıkışlı ve kimi tarafları tamamen çökmüş, göçük. Yaşlılar ve engelliler için oldukça sorun teşkil ediyor. “
Şevki Yıldırım diğer konularda da şöyle konuşuyor: ”Yıldız Mahallesi Türkiye’nin en farklı mahallesidir. 4 tane üniversite var, Türkiye’nin eğitimi bizden başlıyor. Ancak, buralarda, yeşil alan çocuk parkı yok. Muhtarlık binamız yer yokluğundan yapılmadı. Ancak Beşiktaş Belediyesi bize çok yardımcı oluyor. Bunun için de Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a teşekkür ediyoruz. Yollara da el attılar. Asariye Caddesi’nde Beşiktaş Belediyesi 20 senedir beklediğimiz asfaltımızı yaptı. Çok güzel oldu. Zaten belediyemizle ilgili hiçbir sorun yaşamıyoruz. Öte yandan İSKİ, BEDAŞ ile irtibatımız da iyi. Sadece ana arterde çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Sahil tarafının temizliği ile ilgili vatandaşlarımızdan şikayet alıyoruz. Beşiktaş bölgesini gezdiğimiz zaman bir çok mahallemizi bir çok yerden daha iyi buluyorum. Özellikle, mahallemiz sınırları içinde Kaymakamlık, emniyet gibi birimlerin olmasıyla da hırsızlık konusunda daha güvencede olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da şikayetler oldukça az sayıda. Bir belediye başkanın halkın içinde çok fazla dolaşmasının faydalı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bir çok kişi bir şey isteyecektir ve söz verip de yapmadı denilmesi, rencide olunması söz konusu olunca dolaşılmaması daha iyi. Başkanımızın, semt toplantıları gibi organizasyonlarını çok beğeniyorum ve çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Ülkenin genel olarak durumuna baktığım zaman, gidişatı iyi görmüyorum. Vatandaşın tokadı ağır olur. Seçim zamanı bu durum netleşecektir. Biliyorsunuz, Beşiktaş’ta Atatürk’ün fotoğrafları yol boyunca asılıydı. Taşlanıyor. Yapılıyor yeniden taşlanıyor, kırılıyor. Cumhuriyetimize sahip çıkalım.”
Avrupa’yı fethettiler!..
Mikado’nun Çöpleri adlı oyun geçtiğimiz hafta içinde Avrupa’yı fethetti… Fransa ve Almanya’da tiyatroseverlerle buluşan Mikado’nun Çöpleri adlı oyun izleyicilerden tam not aldı. Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu Prodüksiyon Tiyatro Topluluğu ilk kez 2006 yılında sahnelediği “Mikado’nun Çöpleri” Paris ve Berlin’i içine alan kısa bir Avrupa turnesine çıktı. Melih Cevdet Anday’ın ölümsüz eseri, Nisan ayında Paris Marie Bell Tiyatrosu ve Berlin Urania Tiyatrosu’nda seyirci ile buluştu. Sahneye konan oyunda iki yetenekli sanatçı Timuçin Esen ve Devin Özgür Çınar rol aldı. Türk Tiyatro tarihinin en önemli çalışmaları arasında gösterilen “Mikado’nun Çöpleri” adlı oyunun konusu, 1960’lı yıllarda geçiyor. Oyunda kadın ve erkeğin toplum içindeki konumları, birbirleriyle ilgili değerlendirmeleri çarpıcı bir sorgulama yoluyla ele alınıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Kültür Sanat Platformu Prodüksiyon Tiyatrosu’nun Avrupa turnesine çıkmasından mutluluk duyduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Beşiktaş Belediyesi kentin kültürel standartlarını daha da yukarı çekmek ve toplumun daha geniş kesimlerinin kültür sanat etkinliklerine katılımını sağlamak için çalışmaya devam ediyor. Bu tür etkinliklerle Beşiktaş’ı kültür ve sanat için sadece Türkiye çapında değil, uluslararası bir çekim merkezi haline getirme hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.”
Kerim Afşar ve
Salih Tozan anıldı
İ ki emektar sanatçı Kerim Afşar ve Salih Tozan, “Ustalara Saygı” adı altında düzenlenen gecede anıldı. Geçtiğimiz haftalar içinde gerçekleşen anma etkinliklerinden ilki Salih Tozan için düzenlendi.
Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda, sinemaseverler Salih Tozan belgeselinin galasında bir araya geldi. “Sinemada Bir Usta/ Bir Hafta sonu: Salih Tozan” adlı etkinliği, Faruk Şüyün hazırlayıp yönetti. Gala gösteriminin ardından ise bir panel düzenlendi. Panele Ertem Göreç, Fikret Hakan, İhsan Devrim, Muhterem Nur, Nedret Güvenç, Savaş Dinçel, Sırrı Gültekin, Ülkü Erakalın, Zafer Önen, Salih Tozan’ın oğlu Ceyhun Selahattin Tozan, kızı Ece Tozan ve torunları katıldı. Katılımcılar, Tozan ile ilgili anılarını, duygu düşüncelerini konuklar ile paylaştı. Diğer bir etkinlikte ise konuşulan isim, tiyatro ve sinema dünyasının usta ismi Kerim Afşar’dı. Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye bir çok ünlü isim katıldı.
SPOR HABERLERİ
Siyah Beyazlılar’dan derbi sonrası mesaj var
“AĞLAMA DOSTUM!…”
Kupaya bir adım kaldı!.. Kayseri Erciyessporu’da saf dışı bıraktıktan sonra kupa Beşiktaş’ın olacak. Kayseri Erciyesspor Trabzonspor gibi bir devi eledikten sonra, Beşiktaş’ta geçtiğimiz hafta içinde Fenerbahçe’yi kupanın dışına itti. İnönü’de 1-0 yendikleri Sarı- Lacivertli ekiple Saraçoğlu Stadı’nda 1-1 berabere kaldı. Bu sonuçla Beşiktaş, Fenerbahçe’ye karşı yenilmezlik serisine devam etti. Ama en önemlisi kupaya bir adım daha yaklaştı. Derbiden sonra Beşiktaş Gazetesi’nin internet üzerindeki forum sayfası ve mail kutusu bu maçla ilgili görüşlerle doldu. Siyah beyazlılar taraftarın gazetesi’ne yine büyük ilgi göstermişti. Kupayı alacaklarını söyleyen Siyah-Beyazlılar, Fenerbahçe’yi futbolcular ve yöneticilerin yaptıkları çirkin davranışları eleştirdiler. İşte mesajlardan bazıları…
BAKİ’NİN HEYKELİNİ DİKİN
Baki Mercimek harikaydı. Ona yüklenmek hata. Takımın en iyisiydi, İbrahim Üzülmez’in hiç oynamadığı maçta tek başına mücadele etti. Ahmet Karaca.
SAHAYA EKSİK ÇIKALIM
Hakem hatalıydı belki ama iki takım içinde hata yaptı. Beşiktaş eksik kalınca mı yenecekler? O zaman sahaya 9 kişi çıkalım. Ali Pekmezci.
ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI
Runje günündeydi. Beşiktaş iyi oynamıyor ama mücadele ediyor. Önemli olan Fener’e yenilmeme-miz ve kupayı almak. Ha gayret, az kaldı. Ufuk Çoban.
AZİZ BAŞKANI BEKLİYORUZ
Başkan maça gitti on binlerce Fenerbahçeli arasında maçı izledi. Aziz Yıldırım İnönü’ye gelmeye korkuyor mu? Lig maçına gelsinler küfür değil, misafir edelim. Selim İleri.
KUPA ARTIK BİZİMDİR
Turu geçeceğimize inanıyordum. Fenerbahçe bizim ilacımız. Onlarla moral buluyoruz. Kupa bu saatten sonra bizimdir. Kadir Basmacı.
ZEVKTE KEYİFTE BİZİM
Fener yenilince her zaman yaygara yapar. Lig için zemin arıyorlar. Bunların üzerinde durmayın, turun keyfini yaşayın. Cenk Özdemir.
ALİ KOÇ’A YAKIŞMADI
Hakeme yıktılar, teknik direktör hatası, yönetim hatası ikinci planda kaldı. Ali Koç’un demeci yenilir yutulur cinsten değil. Ceza almalı. Kenan Kıvrık.
FEDERASYON CEZA VERMELİ
Sahaya atılmadık şey kalmadı. Bakalım federasyon ne yapacak? Kendi kabahatlerini örtmek için ağlaşıyorlar, taktik bunlar!.. Özgür Güloğlu.
ÖNCE KENDİLERİNE BAKSINLAR
Beşiktaş çatır çatır turu geçti. Şaibe arıyorlarsa kendilerine baksınlar. Hakem hatalı olabilir ama Uğur Boral’ın hareketini kimse konuşmuyor. Bana göre Baki Mercimek’in golü verilmedi. Umut Canik.
TÜMER İKİNCİ AYHAN VAKASI
Tümer golden sonra kendini yırttı. O ne hırs öyle!… Sahna içinde de oldukça agrasifti. İkinci bir Ayhan vakası yaşıyoruz. Tekin Arpacı.
BUNLARIN HEPSİ NUMARACI
Tuncay’a dikkat edin, sürekli tahrik ediyor. Hakemi etki altında tutmaya çalışıyor. Ne zaman öne geçseler hemen yumuşuyor. İyi niyetli davranışlar sergiliyor. Nalan Alper.
AĞLAŞIP DURMASINLAR
Federasyondan şikayetleri varsa indirsinler, ağlaşıp durmakla iş olmaz. Yahut sahaya çıkıp yensinler, işleri güçleri provokasyon. Hüseyin Balcı.
ŞAMPİYON DA OLAMAZLAR
Fener bu moralle şampiyonda olamaz. Aurelio, Ricardinho’ya saldırıp, vurmuşsa dava açılsın. Saha dışındaki olay özürle olmaz. Yönetim işe el atsın, takip etsin. Suat Yazgan.
SPOR YAZARLARI OYLUYOR
Beşiktaş Gazetesi, “Beşiktaşlı Yılın Sporcusunu (2)” seçiyor
Beşiktaş Gazetesi 2006-2007 sezonunda da yine Beşiktaş’ın en iyi futbolcusunu seçiyor. Geçen sayıda her maçtan sonra yapılan oylama sonucu; Sergen Yalçın altı maçta en çok göze batan oyuncu oldu ve kupasını aldı. Yılın Beşiktaşlı futbolcusunu seçmek için her maçtan sonra görüş aldığımız isimler şöyle: Atilla Gökçe, Güven Taner, Kazım Kanat, Zeki Çol, İlker Ateş, Korkut Göze, Gülengül Altınsay, Vedat Okyar, Salih Sezer, Hayri Ülgen, Atıf Keçeci, İsmail Er, Ömer Güvenç, Sanlı Sarıalioğlu, Bilal Meşe, Faik Gürses, Adnan Aybaba, Fatih Doğan, Zafer Arapkirli, Basri Baykoç, Yemen Ekşioğlu, Gültekin Onay. İlk maçta göze batan oyuncu İbrahim Üzülmez oldu. İkinci haftada ise, G.Antep maçında attığı iki golle Bobo birinci oldu. Üçüncü haftada oynanan Denizli maçında Gökhan Zan, dördüncü hafta Konyaspor maçında Burak seçildi. Trabzonspor maçında ise “Maçın yıldızı yok” denildi. G.Saray maçında yine isim çıkmadı, Ankaragücü maçında Ali Tandoğan aldı. Kayseri Erciyes-Beşiktaş maçında Gökhan Zan G.Birliği maçında yine Gökhan Zan, Rizespor maçında ise isim yoktu. Sakarya karşılaşmasında da maçın yıldızı seçilemedi, Antalyaspor maçında ise 3 gol atan Bobo maçın yıldızıydı. Beşiktaş-Sivas maçında hiçbir futbolcuya spor yazarlarından oy çıkmadı. F.Bahçe derbisinde Koray Avcı, Bursaspor maçında Ricardinho, Ankara – Beşiktaş maçında ise otoritelerin görüşleri yıldız oyuncunun olmadığı yönündeydi, Beşiktaş-Kayseri maçında ise göze batan oyuncu Ricardinho’ydu. İkinci yarının ilk maçında ise en fazla oyu Nobre aldı. Denizli ve G.Antep maçlarında en çok oyu Koray Avcı aldı. Yorumcuların, Konya ve Trabzon maçlarında yıldız futbolcu olmadığını açıkladılar. Galatasaray maçında Ricardinho, A.Gücü karşılaşmasında ise Runje maçın yıldızıydı. Kayseri Erciyes maçına Baki Mercimek en çok oyu aldı. G.Birliği maçında Nobre, Rize maçında Runje en çok oyu topladı. Sakaryaspor maçında İbrahim Toraman, Antalya maçında ise Murat Şahin spor yazarlarından en çok oy aldılar.
Çarşı’dan örnek davranış
Beşiktaş’ın en büyük taraftar grubu Çarşı, Beşiktaş’ın Antalyaspor ile karşılaşacağı günün sabahında toplu olarak Kızılay’a kan bağışında bulundu. Alen’in de aralarında bulunduğu Siyah – Beyazlı grup, önce kan verme talep formunu doldurdu. Görevliler uygun olanları kuyruk oluşmasına izin vermeden, Kızılay çadırında uygun konuma getirdi. Kan verme işleminin sona ermesinin ardından görevliler Beşiktaşlılara teşekkür etti, kaybettikleri kanın tekrar sağlanması açısından tatlı lokmalardan ve meyve sularından ikram etti. Projeye destek verenler arasında bulunan Amigo Alen, kan veremediğini ancak böyle bir olayın gerçekleşmesinden dolayı memnuniyetini dile getirdi. Didem TUTAL
Baskı artık geride kaldı!..
Beşiktaş İnönü Stadı’nda oynadığı son 13 resmi maçı da kazanarak müthiş bir seri elde etti. Siyah Beyazlı ekip, İnönü Stadı’nda Antalyaspor’u 1-0 yenerek hem şampiyonluk yarışını sürdürdü, hem de geçtiğimiz yıllarda baskı var denilen İnönü Stadı’ndaki galibiyet serisini devam ettirdi. Beşiktaş kendi evindeki 8 Turkcell Super Lig, dördü Türkiye Kupası ve biri de UEFA olmak üzere toplam 13 maçı ardı ardına kazanmasını bildi. Kazandığı maçlarda rakiplerine şans tanımayan Kara Kartal toplam 27 gol attıp, kalesinde 7 gol gördü. Kartal ayrıca İnönü Stadı’ndaki son 7 resmi maçında kalesinde sadece bir gol görerek savunma başarısıyla göze battı.
‘Akil adamlar her zaman
ön plana çıkmaz, iş yapar’
BJK Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz Beşiktaş Gazetesine konuştu. Seçimlerden hemen sonra söz verdikleri gibi hemen işlere koyulduklarını söyleyen Karadeniz çok önemli konuların altını çizdi. Seçim öncesi ve sonrası süreci tüm içtenliğiyle anlattı.
Öncelikle yaptıklarınızdan başlarsak, bu güne kadar nelere el attınız? Ana başlıklarla özetler misiniz?
Seçim arifesinde ne yapacağımızı söylemiştik. Göreve başladıktan sonra hemen o işleri yapmaya başladık. Divan üyeleri ve yönetimle yaptığımız temas sonrasında haftanın iki günü doktor tahsis edildi. Diğer sağlık kuruluşlarıyla da ilgili tahlillerde, tedavilerde yüzde 60 varan indirimler sağlandı. Daha sonra mali sıkıntıya düşmüş kulüp üyelerinin müracaatları var. Bunları değerlendirdik. Ben de yardım sandığı kurulmasına söz vermiştim. Onun alt yapısını hazırladım, yönetim kuruluna teklifimi yaptım. Türkiye’de futbolun olmazsa olmazları üç büyük kulüplerdir. Üç büyük kulüp eskiden maçlarda aynı tribünde otururdu. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe yan yanayken şimdi kendi seyircilerimiz bir araya gelemiyor. O zaman bu kulübün önde gelen insanları, yaşlı insanları, akil insanları varsa kendi aralarında anlaşması lazım. Bu konuyla ilgili gerekli girişimlerde bulundum. Teklifimi de yaptım. Üç büyük kulübün divan başkanları tarafından uygun karşılandı. Bu Üç kulübün başkanları resmi davetlerde el ele sıkışmıyorlarsa onların divan başkanları el sıkışsınlar. Başlangıç olur. Ayrıca çok önemli bir konuyu daha tamamlıyoruz. Örneğin 15-20 gün önce ülkelerin futbol federasyonlarına AB kriterlerini empoze edildi. Türkiye’ de buna uyacaktır. Onun hazırlığını şimdiden yapmak lazım. Bu nedenle bir Avrupa masası kurdum. Bu konuyla donanmış, yetenekli ve lisan bilen arkadaşlarımızı, üyelerimizi çağırdım, toplantı yaptık. Bu konuyla ilgili Mehmet Özdilek’i masanın başına getirdim. 12 kişi çalışıyorlar. Buradaki maksat yönetim kuruluna bir servis yapmaktır. Adamlar diyor ki;, bundan böyle Avrupa kupalarındaki maçlarda takımı 25 kişi olarak bildireceksin, bunun içerisinde de 8 tanesi alt yapıdan gelmiş oyuncu olacak. Bu sekiz kişi, üçte bir demektir. Bugünden bu kriterleri kavrayabilmek gerekir. Çalışmaları bitince yönetime sunacağız. Yönetim Kurulu çok dolu. Bu nedenle bizim onlara servis yapmamız lazım. Onlar tatbik ederler veya etmezler.
Kör kuruşun hesabını soracağım demiştiniz? Yönetimle çalışmalarınız ne durumda?
O benim kongrede yaptığım konuşmadır. Oradan yanlış bir şey çıkarmak doğru değil, her Beşiktaşlı’nın görevi, kör kurusun hesabını yapmaktır. Ben netice olarak divan kurulu başkanı olurken benim sayın başkanın hesaplarını didik didik etmeye gelmiş bir pozisyonum olamaz ki. Ben böyle görevim de yok. Tüzük de bana ne görev vermişse ben o görevi yaparım. Benim söylediğim genel anlamdadır, onu sayın başkanın da, genel sekreterin hatta üyelerin bile kovalaması gerekir. Genel anlamada “Beşiktaş’ın kör kurusun hesabını önünüze koymaktan kaçınmayacağım” dedim, yine aynısını söylüyorum. Zaten bu kulübün denetim organı var, denetleme kurulu var. Onlar bu raporu hazırlayacak, bize sunulacak biz bakacağız. Zaten onun haricindeki herşey spekülasyondur. Özetle; yönetimle çalışma fevkaladedir. Yönetim kurulu içerisinde bazı arkadaşlarımız var divan üyesi… Bunların benden önceki arkadaşı desteklemiş olabilirler. Bundan doğal ne olabilir? Bunları tenkit etmemek lazım, ben bunları büyütmedim, yönetim kurulunun da bizim karşımıza çıkıp “Biz bunu istemiyoruz” dediği yok. Başkan zaten hap tarafsız kalmıştır. Divan, yaşlı ve tecrübeli arkadaşlardan, akil insanlardan kurulduğuna göre, yönetim kuruluna ters düşecek, onunla karşı karşıya gelecek bir durumda olamaz, olmamalı da zaten. Bugünkü yönetim kurulu başkanı benim aile dostumdur, oğlum yerindedir. Babası yakın arkadaşımdır. Başkan benim oğlum yerindedir ama beni çağırdığı zaman ceketimi ilikleyerek önüne giderim. Çünkü o Beşiktaş kulübünün başkanıdır. Beşiktaş’ın meselelerini sokağa dökecek bir pozisyon içinde olamayız. Ayrıca; 25-26 milyon dolar para vermiş bir adama tu kaka kim yapabilir. Bazıları diyor ki “Alacak”… Alacak tabii… 3 sene içinde faizi falan hesap edildiğinde önemli bir para bu… Bunları yok sayarsan, Beşiktaş kulübüne yönetici olamazsın. Yanlış olduğunda muhakkak söylerim. Ancak bunları kamuoyu önünde de yapmam. Aile içi meseleleri paylaşmam. Beşiktaşlılık budur duruşunu budur. Zaten bugüne kadar da en ufak bir terslik olmamıştır, olacağını da zannetmiyorum.
Süleyman Seba yıllar sonra Divan seçimine geldi deniyor, bu konuda söyleyecekleriniz nelerdir?
1984 Süleyman Seba’nın da bulunduğu seçimde 43 reyle kaybettik. Ben o yönetimin basın sözcüsüydüm. Yani; Seba benim doğal muhalifim. Seba için 16 sene eski yönetimin bir basın sözcüsü olarak, hiçbir gün bir aleyhte beyanat vermedim. Hiç mi hatası olmadı, insandır hata yapmış olabilir. Sayın Seba hatalarını, küçük meseleleri büyüterek yapmıştır ama Beşiktaş kulübü için bulunmaz bir fırsattı ve o fırsat iyi değerlendirdi. Beşiktaş kulübü onun devresinde, çağ atlamıştır. Bugün bir Ümraniye bir Akaretler onun eseridir. Bunları muhalefet zihniyeti ile reddedersek bize yakışmaz. Bunlar ona nasip oldu. Bu insan 10-15 sene kongrelere gelmiyorsa ve benim seçimimde geliyorsa bunu iyi araştırmak lazım.
Madem konu açıldı, Şeref beyle mücadele nasıl geçti, öncesi ve sonrasında olaylar nasıl gelişti?
Şeref Nasır devir teslimde bir takım beyanatlar verdi. Ben ise, seçimi hiçbir zaman arkadaşımın hataları üzerine bina etmedim. Nasır; “Şu geldi, bu geldi” dedi. Serdar Bilgili yi öne sürdü. Ben de diyorum ki; yani onların gelmesinden doğal ne olabilir, gelmemeleri hata olurdu. Şeref Nasır başarımı küçültmek için yapıyor. Bunu yapma, benim basarımı küçük görme dedim. Sen de netice olarak üç reyle bu koltuğa oturdun. Ben ise, sana üçte bir fark attım. Bir insan ne kadar rey getirebilir, 20-30 40 tane m?.. Ben hepsini aşıyorum. Tüm bunlara rağmen, büyük kulüpte bir yemek verdim ve basına dahi açıklamadım. Şahsi davetimdi ve bütün divan kurulunu yemeğe davet ettim. Seçim öncesi değil, sonrası yaptım. Bir ilki gerçekleştirmek istedim. Herkesi kaynaştırdım. Orada Sayın Şeref Nasır’a yani rakibime, kendi yemeğimde ve kürsüde konuşma hakkı verdim. Dünyada görülmemiş bir şey bu… Ben demokratik kurallara riayet eden insanım. Seçimden sonra hiçbir zaman muhasebe yapmam ama o bana yaptı… Bu kötülüktür. Yine de hepimiz Beşiktaşlıyız ve benim bir kırgınlığım yok.
Hentbolcular namağlup şampiyon
“HELAL OLSUN SİZE”
Hentbol Takımı, 2006-2007 sezonu Şampiyonluğunu büyük bir coşkuyla kutladı. Saha ortasında kümelenen ve şampiyonluk şarkıları söyleyen oyuncular, kupayı Hentbol Federasyonu Başkanı Tarık Cengiz’in elinden aldı. Siyah-Beyazlılar, şampiyonluğu doyasıya kutladı. Genel Sekreter Kenan Öner, Asbaşkan Ertunç Soğancıoğlu, Tesisler Komitesi Başkanı Hüseyin Yücel ve Hentbol Şubesi’nden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Deriş, kazanılan kupayı havaya kaldırdı. Kaptan Cengiz Hatırnaz, üç yılda iki kere şampiyon olduğunu belirterek, “Şampiyonluk çok sevindirici, çok heyecan verici bir duygu. Benim Beşiktaş’ta üçüncü senem ve ikinci defa şampiyonluk yaşıyorum. 1 şampiyonluk hariç 3 sezonda bütün kupaları topladık. Artık Türkiye Kupası için mücadele edeceğiz ve onu da taraftarlarımıza armağan edeceğiz” şeklinde konuştu. Muzaffer TOPAL
Her sayıda bir futbolcunun burç analizini yapıyoruz
Murat Şahin: Fedakar
Kova burcunu taşıyanların en önemli özellikleri arasında fark yaratmak, farklı olmak vardır. Gayet yenilikçi, özgün olmayı isteyen ve sosyal yanı da oldukça kuvvetli kimselerdir. Ancak kimi zaman asi oldukları da bilinir ancak genel olarak yapılarında bulunan bir davranış değildir. Murat Şahin, Kova burcunu taşıyan biri olarak şu özelliklere sahip bulunuyor: Reformcu, kendini geliştiren, ilerleyen, özgür düşünceli, insancıl, demokrat, evrensel, yardımsever, toleranslı, açık görüşlü, sosyal, dışadönük, bağımsız, orijinal, bohem, sıradışı, yenilikçi, devrimci, içgörülü, akılcı, buluşçu, hızlı, parlak, bilimsel, düzensiz, isyankar, disiplinsiz, fanatik, ikna olmayan, uçuk, düşüncesiz, tuhaf, tutarsız, ilgisiz, kayıtsız.
Kova insanı hava elementi ve sabit nitelik özellikleri taşır. Yönetici gezegeni özgür ruhlu Uranüs’tür. Kova, akıllı, bilgili, bağımsızdır ve zor durumda kaldığı anlarda kendini kurtaracak beceriye sahiptir. Dahilerin burcudur ve kimsenin aklına gelmeyen en uçuk fikirler ondan çıkar.
Kova toplum yararına çalışmaktan zevk alır. Zekasını ve teknolojiyi birleştirerek insanlığın yaşam standardını yükseltmeye çalışır. Kova insanı oldukça idealisttir. Statü ve marka yerine özgünlüğün peşindedir. Öte yandan, modern görünüşüne rağmen inatçı ve sabit fikirli olabilir. İlerici ama radikal fikirlere sahiptir. Dikkafalı ve özgürlüğüne aşırı düşkündürler ve bununla ilgili bir durumda isyankar ve asi bir yapıya bürünebilirler. bilimleri, astroloji gibi alanlar ona göredir. Murat Şahin’in zayıf noktası ayak bilekleridir, dans ederken, buz pateni, jimnastik ya da kayak yaparken özellikle dikkat etmesi gerekir. Bu tip aktiviteleri yaparken bandajla bileklerinizi desteklerse kendisini daha iyi hissedebilir. Dolaşım sistemi de hassas olduğu için spor yaparken kendisini sıcak tutmasında fayda var. Yeni trendler hep ilgisini çeker ve beslenme ve egzersizde de yeni akımları takip eder.