Hakan kardeş, seni Wolfsburg’a karşı Şampiyonlar Ligi maçından sonra bir hayli hırpaladık. Doğruya doğru. O gün belki de bir kalecinin yaşamaması gerekenleri yaşadın. Yerle bir oldun! Yerle de bir ettik seni. Dün için kusura bakma, sana “Pardon” demek zorunda hissediyorum kendimi. Hani derler ya, “Bir kaleci bir maçı alır da verir de” Sen bir maçı verdin, bir maçı aldın! Bana sorarsan her maçı al. Ben sana ne dedim: ‘Sen de yetenek var konsantrasyon yok.’ Bak doğru mu yanlış mı sen kendin düşün.
İki farklı maç, iki farklı Hakan! Denizli hocam doğru bir düşünce ve şablonla bu maça çıktı. Her zaman tek forvet ve doğru zaman. İşte bu oluştu. Baktığımız zaman diyoruz ki, bu takım tek forvet oynar. Bazen Nobre bazen de Bobo. Ben buna da saygı duyarım. Bu bir teknik adamın tercihidir. Başarılı olduğun müddetçe, İbrahim Toramanher zaman bir sigortadır. Öyle olmuyor mu? O oynadığı zaman bir başka rahat oluyorum!
10 numara iş yaptı
Şampiyonlar Ligi maçında dedik ya, “Ernst’in de Beşiktaş’ın da motoru tekledi” diye. Bak dün Ernst’in motoru, şanzımanı sağlamdı. Bir de öyle bir salladı ki yani resmen Schumacher gibi. Vınnn diye top ağlara! Her şey tamam da Denizli hocam, ben bu maçta Uğur İnceman’a pek sıcak bakmadım. Belki sen de başlangıçta sıcak baktın ama sonradan da soğuduğun belli. Yusuf’u, oyuna aldın, Tabata’yı çıkardın, Yusuf’u oyuna almakla da 10 numara iş yaptın. Uğur’u çıkarıp İbrahim’i almakla 11 numara iş yaptın, Nobre’yi çıkartıp Bobo’yu oyuna almakla 9 numara iş yaptın. 9 numara ne biliyor musunuz? “Kartal gool gool gool…” Trabzonspor büyük bir camia. İyi bir kadroya sahip ama çok sesli bir kadroya sahip değil. Belki ilerleyen haftalarda bunu başarabilirler. Çünkü Trabzon’da potansiyel var.. Hakem Kuddusi Müfütüoğlu, Avni Aker’de 10 numara maç yönetti, herkes orasından burasından bir şeyler bulabilir ama o da hikaye olur!