HAMAMLAR

hamam

HAMAMLAR HAKKINDA

Beşiktaş’ta ilk hamamlar 16.yy’da inşa edilmiştir. 18.yy’a kadar başka hamam inşa edilmemesi Beşiktaş’ın Tarihi yarımada gibi düzenli su şebekesine sahip olmamasına bağlanabilir. 1730’dan sonra Taksim Suyu tesislerinin yapımına başlamasıyla Beşiktaş Düzenli suya kavuşmuş, buda hamam sayısının artmasını sağlamıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan (Cevdet –Belediye no. 2706 ) 20 Cemaziyel evvel 1180 ( 24 Ekim 1766 ) tarihli İstanbul hamamlarına ilişkin bir belgede Beşiktaş’taki hamamlar şöyle sıralanmıştır: Köprübaşı Hamamı (çifte hamam –Sinan paşa Vakfı); Arap İskelesi yanındaki hamam ( çifte hamam –İbrahim Paşa Vakfı); Kitapçılar Hamamı ( Beşiktaş Çarşısı yakınında – kuşluk hamam); Çinili Hamam ( Yahya Efendi Tekkesi yakınında –kuşluk hamamı); Kılıç Ali Paşa Hamamı (kuşluk hamam – Ali Paşa Vakfı), Cedid Çırağan Hamamı ( kuşluk hamam ); Ortaköy Hamamı (çifte hamam Hüsrev Kethüda Vakfı); Kurçeşme Hamamı (Bostancı Ocağı – kuşluk hamam ); Bebek Hamamı (kuşluk hamam). Bunlara 19.yy’da inşa edildiğini sandığımız Yıldız Hamamı ile Ortaköy’deki İstanbul –ı Amire Hamamı’nı da ekleyebiliriz. Aşağıda hakkında bilgi bulunabilen hamamlar sıralanmıştır.

ARNAVUTKÖY HAMAMI

Günümüze ulaşamamıştır. Evliya Çelebi 17.yy ortalarında Arnavutköy’ü nü anlatırken “… cami, mescid, imaret yoktur. Bir küçük hamamı vardır” diye varlığını bildirdiği bu hamam İzzet Mehmed Paşa Çeşmesi ve paşanın “İzzetabad” diye anılan köşkünün karşısında bulunuyordu. Yeri tam olarak boyalı köşk, Abdullah Molla ve Sucubapçesi sokaklarının sınırladığı ada üzerindedir. 60 yıl öncesine kadar harabesi duran bu köy hamamından bugün sadece beşik tonoz örtülü su haznesinin kalıntıları kalabilmiştir.

BEBEK HAMAMI

Bebek – Rumelihisarı Caddesi ile Bebek Hamamı Sokağı’nın kesiştiği yerde, köşe başında bulunuyordu. Ayvansarayi “Fevkani caminin altında çeşmesi vardır… ve karşısındaki vaki tek hamam bu vakfın müsakkafatındadı.” Şeklinde yapıyı zikretmektedir. Şey hülislam Küçük çelebizade İsmail Asım Efendi’nin Lale Devri için önemli bir kaynak olan Tarih’indeki bir kayda göre, bu hamam Bebek Camii, Bebek Kasrı (Hümayunabad Kasrı ) ile birlikte çarşı içindeki bazı dükkanlar da dahil 1138 / 1725 –26’da III. Ahmed’in yaptırdığı camiye vakıf olarak yapılmıştır. Küçük bir köy hamamı hüviyetinde olan Bebek Hamamı’nın caddenin genişletilmesi sırasında 1918 –1925 yılları arasında yıktırıldığı sanılıyor. Bugün, hamamın adını taşıyan bir sokaktan başka izi kalmamıştır.

DERE İÇİ HAMAMI

Ortaköy’ün Ayazma mevkiinde olduğu bilinen bu hamam da İstanbul’un yok olan hamamlarından biridir. Bulunduğu yer tam olarak bilinmese de, kurumuş olan Ortaköy Deresi’nin yakınında inşa edilmiş bir yapı olması gerekir. Söz konusu bölgede Asmalı hamam Sokağı diye bir sokak varsa da, burada bir hamam ya da ona ait bir harabe bulunmaktadır. Dere içi Hamamı Teşrifati Hacı Mahmud Efendi Camii’ne vakıf olarak yapılmıştı. Bu caminin yerine son yıllarda yeni bir cami yapılmıştır.

KETENCİLER HAMAMI

Beşiktaş’ta Barboros Hayreddin Paşa Türbesi’nin yol aşırı karşısında olduğu bilinen bu hamam Beşiktaş Meydanı’nın düzenlenmesi sırasında 1936 yılında yıkılmıştır. Şinasi Akbatu bu hamamın 1180 /1766 yılında Seyyid Mustafa ve oğlu Seyyid Mehmed Emin’in mülkleri olduğunu belirtir. M,N Haskan da, Hadika’daki bir notu değerlendirerek Süleyman Ağa’nın mescit ile birlikte yaptırdığı sübyan mektebinin karşısındaki hamamın bu olabileceğini belirtir.

KÖPRÜBAŞI HAMAMI

Beşiktaş’ta, Sinan Paşa Külliyesi’nin bir parçası olarak , caminin yol aşırı ilerisine, güneybatısına yapılmıştır. 963 /1555 tarihli olan külliyenin banisi Kaptan-ı Derya Sinan Paşa, mimari Koca Sinan’dır. Hamamın yeri Beşiktaş Caddesi ile Hayrettin İskelesi Sokağı’nın birleştikleri köşedir. 1957’de caddenin genişletilmesi amcıyla yıkılmıştır. 19.yy sonlarında kurulmuş olan Beşiktaş Deresi’nin üzerindeki, günümüze gelememiş köprünün başında bulunmasından dolayı Köprübaşı Hamamı diye anılıyordu. Bir çifte hamam şeklinde inşa edilmiş olan Köprübaşı Hamamı’nın soyunmalık kısımları batıda yer alıyordu. Kalın duvarlar üzerine oturan, aydınlık fenerli ve tromplu büyük bir kubbesi bulunan erkekler kısmının soyunmalığına giriş caddeye bakan cepheden, iki yanında sütunlar bulunan sundurmalı bir kapıdan; tonoz örtülü kadınlar kısmının soyunmalığına giriş ise yan sokağa bakan batıdaki küçük bir kapıdan sağlanıyordu. Aynı bölüm, kadınlar kısmında iki tane kare planlı ve küçük kubbeli mekan ile ortada beyik tonozla örtülü antreden meydana geliyordu. Erkekler kısmının sıcaklığı geniş sivri kemerler ile sığ nişler içine alınmış kurnalı, kubbe örtülü iki halvet ve ortada sekiz kenarlı mermer göbek taşının bulunduğu sofadan meydana geliyordu. İstanbul’daki klasik dönem Osmanlı hamamlarının en güzel örneklerinden biri olan Köprübaşı Hamamı’nın “sanatsal bir değer taşımadığı” düşüncesiyle Anıtlar Yüksek Kurulu kararı ile yıktırılması Beşiktaş’ın tarihi dokusuna zarar verdiği gibi, önemli bir mimari eser de yok edilmiştir. Takiben altı kurmalı, hela ve usturalık bölümleri olan ılıklığa (kese yeri) geçilir. Sıcaklık kısmı, ortasında mermer göbek taşı bulunan on üç kurnalı ve tek halvetli bir bölümdür. Günümüzde halveti sauna haline getirilmiştir. Köy içi Hamamı’nın her iki bölümü de bugün işlevlerini sürdürmektedir.

KURUÇEŞME HAMAMI

Evliya Çelebi’nin adını zikrederek, çift taraflı olduğunu belirttiği bu hamam Kuruçeşme’de Tezkireci Osman Efendi Camii ile Beyhan Sultan Çeşmesi’nin arasındaki bölgede bulunuyordu. Akbatu’nun Bostancı Ocağı hastaları vakfından olduğunu belirttiği bu hamam 1950’li yıllarda harap bir vaziyette duruyordu. Çok kubbeli tipik bir çifte hamam olduğu bilinen bu yapı uzun süre bir harabe halinde durduktan sonra yıktırılmıştır.

ORTAKÖY HAMAMI

Ortaköy Meydanı’nda, Muallim Naci Caddesi ile Dereboyu Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunmaktadır. Sadrazam kara Ahmed Paşa’nın kethüdası Hüsrev Bey tarafından yaptırılmıştır. Tuhfetü’l mimarin ve tezkiretü’l –ebniye’de adı geçen bu hamamın bir Sinan eseri olduğu kesindir,fakat yapının inşa tarihi kesin olarak bilinmektedir. Ancak 973 /1565’te Hüsrev Bey’in yaptırdığı darülkurra ile aynı yılda yapıldığı tahmin edilir. Bir çifte hamam şeklinde inşa edilmiş olan Ortaköy Hamamı her iki bölümünde – ufak defek detayları dışında – simetrik bir plan göstermektedir. Usule uygun olarak erkekler kısmının kapısı ön cephede, kadınlar kısmının kapısı ise yan sokağa açılmaktadır. Bu bölüm çift kat halinde soyunma odalarına sahiptir. Enlemesine dikdörtgen planlı ılıklığı bir sofa ile hela ve usturaklıktan meydana gelmektedir. Osmanlı klasik dönemi hamam mimarisinin güzel bir örneği olan Ortaköy Hamamı, İstanbul’da asli görevini sürdüren ve sayıları gün geçtikçe azalan özgün halini çok fazla yitirmeden günümüze gelen hamamlardan biridir.

SERENCEBEY HAMAMI

Beşiktaş’ta, Serencebey Yokuşu’nda, Süleyman AĞA Mescidi’nin yanında bulunuyordu. Yıktırılmış ve yerine 1970 yılında bir apartman yapılmıştır. Haskan İstanbul Hamamları adlı kitabında 1147 /1734 tarihli Hamamcı Esnafı Defteri’nde “ Yeni Hamam” adıyla kayıtlı bir hamam olduğunu belirtir ve “Dört kişinin çalıştığı bu hamam Serencebey veya Ketenciler Hamamı olabilir. Bu durumda bu hamamlardan birinin 1735 yılından sonra yapıldığı ortaya çıkmaktadır” yorumunu yapar.

YENİ HAMAM

Beşiktaş’ta, çarşı içinde Hattat Tahsin Sokağı’ndaydı. 1958 –1959 yıllarında inşa edilen bu yapı bir tek hamamdır. Soyunma kabinleri ve heladan meydana gelen dar bir mekan parçası halindeki camekan ile ortasında mermer bir göbek taşı bulunan dokuz kurnalı sıcaklıktan oluşuyordu. Sıcaklığının üzeri, fil gözleri olan büyük bir kubbe ile örtülüydü. Temmuz 1998’de yıktırılmıştır.