SAYI 253

Kadınlar ön saflarda yer tuttu
BEŞİKTAŞ Belediye Başkan Vekili Kemal Çiloğlu’nun annesi Kadriye Çiloğlu, vefat etti. Cenazesi, 12 Ekim Çarşamba günü öğle namazından sonra Vişnezade Cami’nden kaldırıldı. 82 yaşında olan Kadriye Çiloğlu, Cumhuriyet dönemi kadınlarından biriydi ve öğretmenlik yaşamı boyunca çevresinde de çok sevilen bir eğitmendi. 1929 yılında dünyaya gelen Kadriye Çiloğlu, Beşiktaş’ta Vişnezade’de yaşamaktaydı. Ani kalp krizi geçiren ve acı haberi alan Çiloğlu, programlarını iptal ederek yurt dışından döndü, cenazede tüm ailesi ve yakınlarıyla birlikte hazır bulundu. Cenazeye siyaset, spor, eğitim, sağlık camiasının önde gelen isimleri katıldı. Kamu yöneticileri ve özel sektör temsilcileri de cenazede hazır bulundu. Cenazenin en ilgi çeken yönü kadınların cemaatle birlikte ön saflar da yer tutması ve dua etmesi oldu. Bu durum cemaatte memnuniyet yarattı.
CHP İstanbul İl
Yönetimi açıklandı
CHP İstanbul’da yeni il yönetiminin görev dağılımı belli oldu. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Yönetimi, Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında toplandı ve yeni il yönetiminin görev dağılımını yaptı.
Kadınlar ön saflarda yer tuttu
BEŞİKTAŞ Belediye Başkan Vekili Kemal Çiloğlu’nun annesi Kadriye Çiloğlu, vefat etti. Cenazesi, 12 Ekim Çarşamba günü öğle namazından sonra Vişnezade Cami’nden kaldırıldı. 82 yaşında olan Kadriye Çiloğlu, Cumhuriyet dönemi kadınlarından biriydi ve öğretmenlik yaşamı boyunca çevresinde de çok sevilen bir eğitmendi. 1929 yılında dünyaya gelen Kadriye Çiloğlu, Beşiktaş’ta Vişnezade’de yaşamaktaydı. Ani kalp krizi geçiren ve acı haberi alan Çiloğlu, programlarını iptal ederek yurt dışından döndü, cenazede tüm ailesi ve yakınlarıyla birlikte hazır bulundu. Cenazeye siyaset, spor, eğitim, sağlık camiasının önde gelen isimleri katıldı. Kamu yöneticileri ve özel sektör temsilcileri de cenazede hazır bulundu. Cenazenin en ilgi çeken yönü kadınların cemaatle birlikte ön saflar da yer tutması ve dua etmesi oldu. Bu durum cemaatte memnuniyet yarattı.
CHP İstanbul İl
Yönetimi açıklandı
CHP İstanbul’da yeni il yönetiminin görev dağılımı belli oldu. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Yönetimi, Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında toplandı ve yeni il yönetiminin görev dağılımını yaptı.

Danıştay 1. Ceza Dairesi:
“Soruşturmaya gerek yok”
DANIŞTAY, Etiler ana arterinde bulunan Akmerkez’deki reklam panoları arkasındaki inşaat ile ilgili Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile Başkan Yardımcısı Mithat Şermet’in soruşturulmasına gerek olmadığı açıkladı. Soruşturmaya, İçişleri Bakanlığı izin vermişti. Ancak, karşı başvuru üzerine buna gerek görmeyen Danıştay 1. Ceza Dairesi, soruşturma iznini kaldırdı.
İstanbul’un kurtuluşu
İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümü kutlamaları Beşiktaş’ta gerçekleşti. 6 Ekim günü Beşiktaş Kentlisi kutlamaları takip etmek için Beşiktaş’ın merkezinde törene katıldı, yoğun ilgi gösterdi. Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleştirilen törende meydanda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk koyularak, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Tüm İstanbul’da kutlanan İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşun 88. yıldönümü, sabahın erken saatlerinde başladı. Özel günde İstanbul ve Beşiktaş’ın her köşesi bayraklarla donatılmıştı. Kamu, kurum ve kuruluşları, binalar ve ticarethaneler, kara ve deniz nakil vasıtalarına asılan bayraklar İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü için dalgalandı. Programın sunumunun ardından Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı temsilcisi ve Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Kemal Çiloğlu ve diğer kamu ve özel kuruluşları çelenkleri sırayla anıta konuldu. Saygı duruşundan sonra törene katılanlarla İstiklal Marşı okundu.
Öte yandan İstanbul’un bir çok noktasında İstanbul’un kurtuluşu ile ilgili törenler ve etkinlikler de düzenlendi.
İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili tarihi detaylar ise şöyle:
“İtilaf Devletleri donanmaları 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanarak 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul’a girdiler. Fiilen gerçekleşmiş olan işgal, 16 Mart 1920 günü resmi işgale dönüştü.
Kurtuluş Savaşı’nın zaferle bitmesinden sonra Refet (Bele) Bey komutasındaki bir Türk birliği İstanbul’a girdiyse de, işgali resmi olarak kaldıramadı. 18 Eylül 1923’de Batı Anadolu tamamen düşmanlardan temizlendi. Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla İstanbul, Boğazlar Bölgesi ve Doğu Trakya kurtarıldı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması gereğince de düşman askerleri altı hafta sonra İstanbul’dan ayrılacaklardı. 4 Ekim 1923 günü düzenlenen bir törenle Türk Bayrağı’nı selamlayarak şehirden ayrıldılar. 5 Ekim 1923’te şehrin Anadolu yakasına gelen Türk Ordusu, 6 Ekim 1923 günü coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek yağmuru altında İstanbul’a girdi.”
Herşey sağlık için
Geleneksel Meme Kanseri ile Mücadele Yürüyüşü, Avon’la Sağlığa Yolculuk Projesi etkinlikleri kapsamında Ekim ayının başlarında gerçekleşti. 9 Ekim günü Ortaköy – Beşiktaş güzergahında gerçekleşen yürüyüşe Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve eşi Şefika Ünal da katıldı. Sağlık alanında yürütülen en uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerinden biri olan ve bu yıl altıncısı düzenlenen Avon’la Sağlığa Yolculuk Projesi, hafta sonu düzenlenen yürüyüş ile binlerce katılımcıyı meme kanseri ile mücadele için buluşturdu.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve eşi Şefika Ünal’ında katıldığı yürüyüş Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda Nükhet Duru konseri ile devam etti. Konser ve aktivitelerle renklenen yürüyüşte katılımcılar anlamlı günde unutamayacakları bir günü hep birlikte yaşamış ve meme kanseri ile mücadelenin önemi gerçekleştirdikleri etkinlikle duyurmuş oldu.
Konu: Elektromanyetik
Çevre ve insan sağlığı kapsamında Beşiktaş Belediyesi desteğiyle ekim ayında önemli bir sempozyum daha Beşiktaş’ta düzenlendi. Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu Beşiktaş’ta gerçekleşti. İstanbul Barosu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve İstanbul Tabip Odası’nın düzenlediği, Beşiktaş Belediyesi tarafından desteklenen Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu ücretsiz olarak, ekim ayının ilk haftasında, Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda gerçekleşti. Etkinliğe yurtiçi ve yurtdışından katılan konusunda uzman kişiler elektromanyetik alanların çevre ve insan sağlığını nasıl etkilediğini ve konuyla ilgili mevzuatların durumunu değerlendirdi. Beşiktaş Belediyesi’nin desteklediği, İstanbul Barosu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve İstanbul Tabip Odası’nın düzenlediği Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu (EMANET 2011) Ekim ayının ilk haftasıda Cuma ve Cumartesi günleri gerçekleşmiş oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumunda gerçekleşen etkinlikte Beşiktaşlılar konuyla ilgili detaylı olarak bilgilendirildi.
Ayrıca gerçekleşen sempozyumda, elektrik enerjisinin kullanımının, elektrik üretimi, iletim ve dağıtımının yaşamımızı nasıl etkilediği de incelendi, ele alındı. Enerji nakil hatları, trafo dağıtım merkezleri, elektrikli toplu taşım araçları, elektrikli ev aletleri, tıp cihazları, radyo ve televizyon gibi alıcı – verici sistemleri, cep telefonları gibi ürünlerin yaydıkları elektromanyetik radyasyon ile çevre ve halk sağlığını nasıl etkilediği ele alınarak konu üzerinde konuşuldu. Yurtiçi ve yurtdışından katılan, konusunda uzman kişiler bu alandaki yasal mevzuatların durumunu da değerlendirdi. Program şöyleydi:
“Emanet 2011 Sempozyumu:
Tarih: 7 – 8 Ekim 2011, Cuma – Cumartesi.
Saat: 09:00 Kayıtların yapılması.
Saat: 10:00 Sempozyum başlangıcı.
Saat: 13:00-14:00 Yemek.
Saat: 18:00 Sempozyum sonu.
Yer: Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu
Sempozyum Ücretsizdir.”
MECİDİYE
Muhtarı
Cemal Şensöz:
‘Kültürlerin birleştiği noktayız’
Beşiktaş’ın mahallelerini turlayarak sürdürdüğümüz yazı dizimizin yeni durağında Mecidiye Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Boğaziçi Köprüsü’nün ayakları altında bulunan mahalle şirin bir mahalle olarak karşımıza çıkıyor. Ancak günümüz koşullarında o da sıkıntılardan nasibini almış. Sultan Abdülhamid’in sahilde yaptırdığı camiden adını alan mahallede yaklaşık 15.000 kişi yaşıyor. Mahallenin doğusunda Dereboyu Caddesi, batısında Merkez Komutanlığı, kuzeyinde Levazım – Balmumcu Mahalleleri yer alıyor. Mecidiye Mahallesi’nin güneyinde ise İstanbul Boğazı yer alıyor. Mahalle sahil kenarında yer alan ve defalarca fotoğraflanan şimdilerde restorasyon çalışmaları sürdürülen Mecidiye Camii ile de ünlü bir mahalle… Mahalle Muhtarı Cemal Şensöz muhtarlığı evi gibi görüyor ve muhtarlığa gelen kentlilere adeta yuva sıcaklığındaki neşeli, candan bir tavır ile karşılıyor. Şensöz, başlıyor mahallesini anlatmaya. Geçmiş yıllarda Beşiktaş Belediyesi Fen İşleri Şefliği görevlerini de yapan Şensöz, çalışanlarına ‘Hadi yavrum işlerinizi bitirin, evinize gidersiniz’ diye hitap ettiği için ‘Yavrum Cemal’ lakabını da almış.
İÇ İÇE YAŞARDIK
Mahallesinin köklü bir geçmişi olduğunu söyleyen ve farklı kültürleri de bünyesinde barındırdığını söyleyen Mecidiye Mahallesi Muhtarı Cemal Şensöz, “Mahallemizin geçmişi çok eskilere dayanır. Ortaköy Mecidiye Mahallesi Muhtarlığı, Ortaköy’ün tek muhtarlığı idi. Nüfusun çoğalması ile mahallelere ayrılma ihtiyacı doğdu. Mahallemiz ismini, Sultan Abdülmecid’in yaptırdığı Mecidiye Mahallesi’nden alıyor. Mahallemiz 1266 bina 7366 hane 77 sokaktan oluşuyor. Ortaköyümüz eskiden Rum, Ermeni, Musevi toplumlarıyla iç içe kardeşçe yaşayan bir semt idi. Şu anda yok denecek kadar azınlıkta kaldılar. Ben Ortaköy’de doğmuş bir kişi olarak mahalle sakinlerini çok iyi tanıyan, sorunlarını ve ihtiyaçlarını bilen bir kişiyim” diyor.
ÇİLEMİZ TRAFİK
Mahallesinin öncelikli sorunları arasında yaşanan trafik sıkıntısının geldiğini söyleyen Cemal Şensöz, “Öncelikle birinci sorunumuz trafik… Muallim Naci Caddesi’nde bulunan Trafik Vakfı’na ait otoparkın önüne arabaların duraklama yapmasından dolayı gerisinde birikim oluyor ve dolayısıyla uzun kuyruklar meydana geliyor. Bu durum Sayın Belediye Başkanımız İsmail Ünal Bey’in de dikkatini çekmiştir. Burada bulunan Trafik Vakfı’na ait otoparkın kalkması trafik akışını hızlandıracak görüşündeyim. Ayrıca Dereboyu Caddesi’nde sorumsuzca sağlı sollu bırakılan araçların geliş ve gidişlere mani olmaları neticesinde iki dakikalık yolu otobüs ve diğer taşıt araçlarının 25 dakikada geçtiklerini de söylemeliyim. Bu caddeye iki çekici tahsis edildiği takdirde bu sorunun ortadan kaykacağı kanaatindeyim”dedi.
SAĞLIK OCAĞI GEREK
“Sokaklarımıza mozaik parke yapıldı. Fakat taş araları iyi dolgu yapılmadığı için taşlar sökülüyor, gelip geçen araçlar bu sökülen taşları etrafa sıçratarak tehlikeli bir hal alıyor. Bu sokaklara çimento kum ve kalekim karışımı ile dolgu yapılması gerekiyor. Üçüncü sorunumuz ise, sokaklarımızda ve cadde üzerinde başıboş gezen köpekler. Bilhassa bu durum sabah okula giden çocuklarımızın ve vatandaşlarımızın korkudan sinir sistemlerini bozuyor. Belediyemizce bu hayvanlarımıza barınak yaptırılarak yaşam şartlarının daha elverişli hale getirilmesi ile birlikte bu sorunun ortadan kalkacağına inanıyorum. Belediyemiz öncülüğünde yaptırılacak bir tam teşekküllü sağlık ocağı sadece Mecidiye Mahallesi sakinlerinin değil tüm çevre mahallelerinin ihtiyacıdır. Bu sağlık ocağının Ortaköy, Mecidiye, Ulus, Kuruçeşme, Bebek ve Levazım Mahalle sakinlerine de hizmet vereceği düşünüldüğünde semtimizin birinci önceliği olduğu kanaatindeyim.”
ÇALIŞMALARDAN MEMNUNUZ
“Belediyemizin çalışmalarından çok memnunuz. Başkanımız ve yardımcıları, kısım müdür ve şefleri bizlere her zaman destek olmakla imkanlar el verdiğince isteklerimizi yerine getiriyorlar. Ben derim ki, ‘Ortaköy’lü olmak bir ayrıcalıktır.’ Bu yüzden Ortaköyümüze sahip çıkmalıyız. Çöpleri rastgele sokak ve caddelere bırakmamak, ev hayvanlarını gezdirirken dışkıların sokaklarda bırakmayıp poşetle toplanıp çöp konteynerlerine atmalıyız. Muhtarlığımız her zaman vatandaşımızın hizmetinde olup sokaklarında ve çevrelerinde gördükleri aksaklıkları bizlere iletip yardımcı olmalarını mahalle sakinlerimden istiyorum. Öte yandan gerekli noktalara MOBESE kameraları konulması isteniyor. Böylelikle hırsızlık olayı dahada azalacaktır. Dereboyu Caddesi Büyükşehir’e ait ancak asfaltlama yapmıyor ve gelen geçen araçlar elbette yolun bozuk olmasından dolayı yağmurlu havalarda etrafa su sıçratıyorlar. Bir pardesünün kaça temizlendiği düşünülürse o kişilerin psikolojisini anlatmak zordur. Mahallemizde elektrik kesintileri devamlı oluyor. Vatandaşlar bu kesintilerden dolayı evlerinde ve işyerlerindeki elektronik eşyalarının da bozulduğundan dem vuruyorlar. Acilen trafo merkezlerinin daha verimli hale getirilmesi gerekli. Mahallemizde D 1, D 2, 30 D otobüs seferleri yapılıyor. Özellikle 30 D seferlerinin sayılarının arttırılması vatandaşlar talep ediyorlar. Yeni gelen otobüslerin Büyükşehir Belediyesi tarafından niçin mahallemize verilmediği de vatandaşlarımız tarafından sorgulanıyor.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
Mahalle yaşayanları Mecidiye Mahallesi’nde olmaktan memnun olduklarını dile getirirken yaşanan bazı sıkıntıların da bir an önce bitmesini diliyorlar. Mahalle sakinlerine göre ön plana çıkan sıkıntıların başında sık sık yaşanan elektrik kesintileri ve trafik geliyor. Mahalle sakinlerinin görüşleri şu şekilde:
SAHİP ÇIKILMALI: “Mahallemizde başıboş sokak hayvanları var. Mahallemizde bulunan sokak hayvanlarına sahip çıkılması gerekir. Ayrıca mahallemizde sık sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Bu elektrik kesintilerinin de bir an evvel son bulması gerekir.” Nurettin Gümüşbaş.
AMBULANS GEREK: “Belediyemizin bir ambulansı var ve var gücü ile çalışıyor. Ancak Mecidiye’de yaşanan trafik ambulansın mahallemize inmesini geciktiriyor. Genç bir insanımızı bu nedenle yakın bir zamanda kaybettik. Mahallemizin uygun bir yerinde ambulans bulundurulması gerekir.” Bayram Yılmaz.
DESİBELİ AŞIYORLAR: “Mahallenin en büyük problemlerinden bir tanesi gürültü kirliliği yıllardır yaşadığımız bir sorun. Ortaköy için ses perdelemesi çalışması yapılması gerekir. Ulaşım problemimizinden çözülmesi gerekir.” Çetin Akgün.
GÜRÜLTÜ OLMASIN: “Bu mahallede yaşıyor olmak güzel ancak yaşanan gürültü kirliliği bizi bazen bezdiriyor. Mahallemize el birliği ile sahip çıkarsak daha güzel bir yaşamımız olur. Trafik sorunumuz da bitirilmeli.” Selçuk Çobankent.
BİRAZ DUYARLILIK: “Vatandaş olarak beklentilerimiz biraz fazla olsa gerek. Trafik sorunu çözülsün diyoruz ama herkes özel aracı ile bir yerlere gitmeye çalışıyor. Toplu ulaşım çözüm ama trafik çilesinden zamanında gelemiyor otobüsler.” Naim Turaboğlu.
ENERJİ SORUNU: “Mahallemizde kimi zaman 11 saat elektrik kesintisi oluyor. Artık bu alt yapı yeterli gelmiyor. Bir an evvel alt yapının değiştirilip elektrikte kesintisiz günlere kavuşmalı mahallemiz…” Hızır Yılmaz.
OTOPARK GEREK: “Duruma bakıldığında mahallemize acilen bir otopark gerekli. Otopark yapılırsa mahallenin trafiği rahatlar. Genel olarak da bakarsak Ortaköy’de yaşamak çok daha güzel olmalı. El birliğiyle mahallemize sahip çıkmalıyız.” Bayram Pural.
SAHİP ÇIKALIM: “Mecidiye’de yaşamak çok güzel bir duygu. Ortaköy tüm dünyanın ilgisini çeken bir semt. Eline fotoğraf makinasını alan bizim mahallemize koşuyor. Koşuyor ama buraya gelene kadarda trafik işkencesi çekiyor. El ele mahallemize sahip çıkmalayız” Ahmet Arpacıoğlu.
BURAYI SEVİYORUM: “Kültürlerin iç içe geçtiği bir mahallede yaşamak çok güzel. Eskiden farklı kültürleri barıdırırdı mahallemiz. Şimdilerde ise o insanlarımız yok artık. Ama ben yine de mahallemi seviyorum” Ayşe Bayraklı.
Kazanan öğrencilerin isimleri açıklandı
Yurtlar gençlere sıcak yuva oldu
Beşiktaş Belediyesi öğrenci yurtları için bu yıl da başvuruları değerlendirdi. Yurt hizmetiyle birlikte açılışta Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Beşiktaş ilçesinde, kültür sanata önem verdiklerini, özellikle gençlerin öğrenim yaşamlarında her türlü destek ve olanaklarını sağladıklarını, belediyenin verdiği burslarla ve özellikle hizmete açılan kız ve erkek öğrenci yurtları ile gençlere desteklerini sürdüreceklerini konuk evlerin hizmete açıldığı ilk andan itibaren belirtmişti.
Eğitime verdiği destekle de bilinen Beşiktaş Belediyesi farklı bir alternatif oluşturarak hizmete sunduğu yurt bazındaki konuk evleriyle yeni eğitim öğretim yılında da öğrencileri ağırlayacak. Beşiktaş Belediyesi resmi internet sitesinde kesin kayıt hakkı kazanan öğrenclerin isimleri duyuruldu. Buna göre Beşiktaş Belediyesi Kız Konuk Evi ve Beşiktaş Belediyesi Erkek Konuk Evi kesin kayıt hakkı kazanan öğrencilerin isimleri şöyle:
Kız Konuk Evi Öğrencileri: “Aslıhan Dazkır, Aybala Nur Girgeç, Ayşenur Temel, Bahar Beşevli, Begüm Kiremitçioğlu, Beliz Berktaş, Beyza Avcı, Buse Kanber, Büşra Başaran, Büşra Eti, Ceren Horuz, Çağla Karadaş, Damla Kaya, Deniz Coşkun Yılmaz, Elif Özkul, Elif Bekar, Ersun Gülce Kamara, Esma Gökkaya, Ezgi Aydınoğlu, Ezgi Tavan, Gökçe Ön, Hatice Dilara Soysallı, Hediye Çisem Seren, Hilmiye İrem Edizor, İmge Sapkaya, Kardelen Akkuş, Nazlı Karaağaç, Nihal Atalay, Öykü Alara Eren, Pelin Eryılmaz, Şenay Erge Doğanay, Şeyma Aydemir, Tuba Gözütok, Zuhal Narin.”
Erkek Konuk Evi Öğrencileri: “Anıl Barut, Aziz Ak, Berkan Kaya, Burak Kılıç, Burak Özbey, Derviş Başbabası, Efe Ertokuç, Erman Yurdakan, Görkem Kebir, Kutay Özkan, Levent Güzel, Mert Bilişik, Mustafa Ovacık, Mustafa Tuncer, Oğuz Eroğlu, Ozancan Demirler, Öykün Meriç Balkanay, Özerk İlban, Özgür Bedel, Özay Yılmaz, Sonat Fitoz, Yağmur Emre Arıcan, Yankı Çimen.”
Kız Konuk Evi hakkında bazı detaylar ve iletişim bilgileri şöyle:
“2008 yılında hizmete sunulan Beşiktaş Belediyesi Kız Konuk Evi, 210 yatak kapasiteli. Odalar 6 ve 8 kişilik. Sunulan hizmetler: Çamaşırhane, Etüt ve bilgisayar odası, Kablosuz internet bağlantısı, TV odası, Kamera sistemi ve 24 saat güvenlik bulunuyor.
Adres: Asariye Caddesi, Çitlenbik Sok. No:29 – Beşiktaş /İstanbul.
Tel: 0 212 236 10 25”
Erkek Konuk Evi hakkında bazı detaylar ve iletişim bilgileri şöyle:
“Beşiktaş Belediyesi’nin Gayrettepe Mahallesi’nde hizmete açtığı Erkek Konuk Evi, 90 kişilik kapasiteye sahip. 2, 3, 4 ve 6 kişilik oda tiplerinin bulunduğu konuk evinde; 24 Saat sıcak su, Etüt Odası, Bilgisayar Odası, Kablosuz İnternet, Çamaşırhane ve her katta kombi sistemi bulunuyor.
Adres: Prof. Dr. Bülent Tarcan Cad. 25/A Gayrettepe-Beşiktaş / İstanbul. Tel: 0212 274 00 87” Detaylı bilgi için 444 44 55 no’lu telefonu da arayabilirsiniz.
Kabataşlılar gecesi
Kabataşlı Beşiktaşlılar Derneği tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Nostalji Yemeği” ve “Ödül Töreni” bu yıl 5. kez gerçekleştirildi. Geceye Dernek Başkanı Uğur Fora ev sahipliği yaptı.
“SLOGANIMIZ: GÜÇLÜ KULÜP,
BAŞARILI LİSE”
Başkan Uğur Fora açılış konuşmasında şunları söyledi: “Köklü ve tarihi kurumlar geçmişlerinden aldıkları güç ile geleceğe yön ve şekil verirler. Topluma ve cemiyetlerine aynı zamanda ülkelerine faydalı olurlar. Köklü ve büyük olmanız için bazı şartlar gerekir. Bunlardan kurum kültürünün oluşması en önemlisidir. O da camiadaki bireylerin davranışlarının ve karakterlerinin kurumsal yapıya yansıması ile yazılı olmayan kaidelerin uygulanması ile şekil bulur. Bu kaideler içinde vefa duygusu ve samimiyet en önce gelenleridir. Sloganımız; ‘Güçlü Kulüp, Başarılı Lise.’ Camiaların büyüklüğü ve o manada anlam kazanmaları, mensupları arasındaki o samimi birliktelik ve birbirlerine gösterdikleri vefa duygusu ile doğru orantılıdır. Bu nedenle, geleneksel hale gelen ödüllerimizin, sahiplerini belirlerken bu kriterleri de gözettiğimizi özellikle belirtmek isterim.”
ÖDÜL DAĞITTILAR
“Yılın En Başarılı Beşiktaşlı Spor Adamı Özel Ödülü” Serdal Adalı kazandı. Ödülü Serdal Adalı adına, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal verdi. Schuster’in istifasının ardından takımın başına geçerek Türkiye Kupası’nı kazandırması nedeni ile “Yılın En Başarılı Beşiktaşlı Teknik Adamı Özel Ödülü” Tayfur Havutçu’nun oldu. Ödülünü eşi Neslihan Havutçu, Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba ve Kabataşlı Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Uğur Fora’nın elinden aldı. Öte yandan, 2011 yılı Türkiye Şampiyonu olmaları nedeni ile “Yılın En Başarılı Beşiktaş Spor Takımı Ödülü” BJK Erkek Hentbol Takımı’nın oldu ve ödülünü Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel verdi. Çin’de yapılan Üniversiteler arası atletizm yarışmasında 10.000 m.’de Dünya Şampiyonu olması nedeni ile “Yılın En Başarılı Beşiktaşlı Bayan Sporcu Ödülü” Fadime Suna’nın oldu. Ödülünü Levent Erdoğan’ın elinden aldı. Şampiyon olan Beşiktaş Engelliler Basketbol takımının kaptanı olarak yaptığı mücadele nedeni ile “Yılın En Başarılı Beşiktaşlı Erkek Sporcu Ödülü” Kaan Dalay’ın oldu. Ödülünü Kemal Gencer’den aldı. Liseler arası Masa Tenisi Türkiye Şampiyonasında 3. olması nedeni ile “Yılın En Başarılı Kabataş Erkek Liseli ve Beşiktaşlı Sporcusu Ödülü”nü Nurşah Arı aldı. Ödülünü Okul Müdürü Uğur Açıkgöz’ün elinden aldı. Kabataşlı Beşiktaşlılar Derneği’ne yaptığı yardımlardan dolayı Teşekkür Beratı Ahmet Ateş’e verildi. Beratı Ahmet Ateş adına eşi Evrim Ateş aldı.
Sokak hayvanları kısırlaştırılıyor…
Beşiktaş Belediyesi sokak kedileri kısırlaştırma işlemlerini yürüttüğünü duyurdu. Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Sokak kedileri için kısırlaştırma işlemi gerçekleştirmek isteyenler bu hizmetten yararlanabilirler. Öte yandan Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ni amaçları arasında şu detaylar yer alıyor: “Hayvanların sahiplendirilmesi, insancıl yöntemlerle sokak hayvanlarının sayısının azaltılması, sokak hayvanlarından kaynaklanan zoonoz hastalıklarının önlenmesi, hayvanlardan kaynaklanan şikayetlerin önlenmesi ve ısırık vakalarının takibi.”
Yetkililer, Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde vatandaş şikayetlerini değerlendiriyor veya rutin yakalama çalışmaları sonucu hayvanları merkeze alıyor. Hayvanlar iyileştirme merkezine getiriliyor ve burada gözlem altına alınıyor. Rehabilitasyon merkezinde; kısırlaştırma operasyonu, numaralı kulak küpesi takılması, sahiplendirme, kuduz aşısı uygulanması ve hayvanların geri bırakılması uygulamaları yapıldığını belirtiyor.
Konserler yeniden başlıyor
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi, çağdaş dansın en önemli ustalarından Anne Teresa De Keersmaeker’in Fase adlı eseriyle 2. sanat yılına merhaba dedi. iDANS Uluslararası Çağdaş Dans ve Performans Festivali kapsamında Türkiye’ye gelen dünyaca ünlü koreograf Belçikalı Anne Teresa De Keersmaeker gerçekleşen etkinlikte sanatseverlere unutulmaz bir performans gösterisi sundu.
ODA MÜZİĞİ KONSERLERİ
Geçtiğimiz hafta ikinci sanat sezonunun açılışını yapan Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat; 2011-2012 sanat yılında da zengin bir içerikle, sanatseverlerin oldukça ilgisini çekecek yıllık bir program hazırladı. Beşiktaş Belediyesi’nin kendi hazırladığı; dünyaca ünlü virtüöz ve virtüöz gruplarıyla özel olarak organize edilen konserler ve dünya müziklerini tanıtıcı programlardan oluşan Beşiktaş Belediyesi ‘Oda Müziği Konserleri’ tüm yıl sanatseverlere keyifli ve sanatla dolu akşamlar yaşatacak.
SENFONİK KONSERLER
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) da bu yıl Fulya Sanat’ta otuza yakın senfonik konser verecek. Sanatseverler İDSO’nun konserlerinde birçok tanınmış virtüözü dinleme fırsatı bulacak. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta bir diğer sürpriz ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin (İDOB) ağırlıklı olarak etkinliklerini burada sahneleyecek olması. Bale ve müzikallere de yer verilecek. İDOB programında, önemli bir yenilik, İDOB bünyesinde geçen yıl oluşturulan Modern Dans Topluluğu (MDT) temsillerinin genellikle Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta yer alacak. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat, klasik ve neoklasik eserlerin dışında modern balenin de sahnesi olacak.
Mi Favorita Fulya’da…
Fulya Sanat’ta Jose Martinez’in geçmiş ve günümüzün üsluplarının bileşkesi olan dansının yer aldığı görkemli bale, Ekim ayının ikinci yarısında sanatseverleri karşılayacak. Mi Favorita Balesi, 19 Ekim’de Fulya Sanat’ta sahnelenecek. Balenin konusu ve hakkındaki diğer bilgiler özetle şöyle aktarılıyor:
“Mi Favorita balesi 7 Nisan 2002 tarihinde İsviçre’nin Vevey şehrinde yaratılmıştır. Dansçı, Paris Operası’nın Etoile’si, kendi stilini ve klasik dans dağarcığını ortaya koyarak, Donizetti’nin dinamik bale müziğine canlı bir parodi katıyor. José Martinez, geçmişin ve günümüzün ünlü koreograflarının üsluplarını az da olsa taklit ederken oldukça eğleniyor.
José Martinez zekasını ve hayal gücünü kullanarak özgün bir çalışma ortaya koyuyor. Dansçının partnerini diğer oğlana atması ve diğer oğlanın kızı havada yakalarken kızın şeffaf plastik tütüsünün oğlanın elinde kalması, Mi Favorita’nın ne kadar yaratıcı bir klasik eser olduğuna örnek. Bu eserdeki her hareketin size söyleyeceği yeni bir şey vardır… Gerçek bir mizah anlayışı ve taze bir canlılık ile dolu. Mi Favorita ile ilgili bölüm René Sirvin ve Patricia Boccadoro’nun yazılarından alıntı…”
Kadroda yer alan isimler ise şöyle:
“Koreografi- Jose Martinez, Müzik-Gaetano Donızetti, Koreograf Asistanı-Charlotte Chapellier, Bruno Bouche, Kostüm-Agnes Letestu, Kostüm Uygulama-Gizem Betil, Işık Jose Martinez, Işık Uygulama-K.Şener Akyamaner.”
Balede yer alan dansçıların isimleri ise şöyle:
“İlke Kodal, Tülay Yalçınkaya, Deniz Zirek, Zuhal Balkan, Ebru Cansız Atay, İ. Selim Borak, M. Berk Sarıbay, Erhan Güzel, Melih Mertel, Ömer Erenler, Ebru Mıhçıoğlu, Ayça İnal, Ü.Cem İndere, C. Deniz Özaydın, M. Nuri Arkan, Gökçe Sönmemiş, A. İbrahim Türkkan.”
Diğer isimler ise şöyle sıralanıyor:
“Repetitör-Deniz Yamanus Olgay, Koreolojist-Z.Esra Ünlü, Kondüvit-Senem Kalender, Fethiye Kantarcıoğlu.”
Etkili İletişim
Beşiktaş Belediyesi, Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeğini değerlendirme ve meslek edindirme kursları sunuyor. Yabancı dilden hobi kurslarına, bilgisayardan enstrüman kurslarına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek ve bu kursların sonunda yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Sonrasında, kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor. 2011-2012 döneminde eğitim verilecek branşlar arasıda Etkili İletişim ve Halkla İlişkiler başlığı bulunuyor.
HALKLA İLİŞKİLER
İş ve sosyal hayatta sağlıklı ve etkili iletişim kuran ve sürdürebilen kişi yetiştirmeyi amaçlayan program, etkin iletişim kurma ve çatışmaları barış içinde çözme becerileri kazındırmaya yönelik yetişkin kursudur. Kendini doğru ifade etme, başkalarını doğru anlama ve dinleme, sorun çözme. Branşın eğitim süresi 80 ders saatidir. “Etkili İletişim” nedir ve “Etkili İletişim” denince akla neler gelmektedir, bu konudaki detayları uzmanlar şöyle aktarıyor: “İletişimde beden dili %60, ses tonu %30 ve kelimeler %10 önem taşır. Bu bağlamda çok kelime konuşmak, etkili iletişimin temel kaynağı olarak görülmemeli, aşağıda belirttiğimiz özelliklerin hepsi, bir bütün halinde kullanılırsa başarılı olunabilmektedir. Şimdi bu söylediklerimizi maddeler ile açıklayabiliriz. Temel olarak; ilişkilerde pozitif olmak, olaylara iyi taraflarından bakmak etkili iletişimin temel noktası. Yüz: Canlı olun. Mümkün olduğunca gülün. Göz; insanların yüzüne bakın. Konuşurken gözlerinizi kaçırmayın. Jestler; jestlerinizin (el, kol vs. kullanımı) sözlerinizle aynı mesajları vermesini sağlamalısınız. Ellerin kenetlenmesi , kolların kavuşturulması, ellerinizin çene hizasında olması durumlarından kaçının. Aşırıya kaçmadan jestlerinizi kullanın. Baş hareketleri; karşınızdaki konuşurken başınızı ara sıra aşağı yukarı hareket ettirerek onu dinlediğinizi ve anladığınızı belli edin. Duruş; sizinle konuşan insanlara bakın. Mümkün olduğu kadar çok kişiye ara sıra da olsa bakmaya çalışın. Temas; bazı durumlarda yaşı küçüklerle, aynı cins ve sizden daha alt statüde olanlarla bedensel temas kurun. Konuşma; ses tonu çok önemlidir. Çok fazla konuşmayın. Toplulukta eşit miktarda konuşun.”
Öte yandan kursun verildiği yerler, Akatlar Kültür Merkezi olarak belirtiliyor.
‘Çizmeden Kral Çıktı’
Akatlar Kültür Merkezi’nde çocuk oyunları sahnelenmeye devam ediyor. Ekim ayının ikinci yarısında Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde “Çizmeden Kral Çıktı” adlı oyun miniklerle buluşacak. Çocukların neşesi tiyatro oyunları Ekim ayında yine Akatlar’da görücüye çıkıyor. Birbirinden güzel oyunlar, minikleri kucaklayacak. Tiyatro Alkış’ın yeni sezonda yine oyunları hem güldürüyor hem de miniklerin bilgisine bilgi katıyor. Sonbahar dönemi tiyatro oyunları içerisinde 7’den 70’e herkesi içine alacak neşeli vakit geçirtecek olan çocuk oyunları Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde… Tiyatrosever minikler, oyunları Melih Cevdet Anday Sahnesi’nden takip edebilecekler. Akatlar Kültür Merkezi’nde yeni sezon oyunları içinde farklı bir oyun yine dikkat çekiyor. Birlik ve beraberlik olgusundan, özen ve hassasiyete, arkadaşlık ve iyi niyetten dürüstlüğe çalışkanlıktan saygılı davranmaya ve aile kavramı, ailenin önemine kadar bir çok kavram ele alınıyor ve sahneye taşınıyor.
Akatlar Kültür Merkezi’nde minikleri kucaklayacak oyunlardan bir tanesi Tiyatro Alkış’ın 22 Ekim Cumartesi ve 23 Ekim Pazar günleri sahnelenecek. “Çizmeden Kral Çıktı” adlı oyun, saat: 13.00’te görsel şovlarla izleyenlerine merhaba diyecek. Oyun ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Oyun, Yeşil Ada’nın sahilinde hummalı bir çalışmayla başlar. Çizme Faresi, çizmeyi denizde yüzdürmeye hazırlanmaktadır. Adayı duman sarmıştır, hayvanların çoğu adadan göç etmiştir. Aslan Kral, Şebek Bambu ve Çizme Faresi karşı adadan yardım istemek için çizme ile denize açılacaklardır. O sırada karşı adada yaşayan Mamuk ile Yamuk adadaki dumanı fark eder, anlam veremedikleri yanık pet şişeleri kıyılarında bulurlar. Çizme Faresi, Bambu ve Kral çizme ile yapılan zor bir yolculuktan sonra Mamuk ile Yamuk’un adasına varırlar. Yeşil Adadaki duman sorununu anlatırlarken Mamuk, kendi sahillerine vuran yanık pet şişeleri gösterir. Sorunun bundan kaynaklanacağını tahmin ederek, tekrar hep beraber Yeşil Ada’ya gitmek üzere çizme ile denize açılırlar. Adanın arkasına atılan çöplerden dolayı adada bir yangın çıkmıştır. Yangının sebebi, pet şişelerdir. Sonunda yangını söndürürler.”
Çocuklar bu dinozoru seviyor!..
Evinizde kocaman bir dinozor yavrusu ile karşılaşsanız ne yapardınız? Hayal gücünü zorlayan hem neşelendiren hem de çocuklara rehberlik eden çocuk oyunları, Akatlar Kültür Merkezi’nde ekim ayında da devam ediyor. Sevimli Dinozor adlı oyun, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde miniklerle buluşacak. 16 Ekim Pazar günü ve 29 Ekim Cumartesi günü saat: 13.00’te miniklere neşeli anlar yaşatacak olan, Oktay Şenol’un yazıp yönettiği oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Bir gün eve geldiğinizde saklambaç oynayan kocaman bir dinozor yavrusuyla karşılaşsanız herhalde çok şaşırırdınız. Peki bu dinozor sevimli mi sevimli, akıllı mı akıllı ve bir de çocuğunuzun en iyi dostu olsa ne yapardınız Unutmayın birde sevimli dinozoru ele geçirmek isteyen kötü bir bilim adamı var… Oktay Şenol’un yazıp yönettiği, Tiyatro Alkış tarafından sahnelenen ve 4-9 yaş çocuklarına hitap eden bu oyunda hikaye Cem isimli çocuğun sokakta henüz yumurtasından çıkan bir dinozoru bulmasıyla başlıyor. Oyun bu Sevimli Dinozor’un Cem’le arkadaş olması ve Dinozor üzerinde deneyler yaparak çok para kazanmak isteyen Profesör ve yardımcısından kaçmak için Cem’in evine gelmeleriyle devam ediyor.
Eve geldiklerinde ise Cem’in Sevimli Dinozor’u annesinden ve arkadaşı Zeynep’ten saklama çabaları, ancak Sevimli Dinozor’un evdeki varlığını öğrendiklerinde annenin ve Zeynep’in de Profesöre karşı onu saklayarak Cem’le işbirliğine girmeleri ve en sonunda da Profesör ve yardımcısının polisler tarafından yakalanmasıyla oyun son buluyor.
Oyun arkadaşlık temasından yola çıkarak karşılıklı saygı ve güvene dayanan bir işbirliği ve dayanışma içinde bulunmaya dikkat çekiyor. Arkadaşlığın yanı sıra oyunun süreci içinde vurgulanan aile ilişkilerinin önemi de başlıca temalar arasında yer alıyor.”
Oyuncular arasında da şu isimler bulunuyor:
“Başak İleri, Burcu Saraçoğlu, Bülent Aksu, Tan Güneş, Taylan Erler, Okay Şenol…”
Sergi: ‘Biz sonuncu değiliz’
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde sergiler, sanatseverler ile buluşuyor. Ortaköy Kültür Merkezi bünyesindeki Ortaköy Sanat Galerisi, 3 Ekim’de görücüye çıkan ve Ekim ayının son günlerine kadar yer alacak olan farklı bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. İsmail Yıldırım’ın “Biz Sonuncu Değiliz” isimli sergisi 28 Ekim’e kadar Ortaköy Kültür Merkezi’nde izlenebilecek. Sergiyle ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “İsmail Yıldırım, İbrahim Peygamber ile Nemrut arasındaki çatışmayı anlatan efsaneden yola çıkarak, günümüzün çatışmalarına ve çelişmelerine sert bir ışık tutuyor. Efsaneye göre, Nemrut, İbrahim’i mancınıkla ateşe atar, ancak ateş suya, yanık odunlar da balığa dönüşür. İsmail Yıldırım, Nemrut’un ateşiyle Hıristiyan engizisyonunun ateşi ve Sivas’ta dinci gericilerin ateşi arasındaki benzerlikler kurarken, İbrahim Peygamberle de halk ve tarih arasında çağrışımlar kuruyor.”
Sanatçı sergiyle ilgili düşüncelerini de şöyle aktarıyor: “İnsanların mağaraları bezediği ilk resimlerden bugüne uzanan her türlü plastik birikim, bana mirastır. Resmimin hamurunda tarihin tozu bulunur. Gılgamış destanından kutsal kitaplara uzanan masallar, söylenceler, inanışlar.. Bugünün kaygılarını anlatmada dayanak noktamdır.”
Sanatçı hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “İsmail Yıldırım 1954’te Konya’nın Beyşehir ilçesinde doğar. Çapa Öğretmen Okulu Resim Seminerini bitiren Yıldırım 1975’te cezaevine girer, 1980 darbesinden sonra Paris’e yerleşen Yıldırım’ın 2000 yılında Türkiye’ye girme yasağı kalkar. Çalışmalarını ağırlıklı olarak Paris’teki atölyesinde sürdürür. Amerika, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde çok sayıda sergi gerçekleştiren sanatçının, müzelerde ve özel koleksiyonlarda resimleri ve heykelleri bulunuyor.”
Belgesel filmler izleyenleri büyüledi!
Belgesel Filmler Ortaköy’de sinemaseverler ile buluştu. 14. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nde yer alan filmleri, Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ücretsiz olarak seyredebildi. Bu yıl “Dar Alanlar” temasıyla organize edilen festivalde, 23’ü Türkiye’den 47’si yurtdışından olmak üzere 70 film gösterildi. Festivalde yer alan belgesel filmler Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nden başka Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi ‘nde ücretsiz olarak izlendi. Festival ile ilgili bazı detayları şöyle aktarılmıştı:
“Bu yıl festivalde gösterilmesi için gönderilen 530 film festival komitesi tarafından üç ay boyunca izlenerek ön elemeden geçirildi. Ön elemeyi geçen filmlerse 12 Ağustos’ta, İznik’te düzenlenen 3 günlük İzleme Kampı’nda akademisyenlerden, yönetmenlerden, yapımcılardan ve sinema emekçilerinden oluşan 100 kişilik bir grup tarafından izlendi. Seçilen filmlerin siyah, kırmızı, turuncu, sarı, mavi, mor ve yeşil olmak üzere 7 farklı bölümde gösterildiğini söyleyen Festival Koordinatörü Nilüfer Yarbaş ise, 90’lı yıllarda belgesel günleri niteliğinde olan festivalin dünya belgeselcileri tarafından tanınan, saygın bir festivale dönüşmesinde seçmelerde gösterilen özenin büyük etkisi olduğunu düşünüyor.”
Bütün teknikleriyle
“RESİM SANATI…”
Ortaköy Kültür Merkezi yeni sezonun kursiyerlerini çatısı altında barındıracak. Resim kursuna ilgi duyanlar, bulundukları gruplara göre kurslara Ortaköy Kültür Merkezi’nde devam edebilecekler. Yeni sezonda Beşiktaş Belediyesi, Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeğini değerlendirme ve meslek edindirme kursları sunuyor. Yabancı dilden hobi kurslarına, bilgisayardan enstrüman kurslarına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek ve bu kursların sonunda yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Sonrasında, kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor. 2011-2012 döneminde eğitim verilecek branşlar arasında Resim kursu da bulunuyor. Belirtilen programa göre 7, 8, 9 ve 10. gruplar Ortaköy Kültür Merkezi’nde yine kendilerine belirtilen günler içinde Saat: 09:00 ile 16:00 saatleri arasında Resim kursundan yararlanabilecekler. Resim kursu ile ilgili verilen bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Alanında nitelikli insan yetiştirmek, bu alanla ilgili uygun ortam ve araç-gereçlerin seçimi, kullanım özellikleri hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmış bir programdır. Karakalem Tekniği, Pastel Boya, Sulu Boya, Yağlı Boya olup, 09:00-16:00 saatleri arasında eğitim verilmektedir.”
KAYMAKAM VE EMNİYET MÜDÜRÜ İLE KONUŞTUK
Performans ve memnuniyet!
Bu sayımızda da yine özel bir röportaj ile karşınızdayız. Beşiktaş Kaymakamı Saadettin Yücel ve Beşiktaş Emniyet Müdürü Erkin Adalar ile bir araya geldik. “Ne kadar güvendeyiz” sorusunun yanıtını Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar Beşiktaş Kentlisi için çeşitli açıdan ve bir çok alanda yapılan çalışmaları örnekleriyle birlikte aktardı. Asayiş olaylarının genel değerlendirmesinden okul içi ve dışındaki emniyet anlayışına, güven timlerinin çalışma şeklinden performans düzeyli puanlama sistemine kadar bir çok detayı Beşiktaş Kentlisi için paylaştılar. Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, okullardaki güvenlik sistemi ile ilgili detayları şöyle aktardı: “İstanbul’da, Beşiktaş’ta en zor yapılacak işlerden biri polislik. Okul müdürlerimizle toplantıdan geliyorum. Bir öğretmenin görevi 5 derse girmekle bir din adamının görevi de 5 vakit namaz kıldırmakla bitmez. Asıl o ondan sonrası lazım bize… O beş saatten sonra ne yapıyorsun? İkincisi okul müdürleri okulun içinden de dışından da sorumludur. Ama okulun dışında ben sizden polislik yapmanızı beklemiyorum. Ben sana halkın ciğeri diye tabir ettiği varlığını emanet ediyorum. Dolayısıyla sadece okulun içinde onu gözetmen yetmez. Bir de okulun dışında onu gözetmelisin. Geçen senelerden bunun güzel örnekleri var. Kimi okul müdürlerimiz ya da müdür yardımcılarımız ya da nöbetçi öğretmenlerimiz nöbetleşe çocukları okul çıkışında diyelim ki, metroya kadar ya da otobüs durağına kadar götürdüler. Bunu dedim biliyorum. Şimdi bir kez daha söylüyorum son derece müteşekkirim. Sadece Kaymakam olarak değil baba olarak da aynı zamanda. Niye? Benim emanetime sahip çıktın. Bunu yapmak zorunda mıydı, o ayrı mesele. Fakat bunu yaparken ben size demiyorum ki bir şey olursa hemen müdahale edin. Okullarımızda polis irtibat görevlisi var. Polis polisliğini yapacak, öğretmen öğretmenliğini yapacak. Dolayısıyla herkesten işini istiyoruz. Ama buna mukabil okul yönetimi de benim çocuklarımdan sorumlu olmalıdır. En azından belli bir uzaklığa kadar. Burada yanlış kişiler benim çocuklarıma muhatap oluyorlar, yanlış kişiler benim çocuklarıma bir şey vermeye çalışıyorlar ya da yanlış değilse bile bazen yanlış ilişkiler, yanlış muhataplıklar, yanlış şarjlar oluyorsa bunu okul yönetimi bilmelidir. Hepimiz birer anne babayız. Geleceğimizi sana teslim etmişim, o saatler içerisinde ben senden bilirim, başkasından bilmem. Ben o çocuğu takibe geleceksem size ne gerek vardı. Veliler çocuğunu okula verdiklerinden itibaren okulun sorumluluğundadır artık. Dikkat edecek, aksi takdirde işler karışır.”
BEŞİKTAŞ GÖZBEBEĞİ İLÇE
Kaymakam Sadettin Yücel, Beşiktaş’ı İstanbul’un göz bebeği olarak nitelendiriyor ve güvenlik konusunda daha iyi hizmet için sürekli kendilerini sorguladıklarını da dile getiriyor. Yücel, sözlerine şöyle devam ediyor: “24 saat burada yoğun yaşanıyor. Dünya İstanbul’da… En önce Emniyet bu işlere bakacak. Beşiktaş’ımız İstanbul’un incisi. Bu art niyetliler için de böyle. Ve gece gündüz buraları kolaçan ediyorlar, hırsızlık ve benzeri olayları yapıyorlar. Bu böyle olunca bunun bir irdelenmesi lazım. Madalyonun bir tarafında polis var. Biz devamlı kendimizi sorguluyoruz. Bunu sadece kaymakam ve emniyet müdürü irdelemiyor, emniyet müdürü dönüyor, rütbeli arkadaşlarla irdeliyor. Neyi ne kadar yaptığımızı kendi içimizde sorguluyoruz ve bir daha gözden geçiriyoruz. Öbür tarafta ‘Dış Müşteri Odaklı Hizmet Programı Projesi’ var, burada vatandaş hizmeti alan kişi anlamında.”
Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, projeye dikkat çekerek seri gerçekleşen hizmet ile insanların odak noktası haline geldiklerini dile getiriyor ve şunları söylüyor: “Vatandaş Beşiktaş’ta işlerin iyi yapıldığını söylüyor. Vatandaşlarımız seri ve hızlı yapılıyor, diyor. Seri ve insan odaklı olarak bu işleri yapıyoruz. Ulaşım noktasında buraya ulaşmak kolay…” Yücel, polis ve kentli ilişkisinin de geliştiğini vurguluyor ve “Gelişme ve iyileşme var. Polisle vatandaşın arasında gözle görülür bir değişim var” diyor.
Beşiktaş’ın bir cazibe merkezi olması nedeniyle hedef olduğunu ve bununla ilgili yürütülen çalışmalarla ilgili Kaymakam Yücel, şunları söylüyor: “Yeterince değişmiş miyim diye kendini sorguluyor polisimiz. Yeterince başarılı mıyız, daha fazla ne yapabiliriz diye soruyoruz. İdeali yakalamak için gayret gösteriyoruz. Bizim insanımız değişti, daha tenkit edici yaklaşımda bulunuyorlar. Bakışlardan sizi teyit edip etmediklerini anlarsınız. Vatandaşlarımız da değişti artık. Kitle iletişim araçları da arttı. Hukuk devletiyiz, katılımcı olmak gerekir. Yönetim kendine öz güveni olan insanlardan oluşmalı. Ne eksiğimiz var diye soruyoruz. Türkçe’de tenkit yani kritik hep olumsuz anlaşılırdı. Şimdi ise tesbit ediliyor. Bu da çoğunlukla olumlu oluyor. Bir profesörümüz geldi ve iyi hizmet aldığı için teşekkür etti. ‘Hemşehrinizim ama teşekkür için geldim’ dedi. Bunu birim amirlerimiz marifetiyle memurlarımıza iletiyoruz. Tenkit hem olumlu hem olumsuz olarak doğru anlaşılıyor artık. Huzur toplantılarını gerçekleştiriyoruz, en azından medyamız marifeti ile yayınlanıyor. Birincisi şu, Beşiktaş’ın cazibesinden kaynaklanan hedef olması sorunu var. Burada iki şey önemli, birisi basit önlemler. Polis genel güvenlik sağlar, özel güvenlik sağlamaz. Ekiplerimiz 65’ten 110’a çıktı. Güven timleri oluştu. Basit güvenlik önlemi marifetleriyle tedbir almak gerekir. Bir güvenlik kamerası işin çoğunu halledecektir. Bunu rica ediyoruz. Bir günün bir saatini ayırmak o sorunun çözümü olacaktır. İş merkezleri almak zorunda kamerayı. MOBESE’yi devletimiz arttırmaya çalışıyor. Bu konuda vatandaşlarımızdan beklentilerimiz var. Mümkünse bir kamera almalı, ihmal etmemeli. Pek çok apartmanımızda yok. Sanayileşme ve kentleşme ile beraber artık sosyolojik olarak yabancılaşma psikolojik olarak yalnızlaşma başlar. Apartmanınızda yaşıyorsunuz ama kimseyi tanımıyorsunuz. Yani bu apartmana gelen kişi benim komşum ya da yakını mıdır yoksa art niyetli birisi midir?.. Saat 09:00-09:30 öğleden sonra 4-5 arası hırsızlıklık olur. İş yerlerine gidiyor insanlarımız apartmana giren kişi hırsız mı değil mi bilen yok. Tespit etmek adına söylüyorum, en kısa zamanda güvenlik kamerasını taktırmalılar. Tartışacağız, ortaya çıkan fikirlerden durumu ortaya koyacağız. İşin bir teknik boyutu olduğu gibi toplumsal yönü de var. İnsanlarımızdan rica ediyoruz, özel güvenlik önlemlerini alsınlar. Bu çok caydırıcı olacak. Bir de şunu rica ediyoruz. Bir de biz Türk milletiyiz. Toplum halinde yaşamış olmanın doğal gereği olarak birbirimizi selamlamayı birbirimizi tanımalıyız. Devletin ve milletin sorumluluk taşıması gerekir. Bunu yaptığımız takdirde hırsızlık vakaları düşme yönünde. Bunu sıfıra doğru götürmemiz lazım. İlçemizde darp ve benzeri hadiseler var. İncir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle insanlar birbirlerini darp ediyorlar. Teknik anlamda bu bizim sorunumuz. Kendisine hizmet etmekle onur duyduğumuz vatandaşlarımızın bağışlayıcı, daha sabır, hoşgörülü yönlerini ön plana çıkarmalarını istiyoruz. İnsanlar hata yapabilir. Karşımızdakine hata yapma marjı tanımalıyız.”
SABIRLI VE SERİNKANLI
Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, insanların gerginliklerine dikkat çekerek acele davranışlardan kaçınmak gerektiğini vurguluyor. Yücel, “Yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü” diyor Yunus Emre. Dalgını, psikolojisi, acelesi olan olabilir ama toleranslı olalım toplumsal ilişkilerimizde. Dünyanın hangi ülkesinde bu sorunu polis çözebilir. Bir defa düzen kavramı olmak zorunda. Polis olaya müdahale edip süreci başlatır. Sabahki toplantılarda okul müdürlerinden rica ettim. Bu sene farklı sınıflara çocuklarımıza günaydın demeyi öğretelim. Bu konular da var olan gayretler arttırılmalı. Duyarlılık günlük yaşama yansımalı. Ateşle barut gibi bir an evvel parlamamak lazım. İnsanlara küçük bir referansla hoş bir mesaj gönderelim. İlçemizi ilgilendiren iki temel problem hırsızlık ve darp benzeri olaylar ve bimekanlar olayı var” diyor.
Erkin Adalar:
“Suç azaldı”
Proje ile ilgili detayları Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar şöyle aktarıyor: “Müşteri muhatap olan kişi anlamında. Bir vatandaşımızın evine hırsız girmiş 155’i arıyor. Öncelikle, kaç dakikada polis geldi… Akabinde inceleme görevlileri ne kadar zamanda geldi… Polis merkezindeki işleri ne kadar zamanda halledildi… Nasıl kendisine davranıldı… Bu işler bittikten sonra farklı bir birim sondajlama usulü ile ilgili kişiyi ararlar. Bu sorular vatandaşa da sorulur. Polis merkezine gidince görevlerle ilgili sorular sorulur. Soruyoruz ki, kendi içimizde eksiklik varsa bunun bir daha olmaması için çalışıyoruz. 1 Ocak’tan itibaren bu projeye başladık. 659 kişi ile irtibata geçtik. Pasaport, sürücü belgesi, tescil belgesi, yabancı ikametin uzatımları burada yapılıyor ve ciddi müracaat var.”
Beşiktaş Emniyet Müdürü Erkin Adalar, emniyeti ilgilendiren bir çok işlemde Beşiktaş’ın tercih ediliyor olduğunun altını çiziyor ve şöyle açıklıyor: “Randevu sistemi 1 Mayıs itibarı ile başladı. Beşiktaş’ta yaygınlaştı. Çok iyi talep var. Çok acil bir konu varsa acil müracaatları da il dışından gelen olursa alabiliyoruz. 90’ı memnun. Yüzde 10’u eksik bilgilendirmeden kaynaklanan sıkıntılar. Vatandaşlarımız belgelerin eksik olarak ayarlıyorlar. 659 kişide ise memnuniyet daha fazla. Yüzde 95’ler civarında memnuniyetler. Vatandaşlar görevlilerimizi takdir ediyor.” Erkin Adalar, emniyetin resmi sitesinde de teşekkür yorumları aldıklarını da dile getiriyor.
PERFORMANS ODAKLI YÖNETİM
Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar, insan faktörünün önemine dikkat çekiyor ve ekiplerinin ekipte yer alanların çalışma anlayışlarındaki hassasiyetlere de vurgu yapıyor. MOBESSE kayıtlarının önemli olduğunu söyleyen Adalar, verilerle de suç oranının azaldığını belirtiyor. Ancak dikkat çektiği diğer nokta da yakalanan suçluların suç oranların düşmesine rağmen artması. Adalar, konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor: “62 noktada 223 MOBESE kameramız var Beşiktaş’ta. Çok yoğun bir şekilde insan sirkülasyonunun olduğu bir ilçede bunlar yeterli değil. Spontane gelişen konular meydana geliyor. Olayı tespit için oraya gidiyoruz, görgü tanıkları plaka almamış, rengini veriyor aracın.. Ya da yolda iki insan gidiyor, suç işlemiş. Kamera varsa bu mu diye soruyoruz görüntüleri göstererek. Kamera konusu önemli. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün uyguladığı Performans Odaklı Personel Yönetimi Sistemi var. Mesela vatandaş en çok evden hırsızlık suçundan şikayetçi. 2008 senesinde 890 2009’da 749 hırsızlık var. 2010’da ise 558. Bu da hemen hemen yüzde 25 suçların düştüğü anlamına gelir. 2011’de ise 442 tane var. İş yerinde 2008’de 181, 2009’da 163, 2010’da 134 tane var. Otodan hırsızlık 2008’de 707, 2009’da 627, 2010’da 361. Ciddi bir düşüş bu. Alana hakim olunduğu anlamına gelir. 2011’de ise 266. Oto hırsızlığı 2008’de 170, 2009’da 128, 2010’da 85. Bu istatistik turnusol kağıdı görevini görür.”
“VATANDAŞLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDEYİZ”
Adalar, oto hırsızlığı ile ilgili vatandaşın duyarlı olduğunu söylüyor ekonomik değeri olması nedeniyle birlikte bir suça karışma ihtimali nedeniyle de vatandaşların polise durumu bildirdiklerini söylüyor. “Vatandaş kül tablası çalsa değeri yoksa polise gitmeyebilir, aracınızın camı açıktır içinden boş çantanız veya çakmağınız çalınmıştır gitmeyebilirsiniz. Polisin haberi olmayabilir ancak oto hırsızlığından polisin haberdar olmama şansı yok bir kere araç ekonomik anlamda çok değerlidir, bu aracın başka bir suça karışması vesilesiyle vatandaşa ileride polisler soru sorabilir. Bunun önüne geçmek açısından vatandaş bunu duyar duymaz hemen koşarak karakola gelir. Aracı çalınan vatandaşın polise bunu bildirmeme gibi bir durumu söz konusu değildir. Aracı işte kaskoluysa müracaat edecek ki tabi kesinlikle. Biz kaskolu olmadığını farz ediyoruz, en kötü senaryoya bakıyoruz. Yine geliyor. Çünkü bu araçla bir suç işlenebilir. Bir sürü suç, farklı araçlarla işlenebiliyor. Bu konu, vatandaşın aklında yer etmiştir. Bundaki sayıda bu senede 44 tane araba çalınmış. Bizim için oto hırsızlığı da bu alanın net fotoğrafıdır. Tam röntgendir bu bizim Beşiktaş için. Orada tabi düşüş var. 2008 – 170, 2009 – 128, 2010 – 85, bu da neredeyse yüzde 25’lik bir aşağıya inişi gösterir, 2009 ile 2010 arası. Bu sene de 44. Bu, 9 buçuk ayda 44 rakamı, Beşiktaş’ta hafta 1 araç çalınmış. Beşiktaş sirkülasyonun çok olduğu ekonominin belli seviyelerde olduğu bir ilçedir. Gerçekten ciddi bir rakamdır. Yine bir dönem kamuoyunu korkunç şekilde meşgul eden kapkaç sorunu vardı. Ana haber bültenlerine konu olan, vatandaşlarımızı ciddi şekilde mağdur olduğu, kapkaç konusu ile alakalı kanuni değişiklikler ve yapılan planlı operasyonlar ile bu sayı da 2008’de 12, 2009’da 15, 2010’da 9 ve bu sene iki tane kapkaç vakamız var. Genel itibariyle mala karşı işlenen suçlar dediğimiz bizim bu hırsızlık ve türevi suçlarda 2008 yılında toplam 3740 vaka meydana gelmiş. Bu suçların 367 tanesinin faili yakalanmış. 2009 senesinde 3033 suç meydana gelmiş. Mala karşı. Bunun faillerinden 333 tanesi yakalanmış. 2010 yılında 2600 rakamına düşmüş. Yakalanan fail sayısı 416’ya çıkmış. Suçlular azalmış ama yakalanan fail sayısı artmış. Bu sene de işlenen suç sayısı 1940 yakalanan fail sayısı 492. Mala karşı işlene suç; eve hırsızlık, iş yerine hırsızlık, otodan hırsızlık, oto hırsızlığı, kapkaç, yan kesicilik, dolandırıcılık, mala zarar vermek… içinde ekonomik değeri olan suçlardan bahsediyoruz. Bu rakamlara nasıl geldik? Akşamdan yatıp sabah kalkıp bu rakamları biz görmedik. Şimdi bir 2009 senesinde tüm İstanbul genelinde 250 civarında önleyici hizmetler ekipleri yani eski tabirle asayiş ekipleri, dışarıda gezen ekiplerimiz; şu anda 900 civarında. Bugünkü tarih itibariyle 1000’e çıkacak. Bir ay içerisinde 1000 olacak, tüm İstanbul genelinde. Beşiktaş özelinde ise bu sayı 9’du 2009 yılında. Önleyici hizmetler büro amirliğinin tüm Beşiktaş’a bakan ekip sayısı 9’du. Şu anki sayımız 35. Sadece motorize ekiplerimiz… Bunun yanında motorize ekip harici Yunus unsurumuz var. Sadece Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı. Bunun yanında Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Güven Timleri. Zaman zaman basına konu olan kestaneci, mısır satan, falan falan… Bunlardan da özellikle bizim Levent, Gayrettepe ve Beşiktaş Çarşı bölgesinde bu arkadaşlarımız ve sivil olarak görev yapıyorlar. Buralar, geçirgen bölge. Beşiktaş’ın özelinde suçun en çok işlendiği bölge merkez bölgesidir. Şöyle anlatayım ben size, 4 tane polis merkezimiz vardır, Arnavutköy, Etiler, Levent ve Beşiktaş Polis Merkezi vardır. Bu 3 polis merkezinin toplam suçu ancak Beşiktaş Polis Merkezi’nin toplam suçunu ihtiva eder. Bu söylediğim bölgeler daha geçirgendir. Mesela sokağın bir tarafı Beyoğlu’dur mesela bir tarafı Şişli’dir. Bir tarafı Kağıthane’dir… Bu söylediğim yerler geçişin olduğu bölgelerdir. Asayiş şubenin görevleri, komple o bölgelerde görev yapabilirler, oradan oraya geçebilirler. Geçirgen bölgelerde, suçun çok yoğun olduğu bölgelerde görev yapar bu arkadaşlarımız. Alandaki ekip sayımız arttı. Vatandaş daha fazla polis görür oldu.”
ÇALIŞMA ANLAYIŞI VE İNSAN FAKTÖRÜ
Adalar, performans odaklı personel sisteminin çalışma şekline ve çalışma anlayışına canlılık getirdiğini düşünüyor. Bunu da şöyle aktarıyor: “Mobil olarak tüm sokaklardayız artık… 9 ekipten 35’e çıktık, araçlar yenilendi. Bu görsel yanı bir de bunun içerisinde olayın ruhu var. O da ne, bu ekibin içinde görev yapan memur ne düşünüyor? Görevli ne düşünüyor. Tamam siz, Mercedes de verebilirsiniz ekiplere, 35’i 150’ye çıkarabilirsiniz mesela. Ama bu insan unsuruyla faaliyete geçecek, insan unsuru bunu hizmete sunacak. Tek başına o araç bir şey ifade etmiyor. Onu kullanacak, doğru yönde sevk edecek bizim görevli polis arkadaşlarımız. Bu da bir az önce bahsettiğim Performans Odaklı Personel Yönetim Sistemi ile ilgili. Burada görev yapan arkadaşlarımızın performans kriterleri getirildi. İyi çalışan, düzgün performans gösteren arkadaşlarımız 4 ayda bir puanlamaya tabi tutuluyor. Dereceye giren arkadaşlar, çağrılıyor deniyor ki “Nerede görev yapmak istiyorsun? Nerede çalışmak istiyorsun”… Diyor ki, “Ben Narkotik Şube, Terörle Mücadele Şubesi’nde görev yapmak istiyorum, Güvenlik Şube’de görev yapmak istiyorum. Asayiş Şube’de görev yapmak istiyorum.” Bu arkadaşlarımız bu performans sistemi dolayısıyla o şubelere gidiyor. Bizde bu tip birimler talep gören birimlerdir. Orada çalışmak istiyor arkadaşlarımız. Bu sistem ne yapıyor, insanları motive ediliyor. İyi çalışan ile kötü çalışan ayrılıyor. Performansı az olan arkadaşlar koruma hizmetlerinde istihdam ediliyor. Bu sistemin meyvelerini halkımızla beraber aynı şey bizim için de geçerli, bunları toplamaya başladık. Bu şunu getirdi, vatandaş yansıması boyutuyla, suç azalmasına rağmen yakalanan şahıslar arttı. Şimdi düşünün 3740 suç.. Mala karşı işlenen suçlar da bir azalış var. Yakalanan sayısı 362’den 492’ye yükselmiş. Tüm veriler suçta gözle görülen bir azalmayı, suçluların da yakalanmasında bir artış gösteriyor.”
TORNAVİDACI YAKAYI ELE VERDİ
ORTAKÖY- Beşiktaş’ta girdiği bir evden ziynet eşyası çalarken karşılaştığı ev sahibini tornavidayla yaraladığı öne sürülen zanlı yakalandı. Ortaköy Sarıefe Sokak’taki apartman dairesinin kapı göbeğini sökerek giren ve evdeki kasadan ziynet eşyası çaldığı ileri sürülen 2 kişi, çıkarken kapıda karşılaştıkları ev sahibi anne A.İ, oğlu M.İ. ile kızı F.İ’yi tornavidayla yaralayarak kaçtı. Olayda yaralanan A.İ, hastanede tedavi altına alınırken, hafif şekilde yaralanan çocuklarına ise olay yerinde ambulansta müdahale edildi. H.O, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Reina kurşunların yine hedefinde
ORTAKÖY- Ünlü eğlence mekanı Reina’da vale olarak çalışan H.P taksiyle gelen bir kişi tarafından bacağından tabancayla vuruldu. Yaralı özel bir araçla hastaneye kaldırıldı. Olay yerinden geldiği taksiyle kaçan saldırgan yaklaşık yarım saat sonra polisler tarafından yakalandı. Beşiktaş Ortaköy’de Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunan eğlence merkezi Reina’nın önünde silah sesleri duyuldu. Patlayan tabancadan çıkan kurşun, eğlence merkezinin otoparkında vale olarak çalışan 24 yaşındaki H. P.’yi dizinden yaraladı. Saldırgan geldiği 34 TAC 84 plakalı taksiye binerek olay yerinden uzaklaştı. Bebek istikametine doğru kaçan taksinin içinden Sortie Bar’ın önünden geçerken de havaya ateş ettiği iddia edildi. Kaçan taksici ve ateş eden kişi polisin kovalamacası sonucu yakalandı.
Uyuşturucu
tacirlerine suç üstü
BEŞİKTAŞ- Uyuşturucu Operasyonu sonucunda göz altına alınanlar Beşiktaş Adliyesi’ne sevkedildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Narkotik Bürosu ekipleri, Gölcük ilçe merkezli 5 ilde gerçekleştirdiği uyuşturucu operasyonunda, aralarında 3 askerin de bulunduğu 38 kişiyi gözaltına aldı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Narkotik Bürosu ekipleri, Gölcük ilçe merkezli 5 ilde gerçekleştirdiği eş zamanlı yapılan uyuşturucu operasyonunda, aralarında 3 askerin de bulunduğu 38 kişiyi gözaltına aldı. Emniyette ifadeleri alınan zanlılardan 34’ü, İstanbul Beşiktaş Adliyesi’ne sevk edildi. Uyuşturucu tacirlerinin fark edilmemek için birbirlerine ‘kelek, maymun, eşek, vapur’ gibi takma isimlerle hitap ettikleri öğrenildi. Uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen erlerin, çarşı izninde uyuşturucu madde sattıkları belirtiliyor.
“Eteği kısaydı kızdım saldırdım”
BEŞİKTAŞ- Kimyager Ayşe T.’yi taciz edip yaraladığı gerekçesiyle 45 yıla kadar hapsi istenen market çalışanı Nurettin Yıldız, mahkemedeki savunmasında ”Eteğinin kısa olmasına kızdım, saldırdım” dedi. İstanbul’da, yardım için evine gittiği kimyager Ayşe T.’yi taciz edip yaraladığı iddiasıyla tutuklanan market çalışanı Nurettin Yıldız, hâkim karşısına çıktı. Genç kadının, hâlâ konuşamadığı ve yürüyemediği öğrenildi. Olay, 15 Haziran’da, Beşiktaş Fulya’da meydana geldi. Ayşe T., iş çıkışı alışveriş yaptı. Market yetkilisi, reyonda görevli Yıldız’dan, poşetleri Ayşe T.’nin evine kadar taşımasını istedi. Eşyaları eline alan Yıldız, genç kızla birlikte 50 metre ötedeki eve gitti. Kapıdan eşyaları Yıldız’ın elinden alan Ayşe T., saldırıya uğradı. Yıldız, tecavüz etmek istediği genç kıza şiddet uyguladı.
Metrobüste şaşırtan acı ölüm…
GAYRETTEPE- Zincirlikuyu metrobüs durağında aniden fenalaşıp hayatını kaybeden yolcu, herkesi şaşırttı. Olay Kadıköy’den Zincirlikuyu’ya giden metrobüs hattında yaşandı. Anadolu’dan Avrupa Yakası’na geçmek isteyen Halit Gözoğlu’nu ölüm metrobüsün koltuklarında yakaladı. Kadıköy’den bindiği metrobüs Acıbadem Durağı’na yaklaştığı esnada aniden fenalaşan Gözoğlu, yere yığıldı. Uzun süre ambulans bekleyen talihsiz adam onlarca yolcunun gözü önünde can verdi. Halit Gözoğlu, Kadıköy’den Zincirlikuyu’ya gitmek için metrobüse bindi. Duraklardan aldığı yolcularla dolan metrobüs Acıbadem’e geldiğinde Gözoğlu fenalaşarak oturduğu koltuktan yere düştü. İlk müdahale metrobüste bulunan yolcular tarafından yapıldı. Olayın fark edilmesiyle ambulans çağrıldı. Gözoğlu, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.
Denize giren gencin ölüm kalım savaşı
BEŞİKTAŞ- Uyarılara aldırmayan ve arkadaşıyla denize giren Gökşin Kurt ölümden döndü. Kurt denize girince suda çırpınmaya başladı. Çevredekilerin şaşkın bakışları arasında suya gömülen Gökşin Kurt, dalgıç Rıfat Tay tarafından Sudan çıkartıldı. Ciğerlerini dolduran su yüzünden nefes alamayan Kurt’a olay yerine gelen ambulans uzun süre kalp masajı uyguladı. Beşiktaş’taki Bahçeşehir Üniversitesi’nin önündeki sahilde arkadaşlarıyla oturan Gökşin Kurt bir süre sonra denize girmek istemişti. Arkadaşlarıyla gece 03:00 sıralarında denize giren Gökşin Kurt, bir süre sonra denizde çırpınmaya başladı. Sahilde oturanlar olan bitenin şaka olduğunu düşünürken, Gökşin Kurt’un sulara gömüldüğünü gören Rıfat Tay denize atladı. Dalgıç olduğunu söyleyen Rıfat Tay, Gökşin Kurt’u kısa sürede Sudan çıkarttı. Polis ve sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesine rağmen Gökşin Kurt kurtarılamadı.
Pınar Altuğ’a SMS’li tebligat
BEBEK- Mahkemelik olan Altuğ çiftine mahkemeden davet geldi. Mahkeme, Pınar Altuğ Atacan’ın SMS ile çağrılmasına hükmetti. Mahkemedeki duruşmaya, “Genel güvenliğin olası kasıtla tehlikeye sokulması ve gürültüye neden olma” suçlarından 6 aydan 4 yıla kadar hapisleri istenen sanıklar Lucca Bar’ın sahibi Cem Mirap ve Lucca Bar’ın yetkilisi olan Burçak Gökcan katıldı. Sanıkların avukatı Kurtulmuş Kahraman, Bebek semtinin küçük bir yer olduğunu çevrede benzer şekilde birçok işletme mevcut bulunduğunu ve gürültülü bir yer olduğunu ifade etti. Kahraman, işyerinin 140 kişiyi almasının mümkün olmadığını, bahçesinde de işgaliye ödenerek konulmuş 5-6 masa bulunduğunu, suçlamaları kabul etmediklerini belirtti. Mahkeme, şikayetçilerden Pınar Altuğ Atacan’a çıkarılan davetiyenin usülsüz tebliğ edildiğini, Altuğ’un savcılıkta cep telefonu numarasını bildirmiş olması sebebiyle gelecek duruşmaya katılması için SMS ile çağrılmasına hükmetti.
Yağmurla gelen GÖZYAŞLARI…
Anavutköy’den Bebek istikametine giden 34 AC 1375 plakalı aracın sürücüsü Doğanay Baştanyılmaz, Mısır Konsolosluğu önünde, yerlerin kaygan olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Karşı şeritten gelen Kenan Denizman’ın kullandığı 34 TCK 63 plakalı ticari araçla çarpışan Baştanyılmaz, çarpmanın etkisiyle araç içinde sıkıştı. Olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Denizman, daha sonra ambulansla hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekipleri araçta sıkışan Doğanay Baştanyılmaz’ı kurtarma çalışmasına başladı. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık yarım saat süren çalışması sonucu kurtarılan Baştanyılmaz, özel bir hastaneye kaldırıldı.
Kazayı öğrenen Baştanyılmaz’ın akrabaları ve yakınları olay yerine geldi. Baştanyılmaz’ın ağabeyi olduğu öğrenilen bir kişi, kardeşinin çıkarılmasını gözyaşıyla bekledi. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenilirken, bir süre araç trafiğine kapatılan cadde, kaza yapan araçların kaldırılmasıyla yeniden trafiğe açıldı. Muzaffer TOPAL
Milli Saraylar
e-biletle gezilecek
BEŞİKTAŞ-Meclis’e bağlı Milli Saraylar’da çağdaş müzecilik anlayışıyla yeni uygulamalara geçiliyor. E-bilet uygulamasıyla ziyaretçiler, bilet kuyruğuna girmekten kurtulacak. İsteyenler, Milli Saraylar’ı gezmek istedikleri saatlere göre internetten biletini satın alabilecek. E-bilet, ilk olarak Dolmabahçe ve Beylerbeyi saraylarında denenecek, zaman içinde diğer tarihî mekânlara yaygınlaştırılacak. Yılbaşından itibaren ise rehberli geziler kaldırılarak, yerine ‘auido guide’ (elektronik rehberlik) sistemine geçilecek. Ziyaretçiler, saray ve müzeleri 17 dilde audio guide ile gezebilecek. Beylerbeyi ve Dolmabahçe saraylarındaki günlük ziyaretçi sayısı da kısıtlandırılacak. Binaların ahşap olması nedeniyle Beylerbeyi Sarayı’nı bir gün içinde 2 bin, Dolmabahçe Sarayı’nı ise 3 bin kişi gezebilecek.
Feci kaza can aldı
Beşiktaş’ta freni boşalan Macaristan plakalı bir otobüs, kırmızı ışıkta bekleyen motosiklete çarparak sürücüyü metrelerce sürükledi. İddiaya göre, 34 UR 8276 plakalı motosikletiyle Beşiktaş’ta ilerleyen Rauf Özersoy, kırmızı ışık yanınca yolda beklemeye başladı. Amerikalı Elena Peeva ve Pear Pepeljugarki de kendilerine yeşil ışık yanınca yolun karşısına geçmek için yola indi. Bu sırada hızla gelen LOG 300 Macaristan plakalı Marc Josef yönetimindeki otobüs, freni boşalınca yolda iki araca çarptıktan sonra yolun karşısına geçmeye çalışan Amerikalı turistlere çarptı. Ardından kavşakta dönen halk otobüsüne çarpmamak için direksiyonu sağa çeviren Macar sürücü, kırmızı ışıklarda bekleyen motosiklete çarptı. Motosiklet sürücüsü Rauf Özersoy’u altına alarak sürükleyen araç, yol kenarında bekleyen polis aracına çarparak durabildi.
Kazada motosiklet sürücüsü feci şekilde hayatını kaybederken, Amerikalı 2 turist ise yaralandı. Hastaneye kaldırılan 2 turist tedavilerinin ardından taburcu edildi. Kazaya ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.

SPOR HABERLERİ

Takviye istedi…
Avrupa’da ve Süper Lig’de yoğun bir maç temposu içerisine giren Beşiktaş’ta Teknik Direktör Carlos Carvalhal, yöneticilerle bir araya geldi. İmza attığı günden bu yana pozitif tavrıyla yönetim ve camiada sempati uyandıran Portekizli çalıştırıcı, “Yoğun tempoda yolumuza devam etmek için devre arasında takıma takviye yapmalıyız” dedi. İdareciler bu durumu Başkan’la görüştükten sonra yanıt vereceklerini söylerken, Carlos Carvalhal’ın bu isteği akıllarda da soru işaretleri yarattı.
İki sezondur Türkiye’ye dünyaca ünlü yıldızları getiren ve yüksek bir maliyetin altına imzasını atan Siyah-Beyazlılar’da teknik heyetin kadroyu yetersiz bulması yadırgandı. Her bölgede en az iki futbolcusu bulunan, ayrıca Türkiye’de her takımda rahatlıkla oynayabilecek Simao, Quaresma, Guti, Almeida gibi yıldızlara sahip olan Carvalhal’ın bu isteği şok etkisi yarattı. Bilindiği gibi sezon başında bonservisinin yüzde 50’sine 3.1 milyon Euro ödenen Julio Alves ile senede 2.7 milyon Euro verilen Guti Hernandez, Süper Lig’de henüz istenileni veremedi.
“İnsanlar harika yemekler güzel şehir etkileyici”
BEŞİKTAŞ Basketbol Takımı’nın NBA yıldızı Deron Williams, Türkiye’ye gelmesinde sadece basketbolu düşünerek hareket etmediğini dile getirdi. Deron Williams, ”Beş yıl Mehmet Okur ile aynı takımda oynadığım için Türkiye ve İstanbul hakkında çok şey biliyordum ve ailem ile birlikte rahat ve zevk alarak yaşayabileceğimiz bir seçim yapmak istedim. Bu nedenle Türkiye’yi seçtim” dedi. İstanbul’un çok güzel bir şehir olduğunu ifade eden ABD’li oyuncu, ”İnsanlar cana yakın, yemekler harika. Etkileyici bir şehirde yaşıyorum ve bundan dolayı da çok mutluyum” diye konuştu.
ZOR DA OLSA SON MAÇTA BAŞARDIK!..
Milli Takım Play-Off’ta
AMilli Takım, eylül ayının başında başlayan serüveni Play-Off’a taşıdı. 2012 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu’ndaki onuncu ve son maçında Azerbaycan’ı 1-0 yenen A Milli Takım, grup ikincisi olarak Play-Off’a katılmaya hak kazandı. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da oynanan karşılaşmada Milli Takımın golünü 60. dakikada Burak Yılmaz kaydetti. Milli Takımımızın mücadele ettiği A Grubu’da Almanya, Belçika’yı 3-1 yenerken, Kazakistan-Avusturya maçı 0-0 eşitlikle sonuçlandı. Polonya ve Ukrayna’nın ev sahipliği yapacağı için direkt katılacağı 2012 Avrupa Şampiyonası’na, eleme gruplarını birinci sırada tamamlayan; Almanya, Rusya, İtalya, Fransa, Hollanda, Yunanistan, İngiltere, Danimarka ve İspanya ile tüm gruplar arasında en iyi ikinci olan İsveç de finallere katılmaya hak kazandı. A Milli Takımımızın yanı sıra gruplarını ikinci sırada tamamlayan İrlanda Cumhuriyeti, Estonya, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Karadağ, Portekiz ve Çek Cumhuriyeti şampiyonaya katılabilmek için Play-Off maçları oynayacak. Verilen bilgiye göre, karşılaşmalar çift maçlı eliminasyon sistemine göre oynanacak. Buna göre Play-Off ilk maçları 11-12 Kasım’da, rövanş karşılaşmaları ise 15 Kasım tarihinde oynanacak.
Play-Off
kuraları
çekildi rakipler belli oldu
A MİLLİ Takımı, Euro 2012’ye katılmak için Hırvatistan ile Play Off maçları oynayacak. Eşleşmeler için kura çekimi belli oldu. Buna göre A Milli Takımımız, ilk maçını 11 Kasım’da Türkiye’de rövanşı ise 15 Kasım’da Hırvatistan’da oynayacak. Diğer eşleşmeler şöyle sıralanıyor: Estonya – İrlanda Cumhuriyeti, Çek Cumhuriyeti – Karadağ, Bosna Hersek – Portekiz.
Medya: “SATIYORLAR!..”
Beşiktaş: “SATMIYORUZ!..”
Medya “Fona devretti” dedi. Yönetim yalanladı. Beşiktaş’ta oyuncuların ismi bu kez fonla anılıyor. Beşiktaş’ın 357 milyon TL’lik borcu için yapılan toplantılar sonrasında bazı oyuncuların fona gönderileceği konusu medyanın gündeminde yer aldı.
Futbolcuların durumundan mali işlere kadar birçok konunun görüşüldüğü iddia edilen toplantı sonrasında bir fon şirketi ile yeni bir anlaşmanın yapılması kararlaştırıldığı söylendi. Medyada gündemini zorlayan bazı detaylar şöyleydi: “Toplantıda öncelikle olarak borçların her geçen gün artması ve acil kaynak bulunması gündeme geldi. Daha önce Necip Uysal, Atınç Nukan ve Muhammet Demirci’nin bonservis haklarının bir bölümünün fon şirketine verilmesi gündeme gelmişti ve oyuncu sayısının artırılması kararı çıktı. Siyah-Beyazlı takımın yıldız futbolcusu Ricardo Quaresma ile Mustafa Pektemek’in de bonservis haklarının bir bölümünün fona bırakılması düşünüldü. Bu anlaşmanın gerçekleşmesi halinde Beşiktaş’ın 10 milyon Euro’luk ek gelir elde etmesi öngörüldü.”
Ancak öngörüler için medya oyuncuların isimlerini fona gidiyor diye duyurdu. Beşiktaş yönetimi ise kısa süre içinde haberleri yalandı ve şu açıklamayı yaptı: “Daha önce özel durum açıklaması bildirdiğimiz, profesyonel futbolcularımız Necip Uysal, Atınç Nukan ve Muhammed Demirci’nin ekonomik haklarının belli bir kısmının değerlendirilmesi ile ilgili olarak fon (Quality Football Ireland Lımıted) ile başlanan görüşmelere ilişkin henüz herhangi bir gelişme olmamıştır. Bununla birlikte basın organlarında yer alan haberlere istinaden; futbolcularımızdan Quaresma ve Mustafa Pektemek ile ilgili fon ile görüşme söz konusu değildir” denildi.
Öte yandan, geçen yıl ele alınan ve Başkan Yıldırım Demirören’in de onay verdiği işten çıkarmalar da gündeme geldi. Karmaşaya döndüğü iddia edilen durumla ilgili maliyetlerin üç katına çıktığı konuşuluyor. Bununla birlikte yüksek maaş alan yöneticilerin maaşlarında indirime gidileceği söyleniyor.

MAGAZİN HABERLERİ

‘NE KAVGASI ARKADAŞLAR?’
ETİLER- Serenay Sarıkaya, geçen hafta Etiler Mado’dan çıkarken objektife takıldı. Genç oyuncu, “Lale Devri” dizisinin setinde eski sevgilisi Tolgahan Sayışman’la kavga ettiği iddiasını soran muhabirlere “Ben de sizden duydum bunu. Ne zaman kavga etmişiz? Öyle bir şey yok arkadaşlar. Nereden çıkarttınız kavga işini bilmiyorum” yanıtını verdi.
‘3 AY İÇİNDE EVLENİYORUZ’
ORTAKÖY- Amerikalı Benjamin Harvey’le nişanlanan Hande Ataizi, geçen hafta sevgilisiyle Ortaköy Anjelique’te eğlendi. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hande Ataizi, “Çok mutluyum. Düğün tarihimizi de aldık. 2-3 aya evleniyoruz, o da size sürpriz olsun benden” dedi.
FERİHA’NIN ANNESİ HASTA
BEŞİKTAŞ- Vahide Gördüm’ün zor günleri… Ünlü oyuncunun göğsünde kist belirlendi. Fulya özel bir hastanede yapılan ilk tetkiklerde kötü huylu olmasından şüphelenilen kistten parça alınarak biyopsiye gönderildi. ‘Adını Feriha Koydum’ dizisiyle, çekimleri süren ‘Ayhan Hanım’ filminden affını istedi. Oyuncunun eşi Altan Gördüm, şu açıklamayı yaptı: “Sıkıntılı bir yola girdik. Kemoterapi tedavisi görme ihtimali yüksek. Dizi ve sinema çalışmalarına ara verilecek.”
ONUN İÇİN HERKES BABA
BEBEK- Bergüzar Korel geçen hafta oğlu Ali’yle birlikte Bebek Parkı’ndaydı. Hayatlarında varsa yoksa Ali’nin olduğunu söyleyen Korel, “Bütün çabamız onun için. Ali’nin her çocuk nasıl büyüyorsa o şekilde büyümesini istiyoruz” dedi. Oğlunun herkese “Baba” dediğini belirten Korel, “Yabancı dizilerde gördüklerine bile diyor. Babasına çok düşkün bir çocuk. Onu ekranda görünce çok heyecanlanıyor” şeklinde konuştu.
ŞİMDİ AŞERME SIRASI
BEBEK-İkinci kez anne olmaya hazırlanan Çağla Şıkel, geçen hafta hamburger aşerdi. 4 aylık hamile olan Şıkel, oğlu Kuzey’le Bebek’te dolaşırken canı hamburger isteyince McDonald’s’a gitti. Burada sıraya giren güzel sunucu, aile mönüsü alıp patates kızartmasına ayran içti.
“YENİ TANIŞTIK”
ORTAKÖY- Zeynep Beşerler geçen hafta yeni sevgilisiyle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın kızının Çırağan Sarayı’ndaki düğününe katıldı. Çıkışta sevgilisiyle el ele poz veren Beşerler, gazeteciler sevgilisinin adını sorunca gözüyle işaret yapıp, “O kadar da değil, gerek yok! Yeni tanıştık, mutluyuz” dedi.
ACEMİ ÇAPKIN ÇIKTI
ORTAKÖY- Çapkınlıklarıyla adından söz ettiren Mehmet Aslan, acemi çıktı. Geçtiğimiz hafta bir kız arkadaşıyla birlikte Ortaköy’deki The House Hotel’in restoranında yemek yiyen Aslan, mekandan yalnız ayrıldı. Yakışıklı oyuncu, gazetecileri oyalarken kız arkadaşının ana caddeye çıkmasını sağladı, daha sonra da özel aracıyla yanına gitti. Kız arkadaşının yanına yaklaşır yaklaşmaz aracın kapısını açan Aslan, yine de objektiflere birlikte görüntü vermekten kurtulamadı.
GELEN GİTMİYOR!..
ULUS- Adriana Lima, daha önce “Var mısın Yok musun” programına konuk olduğu Acun Ilıcalı’yı kırmadı, bu kez de “Yok Böyle Dans” için İstanbul’a geldi. Brezilyalı top model, Four Seasons Otel’e yerleştikten hemen sonra yemek için Levent Edication Otel’in içinde yer alan dünyaca ünlü İtalyan restoranı Cipriani’ye geçti. Bir süre restoranda kalan Lima, ardından eğlenceye Ulus 29’da devam etti.