SAYI 248

Huzur ve güven istiyorlar
Beşiktaş Kentlisi, seçim sonrasında görüşlerini Radyo Beşiktaş’a aktardı. Yeni hükümetten neler beklediklerini, Meclis’in çalışmalarını takip edip etmediklerini, isteklerini dile getirdi. Beşiktaş’ın 23 mahallesinde yapılan söyleşilerde Beşiktaş Kentlisi uzlaşmacı bir yaklaşımın olması gerektiğini savunurken gergin ortamı istemediğini de dile getirdi. Öte yandan yeni hükümetten beklentiler arasından öncelikli sırada işsizlik yer alıyor ve çözülmesi istenen konu başlıkları arasında emekli maaşlarının iyileştirilmesi isteği ve kürt sorununun çözülmesi talebi geliyor.
DAHA İYİ OLMALI: “Geçen hükümetin yönetiminden daha iyi olmalı. Önce ekonomi sorunu çözülmeli, işsizlik azaltılmalı. Asgari ücret artmalı. Emeklilik yaşı çok geç maalesef. Meclis’te yaşanan sorunlar anlaşma ile çözülmeli.” Fethi Saydam.
KENDİ ARALARINDA ANLAŞAMIYORLAR: “Hükümetten bir beklentim yok, çünkü bir şey yapılmıyor. Yemin krizi uzlaşma ile çözülmeli. Ama bu gidişle konuşacak anlaşmaları zor. Daha kendi aralarında anlaşamıyorlar, bizi nasıl yönetecekler.” Orhan Şimşek.
EŞİT İMKANLAR SAĞLANMALI: “Herkese eşit şartlar ve ekonomide daha yüksek seviyeye gelmeyi istiyoruz. Yemin krizinin çözülmesini umuyorum.” İsmini vermiyor.
İLK OLARAK HUZUR VE GÜVEN: “Yeni hükümet işsizliğe çare bulmalı, çalışıp huzur ve güveni sağlamalı. Yemin krizi bir aya kadar çözülür. Huzur çok önemli.” Hamdi Kaya.
BEKLENTİM YOK: “Hükümetten fazla beklentim yok. Meclis’te yemin krizi çözülmeli.” Orhan Rahmi.
MECLİS EĞLENCE YERİ GİBİ: “Terör sorununa bir an önce el atılmalı. Meclis’te kriz yaşanıyor ve eğlence yeri gibi Meclis.” Sait bey.
EMEKLİ MAAŞLARI DÜZELTİLSİN: “Yeni hükümetten özellikle sağlık bakımından memnunuz. En başta ucuzluk olmalı, emekli maaşları iyileştirilsin. Meclis’te uzlaşma sağlanmalı.” İsmini vermiyor.
VERİLEN HAK GERİ ALINMAZ: “Ben Bağ-Kur emeklisiyim, çalıştığım için param kesiliyor. Evde yatsam daha mı iyi olacak. Bu kesinti yanlış geri alınmalı. Verilen hak geri alınmaz. Meclis’te kriz çözülmeli. Tahliye olması gereken tahliye edilmeli.” Naci Palabıyık.
AYRIMCILIK ENGELLENMELİ: “Ayrımcılık olmasın, hep beraber çalışalım. Memleket bölünmesin herkes çalışsın. Emekli maaşları baltalanmasın. Çin malına değil iç piyasaya ağırlık verilmeli. T.C’ye hiç yakışmıyor yemin krizi. Ünal bey.
ÖNCE ÖZGÜRLÜK: “Hükümetin faaliyetleri ortada. AK Parti Türkiye’yi gerileştiriyor. Yemin etmeyerek bir şey olmaz ama tepki var ortada. Delil toplanmıyorsa insanlar salınmalı. İlk olarak özgürlükler arttırılmalı. Leyla Menteş.
HERKES GÖREVİNE DÖNMELİ: “Eski aynen devam eder. İlk olarak ekonomi düzeltilmeli, yatırım artmalı. Yemin krizi süreci bitip herkes görevine dönmeli.” Mehmet Ünal.
SORUN ÇÖZÜLMELİ: “Çok güzel şeyler oluyor, bundan sonra da devam etmeli. İşsizliğe öncelikle çözüm bulunmalı. Yemin krizide kesin çözülmelidir.” Sadi Kahraman.
KÜRT SORUNU VE İŞSİZLİK: “Öncelikle Kürt sorunu ve işsizlik sorunu çözülmeli. Yemin krizi partilerin sorunudur, çözülür.” Gökhan Dağbatıran.
SEÇMENE YANLIŞ YAPILDI: “Öncelikle yeni anayasa oluşturulmalı, sağlık hizmetlerinde gelişme sağlanmalı. Yemin krizi şok oldu. Yemin krizinde seçmene çok yanlış yapıldı bence.” Seyit Çavuşdağ.
Konserler NON STOP!..
Yaz akşamlarını neşelendiren park buluşmaları etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin geleneksel hale gelen yaz akşamları etkinliğinde temmuz ayı sonlarına doğru Beşiktaş Kentlisi konsere ve gösteriye doydu. Söyleşiler, konserler, dinletiler, ve şovlar Beşiktaş’ın çeşitli noktalarında gerçekleşen organizasyonlarla devam ediyor. Temmuz ayının ikinci yarısında dikkat çeken etkinlikler Abbasağa Parkı’nda ve Ulus Aykut Barka Parkı’nda gerçekleşti. 18 Temmuz’da Ulus Aykut Barka Parkı’nda Grup Gündoğarken konseri gerçekleşti. Grup Gündoğarken ile ilgili bazı ilgi çeken detaylar şöyle: “Grup Gündoğarken, İlhan, Burhan ve Gökhan Şeşen tarafından 1982 yılında kuruldu. 1983 yılında Levent Kırca Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Kadıncıklar” adlı müziklı oyunun müziklerini yaparak ve sahnede icra ederek profesyonel müzik hayatına başladı. Tiyatro çalışmalarına Ferhan Şensoy’un İçinden Tramvay Geçen Şarkı, Levent Kırca ve Oya Başar Tiyatro’sunun sahneledigi Aşağı Yukarı, Gereği Düşünüldü ve Hangi Yüzle isimli oyunların müziklerini yaparak ve sahnede icra ederek devam ettiren Gündoğarken, İstanbul’un seçkin gece kulüplerinde müzik çalışmalarını sürdürdüler. 1989 yılında Olacak O Kadar komedi programının jeneriğini yaptılar ve programda birkaç kez konuk oyuncu olarak bulundular. Türkiye’nin çeşitli illerinde konserler veren “Grup Gündoğarken” Türkiye’yi Malezya ve Mısır’da temsil etmiştir. 1986 yılında ilk albümleri Bir Yaz Daha Bitiyor çıktı. Bu albüm özellikle Bir Yaz Daha Bitiyor, Sen Benim Şarkılarımsın ve Sarmaş Dolaş şarkılarıyla beğeni topladı. 1988 Eurovision Türkiye Elemelerine, daha sonra Yaz Bulutları albümüne koyacakları Resimler şarkısıyla katıldılar ve finale kalmalarına karşın Türkiye’yi temsile hak kazanamadılar. 1989 yılında Bir Günlük Aşk adlı 3. albümleri çıktı. Bu albümde Bahar Oldum, Hayallerimi Bırak, Güneş Buluta Girdi ve Yol Aldım Sevdalardan şarkıları çok beğenildi. Ama grup asıl çıkışını 1992’de çıkan Ankara’dan Abim Geldi albümüyle yaptı. 1998 yılında best of albümleri olan Mest Of Gündoğarkeni çıkardılar.”
Etkinlikler hız kesmedi. Ulus Aykut Barka Parkı’nda konser ve şov Beşiktaş Kentlisi’ni mest etti. Ceyhun Yılmaz gösterisi sanatsevelere neşeli saatler yaşattı. Peşi sıra gerçekleşen Kafein konseri ise müzikseverleri bazı şarkılarıyla geçmişe aldı götürdü. Kafein adlı grupla bazı detaylar şöyle: “2007 Nisan ayında ilk albümünü çıkaran hiç vakit kaybetmeden beste çalışmalarına başlayan bu üçlü 2001 yılında “kafein” ismi ile katıldıkları, TV8’in düzenlediği beste yarışmasında (Cem Karaca, Bülent Ortaçgil, Fatih Erkoç, Gürol Ağırbaş, Ayşegül Aldinç jüriliğinde) “Daha Mutluyum” adlı bestesi ile üçüncü oldu. 2002 yılında Show TV’de yayınlanan “Sing Your Song” adlı şarkı yarışmada 1543 başvurudan 18 finalist arasında yer alan kafein, sekiz hafta süren yarışmada “Masal Perisi” adlı şarkıları SMS yoluyla yapılan halk oylamasında Türkiye üçüncüsü oldu. Yarışma sonrası Tümer & Tümer Productions’dan gelen albüm teklifi ile “Sound Park” stüdyolarında ilk albümlerini kayıt ettiler. Kafein, çeşitli nedenlerle ara verdikleri albüm çalışmalarına 2005 Mayıs ayında tekrar başladı. 2007 Nisan ayında yayımlanan ve grup ile aynı adı taşıyan ilk albümlerinde yer alan bestelerde ağırlıklı olarak yalnızlık, melankoli ve iç hesaplaşmayı vurgulayan grubun ilk videosu Cem Köksal tarafından “Platonik” adlı parçaya çekildi. Takip eden aylarda Yönetmen Can Selman ile “Medeni aşk” ve “Ordunun Dereleri” Masstival konseri derleme videoları yapıldı. Grup Müzik piyasasındaki bazı sıkıntılar ve şartlar nedeni ile kliplerini müzik kanallarında yayımlatamasada internette binlerce izleyici ile buluşabildi. 2008 Eylül ayında ikinci albüm çalışmalarına başlamış olan kafein grubu halen bu albüm üzerinde çalışmaktadır. İlk albümden çok farklı bir sound ile daha sert tavırlı bir müzik ve depresif sözlere sahip olan ikinci albüm kayıtları Kasım 2009 da başladı. Vokal: Serkan Özbay, Gitar: Cenk Karayazgan, Gitar: Eren Eralp, Bass: Başat Karataş, Davul: Serdar Vatansever.”
22 Temmuz’da Ulus Aykut Barka Parkı’nda Önder Focan Konseri yine bir yaz akşamını daha renklendirdi. Caz ustadı ile ilgili bazı detaylar şöyle: “Önder Focan, caz müzisyeni olarak biliniyor. 24 Ağustos 1955 İstanbul doğumlu Focan, 1973 yılında Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi ve ardından Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makina Fakültesinden mezun olmuştır. Eşi Zuhal Focan ile beraber Galata Kuledibi Sokak’ta Nardis adında bir caz kulübü kurmuştur. Sanatçı, Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (Kalid) tarafından verilen Kristal Martı ödülünü 2003 yılında almaya hak kazanmıştır.”
Levent Erim Gösterisi de geceye ayrı bir renk kattı. Etkinlikteki şovmen ile ilgili detaylar şöyle : “1969 İstanbul doğumlu Levent Erim 19 senedir Radyoculuk yapmaktadır. Televizyon ve Radyo show dünyasına uzun seneler çeşitli programlar ile hizmet veren, 2004 senesinden itibaren de BeOne, BeZoone ve WebCini şirketlerinin kurucu ortağı olan Levent Erim bir de Uluslararası şirket satışı yaşamış ender kişilerden biridir. Bu 6 sene içinde birçok ödüllü işlere de imza atmıştır. Dijital dünyaya düşünceleri ile hizmet eden Levent Erim 2009 Sonbaharından Nisan 2011’e kadar Lowe reklam ajansı bünyesinde kurulan DijiMasa’nın ajans başkanlığını yaptı. MGD tarafından Yılın En İyi Radyo Programcısı ödülüne sahip oldu.”
Öte yandan 25 Temmuz’da Abbasağa Mahallesi’nde de etkinlikler tüm hızıyla devam etti. Çırağan Musiki Derneği’nin konseri Abbasağa’da gerçekleşti. Beşiktaş Kentlisi neredeyse iki saati aşkın süre boyunca müzik ziyafeti yaşadı. Abbasağa Parkı’ndaki konsere ilgi oldukça büyüktü.
Ertesi gün ise, Abbasağa Parkı’nda Erkan Oğur, İ. Hakkı Demircioğlu konseri gerçekleşti. Etkinlik ve sanatçılar hakkında bazı bilgiler şöyle: “Benim için müzik uykularımdaki rüyalarım gibidir, sadece ben görürüm, hissederim, yaşarım, unuturum, hatırladıklarımı aktarırım, yorumlarım… Bazı rüyalar da gerçek olur. Müzik iyi yada kötüdür, bir tercih yapmak ise hayattır – Erkan Oğur.”
Erkan Oğur: 1954 yılında Ankara’da doğup, çocukluğunu Elazığ’da geçirmiştir. Müziğe 4 yaşından itibaren keman, bağlama ve cümbüş çalarak başladı. Onu Halk Müziği icrası konusunde teşvik eden ilkokul müzik öğretmeni “İlkokulu bitirdiğinde bizim yöreden çalmadığı saz kalmamıştı.” diyor. Müziğe başlamasında Jimi Hendrix etkili olmuştur. 1976’da perdesiz gitarı icat etti. Liseyi Ankara’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Kimya Mühendisliği ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Bölümü’nde okuyarak devam etti. Müzisyen olmaya karar verdikten sonra eğitim görmek için Türkiye’ye döndü. İstanbul Devlet Konservatuarı Klasik Türk Müziği bölümünden mezun oldu. Çalışmalarında ağırlıklı olarak kopuz ya da dede bağlama, ud, e-bow, perdesiz gitar, klasik gitar, elektro gitarı ve sesini kullandı. Perdesiz Gitar’ı ve Perdesiz Bağlama’yı icad eden kişidir. Dünya Müzik literatüründe yerini almıştır.
İsmail Hakkı Demircioğlu: İsmail Hakkı Demircioğlu, 1957 yılında Rize Pazar’da doğdu. Müziğe küçük yaşlarda ilgi duymaya başladı. İlk ve ortaöğrenimini Pazar’da tamamladı. Daha sonra İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünü bitirdi. Bağlamadan bas gitara dek çeşitli enstrümanları çalan Demircioğlu, önce Ruhi Ayangil Türk Müziği Orkestrası’nda daha sonra Ruhi Su Dostlar Korosu’nda bas gitarist olarak çalıştı. Bu dönemde 2 albüm hazırladı. 1998’den sonra Erkan Oğur’la çalışmaya başladı. Bugüne dek birçok albüm hazırladı. Ayrıca Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ve Türkiye dışında birçok konser verdi.”
27 Temmuz’da ise program yine dopdoluydu. Abbasğa Parkı’nda Peyk konseri gerçekleşti. Aynı gün İtaki konseri de yine müzikseverleri mest etti. Öte yandan gösteri de aynı gün etkinlik programı içerisindeydi. Dost Işıklar Gösterisi sanatseverlere neşeli zamanlar yaşattı.
28 Temmuz’da Mavi Işıklar Beşiktaş’taydı. Abbasağa Parkında gerçekleşen konserdeki grup 45’likleriyle oldukça ünlü… Albümlerle ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“45’LİK:
. Helvacı/Kanamam (1965)
. Çayır Çimen Geze Geze/Pınarbaşı (1966)
. Johnny Be Goode/Justine (1966)
. Ankara Rüzgarı-Just Like Me/Wooly Bully-Bumble Bee (1966)
. Senede Bir Gün-Ayva Çiçek Açmış/Come Home-Slipin and Slidin (1966)
. Çayır Çimen Geze Geze-Yayla Çiçeği/Keep Searchin-Out Of Sight (1967)
. Kız Sen Geldin Çerkeşten-Yar Saçların/I Know That I Want-Great Airplane Strike Of 1967 (1967)
. Tatlı Bela-Seventh Son/In My World-Gözyaşları (1968)
. İyi Düşün Taşın/Ain’t That So? (1968)
. Ağla Çocuk Gibi/Giresun Kayıkları (1968)
. Üsküdar/Büyük Babam Der ki (1969)
. Light My Fire-Gül Dalı ‘69/Ob La Di (1969)
. Gitme Kal/Venüs ve Aşk (1970)
. Sevgilim/Zaman (1970)
. Aşk Çiçeği/Yaramaz Ne Oldu Sana (1971)
ALBÜM:
. Mavi Işıklar (1968)
. Mavi Işıklar (2002)”
Abbasağa Parkı’nda dizi film müzüğinin önemli isimlernden biri olan Erdal Günay konseri ile Temmuz ayı müzik etkinlikleri sonlanmış oldu.
BEŞİKTAŞ BULUŞMALARI
“BİZ BİR AİLEYİZ…”
Yazı dizimizin yeni durağında nüfus hareketliliğinin en az yaşandığı mahallelerden bir tanesi olan Kültür Mahallesi’ndeyiz. Yaklaşık 7500 nüfusa sahip olan bu mahalle, Beşiktaş’ın az bilinen mahallelerinden bir tanesi. Arnavutköy’den yokuş yukarı, Nispetiye Caddesi üzerinden de yokuş aşağı indiğinizde mahalleye ulaşmanız mümkün. Mahallenin eskileri yaşadıkları yeri ‘eskiden buralara kurtlar inerdi’ sözleri ile anlatırken yaşanan değişime adeta tanık oluyorsunuz. Site içinde yaşam tarzı, çiçek bahçeleri, eski yapı evleri ile dikkat çeken mahalleyi her zaman olduğu gibi yine önce muhtarına ardından da orada yaşayan vatandaşlarına sorduk.
“MUHTAR OLMAMI İSTEDİLER”
Mahallesine muhtar seçilmesinde en büyük rolün kendisini destekleyen mahalle sakinlerine ait olduğunu söyleyen Kültür Mahallesi Muhtarı Dursun Gül, “1995 yılında mahalleme yerleştim. Laleli’de işyerlerim vardı işadamıydım ve işyerlerimi 2002 yılında bıraktım. Her mahallede görülen eksiklikler bizim mahallemizde de vardı. 2004 yılında komşularım ve arkadaşlarım mahalleye muhtar olmam konusunda beni ikna ettiler. Ben de öğretmenlik hayatının ardından siyasete atılmış bir kişi olarak mahalle muhtarlığına aday oldum ve mahallelinin oylarıyla muhtar seçildim. Mahallemde öncelikle var olanları korumaya çalıştım. Okullarımızda, parklarımızda, yollarımızda olan eksiklikleri gidermek için üzerimize düşen görevleri yaptık. Ali Yalkın İlköğretim Okulu’na Anaokulu yaptırdık. Otobüs güzergahlarına duraklar yaptırdık. Camimizin tuvaletleri kötü görünümdeydi, onları Beşiktaş Belediyesi’ne yenilettirdik” dedi.
PARKIMIZ GÜZELLEŞSİN
Mahallesinde yaşanan sorunlara değinen ve özellikle park içlerinde yaşanan farklılıklara dikkat çeken Muhtar Dursun Gül, “Aykut Barka Parkı’nda bulunan kafeterya bir vatandaş tarafından yenilendi ancak belediye ile anlaşamadılar. 2,5 yıldan bu yana bu parkımızın içerisine yapılan kafeterya atıl bir biçimde duruyor. Çoğu kez belediyemize müracaat etmemize rağmen henüz bir çözüm sağlanabilmiş değil. Parka gelen vatandaşlarımızda bu konuyu sık sık bana iletiyorlar. Beşiktaş Belediyesi oraya Semt Evi yapılacak, açılacak cevabını verdi. Daha sonra şu an atıl olarak duran kafeteryaya 4 kişilik güvenlik görevlisi konuldu. Parkın girişlerinde isimler tahrip oldu, yeni tabelalar konmasını isteriz. Etkinlikler oluyor burada, ama gelenler zor buluyor parkın yerini…” dedi.
MEZARLIK ALANI OLARAK KALDI
Mahallesi içinde yer alan bir sitede mezarlık yapılmasının istendiğini hatırlatan ve arazinin mezarlık olarak kullanılacağı kararının çıktığını söyleyen Dursun Gül, “Polat Sitesi’nin yanındaki boş araziye Büyükşehir Belediyesi tarafından mezarlık yapılmasına karar verildi. Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından mezarlık olarak gösterilen bir arazinin mahallenin içerisinde oluşu, mahalleliyi çok rahatsız etti. Tepkilerimize rağmen karar alındı. Büyükşehir Mezarlıklar Müdürlüğü’ne bağlı olarak 4 aydır gömüler yapılıyor. Her gömü için 4500 TL mezarlıklar Müdürlüğü tarafından talep ediliyor. Ayrıca ileride mezarlık yeri ayıranlar içinde 15’er bin lira kararı alınmış. Mezarlıklar Müdürlüğü bu alanı mezarlık olarak kullanmaya başladı” diyor.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve ekibinin çok iyi çalıştığını ancak kendinin alması gerektiği kararlarda ve muhtarlarla olan ilişkilerinde daha etkili olması gerektiğini söyleyen Gül, “Belediye Başkanımızla ilişkilerimiz iyi. Belki zamanı azdır ama daha çok bir araya gelmek istiyoruz. Çünkü 2009 yılının Mart ayında bir sefer belediye başkanımız ve muhtarlarla toplandık. Mahallede eksik birşeyimiz belki olmuyor ama belki konuşmamız gereken şeyler olacak. Bunları birbirimize bir arada olduğumuz zaman daha iyi anlatırız. Belediye başkanı ve muhtarlar bir aile sayılır. Daha verimli çalışabilmek için bunların daha ciddi yüzeyde iletişim kurulması lazım. Yoksa personelimizden başkan yardımcılarımızdan hiç bir şikayetimiz yok. Örneğin, Aykut Barka Parkı’nda, Sanatçılar Parkı’nda yaşanan müdürleri aşıyor belediye başkanının karar vermesini gerektiren bir durum, meclisten kararın çıkması lazım. Kaybettiklerimiz var ama bundan sonra kaybettiklerimizi kazanabiliriz. Mahalle toplantılarının yapıldığı gibi bizlerle de toplantı yapılmalı” diye konuştu.
Kentli ne diyor neler istiyor?..
Kültür Mahallesi tüm sakinliğiyle bizi karşılıyor. Bu sakin mahallenin vatandaşları yaşadıkları yerden memnun olduklarını, ancak başta ulaşım olmak üzere kimi sorunların da çözülmesi gerektiğini dile getirmeden de edemiyorlar. Mahallenin eski halini bilenler “Buralara zamanında kurtlar inerdi, çilek bahçeleri içinde yaşardık” diyorlar.
KURTLAR İNERDİ: “Şimdiki Akmerkez’in bulunduğu yerden buraya inmeye korktuğumuz zamanları yaşadık. Mahallemize kurtların indiği günler olurdu. Şimdi ise buraları çok büyük değişim gösterdi.” Muharrem Kümeçal.
AYDINLATMA SORUN: “Mahallede elektrik kesintisi sıkıtntısı yaşıyoruz. Bununla birlikte elektrik direklerimizin bazılarında ampüller yanmıyor. Muhtarımız sorunu ilgilisine iletti ama çözüm yok henüz…” Atilla Kupucu.
KOKU YAPIYOR: “Kimi zaman sokaklarda bulunan kanalizasyon ızgaralarından koku geldiği oluyor. Hatta öyle ki koku yazın kimi zamanlar daha da artıyor. Bu konuya biraz daha eğinilmeli” Bülent Gözübüyük.
BUDAMA YAPILMALI: “Mahallemizde çınar ağaçları bulunması çok güzel ama ağaçların zamanında budanması gerekir. Bunun yanı sıra ilaçlamalara daha fazla önem verilerek çevrenin korunması lazım.” Mehmet Kahraman.
SOKAK KÖPEKLERİ SORUN: “Logarlar artık eskisi gibi kokmuyor. Kimi zaman elektrik kesintisi oluyor. Mahallemizin temizliği çok iyi. Otobüs seferlerimiz artmalı, başıboş sokak köpeklerine sahip çıkılmalı.” Özgür Feyz.
ASANSÖR YOK: “Beş katlı binalara asansör müsaadesi verilmemiş. Buralar ciddi şekilde rantiyesi olan yerler fakat asansör olmadığı için bir yerde sorun yaratıyor. 5 katlı binalar ya yenilensin yahutta asansör ruhsatı verilsin.” Ahmet Bey.
ELEKTRİK KESİNTİLERİ SIK OLUYOR: “Mahallemizde bazı elektrik direkleri yanmıyor. Elektrik kesintileri sık sık oluyor, bunların bir çözüm istiyoruz. Mahallemiz temizliği çok iyi. Yaz geldiğinden ilaçlanmanın sık yapılmasını istiyoruz.” Feridun Bey.
ÖSS tercih
bürosu açıldı
Beşiktaş’ta ÖSS Tercih Bürosu açıldı. Beşiktaş Belediyesi ve Okan Üniversitesi işbirliği ile üniversite adaylarının aldıkları puan doğrultusunda en doğru seçimi yapmalarına yardımcı olmak amacıyla, Beşiktaş Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi’nde kurulan ÖSS tercih bürosu 5 Ağustos 2011 Cuma gününe kadar öğrencilere ücretsiz danışmanlık hizmeti verecek. ÖSS Tercih Bürosu’nda adayların doğru ve bilinçli tercih yapmalarına yardımcı olmak hedefleriniyor ve tercih stresine son vermek adına uzmanlar hazır bulunuyor. ÖSS Tercih Bürosu’na başvuran adayların uzmanlarca bilgilendirilmesi hedefleniyor ve öğrenciler merak ettikleri tüm soruları ÖSS Tercih Bürosu’nda hazır bulunan uzmanlara yöneltebilecekler. Böylelikle, haftanın yedi günü boyunca gençler, Beşiktaş Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezi’nde çeşitli sorulara yanıt alabilecekler.
Asfaltlama sürüyor…
Beşiktaş Belediyesi çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Asfaltlama konusunda Beşiktaş Kentlisi’ni bilgilendiren yetkililer yaptıkları açıklamada şu konulara değiniyor:
“Asfaltlama çalışmalarımız devam ediyor. Fen İşleri Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizin asfaltlama çalışmaları sürüyor. Beşiktaş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, kent genelindeki cadde ve sokaklarda asfaltlama çalışmalarını yürüttü. Kent genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında; asfaltlama çalışmalarının bittiği cadde ve sokaklar şöyle: Ambarlıdere, Işık, Mustafa İzzet Efendi, Büyükkuyu, Birlik, Sekbanlar, Oya Çolpan, Akçam (Büyükdere girişi) Güneş (Akçam girişi), Sedir, Ülgen (Gazeteci Ümit Deniz girişi), Cengiz sokakları ve Eski Yıldız, İzzettin Aksalur, Uğur Mumcu Caddelerinde asfaltlama çalışmaları tamamlanmıştır.”
SANATIN MERKEZİ
Açıkhava heykel sergisi
Beşiktaş’ta bir aydır süren Uluslararası Heykel Sempozyumu sona erdi. 15 Haziran – 15 Temmuz tarihleri arasında Beşiktaş’ta gerçekleşen Uluslararası Heykel Sempozyumu’nun kapanış töreni 19 Temmuz’da, Ortaköy Vadisi Kentsel Park Alanı’nda yapıldı. Törene Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Meral Özbek ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü Başkanı Neslihan Pala ve heykeltıraşlar katıldı. Beşiktaş Belediyesi’nin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile birlikte bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Mermer Heykel Sempozyumu’nun kapanış töreni Ortaköy Vadisi Kentsel Park Alanı’nda gerçekleştirilmiş oldu.
Beşiktaş Belediyesi Belediye Başkanı İsmail Ünal, kapanış töreninde şunları söyledi: “Sanat, bir toplumun çağdaşlığını gösteren en önemli unsurlardan biridir. Dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Heykel Sempozyumu sayesinde uluslararası düzeyde dokuz sanatçı Beşiktaş’ta bir araya geldiler, sanatseverlerle buluştular. Beşiktaş Kentlileri de büyük ilgi gösterdiler. Bu etkinliğin gerçekleşmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Heykeltıraşların yonttuğu eserleri Beşiktaş’ta sergileyeceğiz. Kültür ve sanatın farklı alanlarına destek vermeye devam edeceğiz.”
15 Haziran – 15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen Mermer Heykel Sempozyumu’na üç yabancı ve altı Türk Heykeltıraş katıldı. Robert Bucek (Çek Cumhuriyeti), Michael Levchenko (Bulgaristan), Alessandro Pavone (İtalya), Ezgi Sandıkçı, Özer Aktimur, Yıldız Tülek, Yıldız Güner, Metin Yergin ve Çağdaş Özçelik, sempozyum boyunca Marmara mermerinden heykel yonttu. Sanatçıların eserleri Beşiktaş’ta uygun görülen yerlere yerleştirilecek.
Heykel tutkusu Beşiktaş’ta görülmeye değer bir şekilde yapılan çalışmalarla tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ortaklığında düzenlenen “Uluslararası Beşiktaş Heykel Sempozyumu” geleneksel hale geldi ve bir çok heykeltıraşın katılımı ile Beşiktaş’ın çeşitli noktalarında hayat bulmaya devam ediyor. Sempozyuma Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü tarafından oluşturulan jürinin seçtiği yerli yabancı heykeltıraşlar katıldılar. Uluslararası Beşiktaş Heykel Sempozyumu sonunda ortaya çıkan eserler Beşiktaş Belediyesi’nce önerilen mekânlara yine belediyenin teknik desteği ile sanatçıların gözetiminde yerleştiriliyor. Bu yıl da düzenlenen heykel sempozyumunda Beşiktaş Belediyesi gerekli noktaları tespit edecek.
Kültürün ve sanatın gelecek nesillere bırakılacak en kalıcı miras olduğunu Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, geçtiğimiz sezonlarda gerçekleşen sempozyumların birinde konuyla ilgili olarak kültür sanat eğitim ve sosyal projelerin önemine değinmişti ve şunları söylemişti:
“Beşiktaş’ta bir şeyler meydana çıkıyor. Bu durum, gerek yeşil alanların değerlendirilmesi ile gerekse kültür, sanat, eğitim ve sosyal projelerle, Beşiktaş’ta farklılaşmayı ve markalaşmayı ön plana çıkarıyor. Hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen değerli heykeltıraş arkadaşlarımız burada taş yontarak alın terleri ile çalıştılar. Beşiktaş Kentlileri biliyorlar ki heykeller parklara yerleştirildiğinde, bu sanat eserlerini gördüklerinde mutlu olacaklar. Bu girişimden başlayarak heykellerin ortaya çıkmasında emeği geçen, alın teri döken değerli sanatçılarımızı alkışlamak gerek.”
DÜŞLER AKADEMİSİ
Engeller “kıtaları” aştı
Düşler Akademisi Yüzme Gönüllüleri Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle de kıtalararası yol aldı. Düşler Akademisi Yüzme Gönüllüleri Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na katıldı.
Düşler Akademisi Yüzme Gönüllüleri ve takım kaptanı Kamil Resa Alsaran başarılı Meis – Kaş performansı sonrasında bu kez 6,5 kilometrelik zor bir parkurda kıtalararası yüzmeyi başardı. Düşler Akademisi adına unutulmaz deneyim yaşanırken, izleyiciler de bu heyecana tanık oldu.
Sıradan bir yüzme hedefi taşımayan bu özel yarışta Alsaran ve ekibinin attığı her kulaç bir öğrencinin daha sosyal yaşamına katkıda bulunması hedeflendi ve ücretsiz tatil ve eğitim imkanlarından faydalanmasına fırsat yaratmış oldu.
Her sene dünyanın değişik ülkelerinden, yüzlerce amatör ve profesyonel yüzücünün katıldığı yarış, 17 Temmuz Pazar günü saat 10:00’da Kanlıca’dan start aldı ve Beşiktaş’ta Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda son buldu. Düşler Akademisi Gönüllüsü Kamil Resa Alsaran, şunları söyledi:
“Düşler Akademisi Gönüllüsü olarak katıldığım etkinliklerde amacım engellilere destek olmak, gönüllülerin katkısı ile çalışan Düşler Akademisi’ne duyarlı herkesin dikkatini çekmektir” dedi.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) önderliğinde 23. düzenlenen geleneksel Boğaziçi Yarışları, iki kıta arasında düzenlenen dünyanın ilk ve tek yüzme organizasyonu olarak dikkat çekmişti.
Düşler Akademisi ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Düşler Akademisi, engelli ve sosyal dezavantajlı gençlerin sosyal hayata katılımını ve meslek edinmelerini desteklemek için Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından ortaklaşa geliştirilen ve Türkiye Vodafone Vakfı’ndan sağlanan proje hibesiyle hayata geçirilen bir projedir.
Düşler Akademisi, yerel yönetimlerden Beşiktaş Belediyesi başta olmak üzere Ataşehir ve Kadıköy Belediyeleri tarafından tahsis edilen mekânlarda eğitimlerini gerçekleştirmektedir. Engelli ve sosyal yönden dezavantajlı gençlere konusunda uzman eğitmenler tarafından ücretsiz olarak kültür ve sanat eğitimlerinin verildiği uluslararası bir sosyal sorumluluk projesi olan Düşler Akademisi, ritim, dans, drama, film, fotoğraf, DJ, enstrüman, resim, tasarım atölyelerinden oluşuyor. Öte yandan proje, 2009 Altın Pusula, 2011 “This is Social Innovation” ödüllerini almış olup UNDP insani kalkınma raporunda örnek proje olarak yer almıştır.”
KURUÇEŞME ARENA’DA YILDIZ YAĞMURU
İngiliz Funk Grubu “JAMIROQUAI”
Kuruçeşme Arena’da yıldız yağmaya devam ediyor. Müzikseverler dünyaca ünlü isimleri Beşiktaş’ta ağırlıyor. Eylül ayında yine ünlüler geçitinde bir ünlü İngiliz müzik gurubu Beşiktaş’ta sevenleriyle buluşacak. Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak bilinen Kuruçeşme Arena’da konserler hız kesmiyor. İngiliz Funk Grubu “Jamiroquai”, 6 Eylül’de müzikseverleri kucaklayacak.
Jamiroquai hakkında merak edilen ise şöyle sıralanabilir: “Grup ana vatanı olan İngiltere’de istikrarlı bir yol çizerek, dünyanın her yerinde listelerin üst sıralarında yer almayı başardı. 70’lerin müziğini house ritimleriyle birleştirdi. Grup kurulduktan sonra üyelerinde sık sık değişiklikler yaşansa da liderleri Jamiroquai aynı zamanda beste yapan ve şarkı söyleyen Jason Kay hep aynı kaldı. Acid Jazz, Jamiroquai’nın ilk single’ı olan “When You Gonna Learn”ü 1992 yılında piyasaya çıkardı. Single büyük ses getirdi. 93 yılında çıkan “Emergency on Planet Earth” albüm İngiltere listesinde bir numaraya yerleşti. 2. albümleri ile grubun başarısı Avrupa sınırları içinde kalmayarak ünleri Japonya’ya kadar ulaştı. Artık tüm dünya grubun parçaları ile dans ediyordu. 96 yılında “Traveling Without Moving” albümleri çıktı. Bu albüm tüm dünyayı kasıp kavururken klipleri de tüm zamanların en güzel klipleri olarak adlandırılıyor.
“Dynamite” adlı albümleri 2005 senesinde piyasaya çıktı. Albüm İspanya, İtalya, Costa Rica, İskoçya, New York, Los Angeles ve Jamiroquai’a ait olan Buckinghamshire stüdyolarında hazırlandı ve kaydedildi.”
Jamiroquai, uzun bir aradan sonra, bir kez daha Türkiye’deki hayranları ile Eylül ayında Beşiktaş’ta buluşmuş olacak.
Grupla ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanabilir: “Bazıları Jamiroquai’yı Stevie Wonder’ın kopyası olarak değerlendirip pas geçsede, grup ana vatanı olan İngiltere’de gayet istikrarlı bir yol çizdi ve hemen hemen dünyanın her yerinde listelerin üst sıralarında yer almayı başardı. 70’lerin müziğini, dayanılmaz house ritimleriyle birleştiren Jamiroquai, her zaman başarıdan başarıya koştu. Grup kurulduktan sonra üyelerinde sık sık değişiklikler yaşansa da liderleri, aynı zamanda beste yapan ve şarkı söyleyen Jason Kay hep aynı kaldı. 30 Aralık 1969’da, Manchester’da doğan Kay’in annesi Karen bir jaz şarkıcısıydı. Jaz klüplerinde sahne alan Karen, 70’lerde kendi televizyon programını da yapmaya başladı. 15 yaşına geldiğinde evi terk eden Kay, kendini biranda sokaklarda, evsiz ve kimsesiz bulmuştu. Başı da beladaydı. İşlemediği bir suç yüzünden tutuklanan ve neredeyse ölümün eşiğinden dönen Kay, evine geri dönmeye karar verdi. Hayattaki tek tutkusu olan müziğe kendini verip yaşadıklarını unutmak istiyordu ama yaptığı müziği desteklemek için kendi kendine yetmiyordu. Gelecekteki projesinin ismini Jamiroquai koydu. Bu isimde, Iroquois isimli yerli Amerikali bir triple, müzikten gelen kelime olan Jam’in birleşiminden oluşuyordu.
Kay’in evde kaydettiği demolar, bir yapım şirketi olan Acid Jazz’ın ilgisini çekti ve şirket Jamiroquai’nın ilk single’ı olan “When You Gonna Learn”ü 1992 yılının sonlarına doğru piyasaya çıkardı. Single çok başarılıydı ve Sony ile uzun vadeli bir anlaşma imzalamasına sebep oldu. Jamiroquai’nin ilk albümü “Emergency on Planet Earth” 1993 yılında piyasaya çıktı, ve İngiltere albüm listesinde bir numaraya yerleşti. Aynı şekilde albümden çıkan “Too Young to Die” ve “Blow Your Mind” singlelarıda büyük başarı yakalayarak, Top ten listelerine giriş yaptı. Grup ikinci albümleri olan “The Return of the Space Cowbody”u 1995 yılında piyasaya çıkardı ve bu albümün başarısı Avrupa’da kalmayıp Japonya ‘ya kadar ulaştı. Jamiroquai’nin parçaları Japonya’da da hit olmuştu. Tüm dünya grubun parçalarıyla dans ederken, Amerika sırada bekliyordu ve işte tam o sıralarda Jamiroquai’ın üçüncü albümü “Traveling Without Moving” 1996 senesinde piyasaya çıktı. Albümde tüm dünyayı kasıp kavuran hit “Virtual Insanity” yer alıyordu. Bu parça için çekilen video klip ödül kazandı ve albümün satışları Amerika’da da platin satış rakamına ulaştı. Grup 1997 yılında MTV Music Video Ödülleri’nde de izlemeye değer bir performans sergiledi. İnanılmaz başarıları arka arkaya yakalamaya devam eden Jamiroquai, yeni albümü için çalışmalarını sürdürürken müthiş bir olayla sarsıldı. Grubun basçısı Zender, gruptan ayrılacağını açıkladı ve yeni albümde kaydedilen tüm parçaların yeni basçı ile baştan kaydedilmesi gerekiyordu. Herşeye baştan başladılar ve sabırla albümü tamamladılar bu arada Jamiroquai yepyeni bir parça daha bestelemişti, ismi “Deeper Underground” olan bu parça da 1998’deki Godzillla filminin soundtrack’inde yer aldı. 2001 senesinde “A Funk Odyssey”i piyasaya çıkardı. Bunu takip eden iki senede de Jamiroquai altıncı albümleri için malzeme toplamakla uğraştılar ve “Dynamite” nihayet 2005 senesinde piyasaya çıktı. Albüm İspanya, İtalya, Costa Rica, İskoçya, New York, Los Angeles ve Jamiroquai’a ait olan Buckinghamshire stüdyolarında hazırlandı ve kaydedildi.”
ARENA SALLANMAYA HAZIR!..
Bülent Ortaçgil ve Serdar Ortaç
Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak tanınan Kuruçeşme Arena’da etkinlikler hız kesmiyor. Temmuz ayındaki sanatçı geçidi sonbahar mevsimi başlangıcında da devam ediyor olacak. Eylül ayı yine dopdolu bir programla Beşiktaş Kentlilerini sarıp sarmalamaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat alanında açık hava platformu olarak bilinen Kuruçeşme Arena’da yine muhteşem organizasyonlar yer alacağa benziyor. Birbirinden değişik sanatçılar hayranlarıyla Beşiktaş’ın göbeğinde buluşuyor. Eylül ayında da devam edecek yıldızlar şöleninde yerli sanatçılar arasında Bülent Ortaçgil ve Serdar Ortaç yer alıyor.
10 Eylül’de Bülent Ortaçgil sahne alacak, 17 Eylül’de Kuruçeşme Arena’da Serdar Ortaç hayranlarıyla buluşacak.
Bülent Ortaçgil konseri ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“10 Eylül Cumartesi akşamı gerçekleşecek konserde Bülent Ortaçgil, ‘Senfonik’ konseri ile ilk kez hayranlarının karşısında olacak. 26 kişilik dev yaylı grubu ve usta müzisyenler Baki Duyarlar (klavye), Cem Aksel (davul), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon) ve Barlas Tan Özemek (elektrik gitar) enstrümanlarıyla Ortaçgil’e eşlik ederken, sürpriz konuk sanatçılarla Boğaz kıyısında senfoni rüzgarları esecek.”
Bülent Ortaçgil hakkındaki bazı detaylar da şöyle:
“1 Mart 1950’de Ankara’da doğdu. İlkokula orada başladı ve daha sonra İstanbul’a taşındı. İstanbul Sultanahmet İlkokulu’nu bitirdi. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’ni kazandı. Müzikle tanışması lise yıllarına dayanıyor. Mazhar Alanson’dan bir sınıf altta olan Bülent Ortaçgil, Maarif Koleji’nde sınıf arkadaşlarıyla beraber gitar çalmaya başladı. Kendi aralarında bazı gruplar kurdular. Farklı farklı isimlerle amatör müzik yapan bu gruplardan birisi de Damlalar ismini taşıyordu.
Bülent Ortaçgil o yıllarda The Beatles, Cat Stevens, Donovan ve Bob Dylan’ın tarzlarından etkilendi. İlk olarak Kimya Fakültesi’ndeyken “Anlamsız” isimli 45’liğini yayımladı. İlk albümü Benimle Oynar Mısın’ı 1974 yılında kaydetti. Hala Türk Pop tarihinin en önemlilerinden birisi olarak kabul edilen bu albümde Onno Tunç ve Ergun Pekakçan’la çalıştı.
Bu albümden sonra evlenen Ortaçgil, müzik kariyerine on yıllık bir ara verdi. Pfizer ve Netaş gibi şirketlerde Kimya Mühendisliği yapan Ortaçgil, Fikret Kızılok’la beraber bir süre Kadıköy’de Çekirdek Müzikevi’nde çaldı.
Ortaçgil – Kızılok ortaklığı 1986 yılında Pencere Önü Çiçeği isimli albümle sonuçlandı. Dört yıl sonra 1990’da solo kariyerine verdiği 16 yıllık aradan sonra 2. Perde albümüyle müzik piyasalarına geri döndü. 2. Perde’de Bülent Ortaçgil’in en önemli yardımcısı bütün enstrümanları çalan Onno Tunç oldu. Ertesi yıl, Benimle Oynar Mısın’ın devamı olarak nitelendirilebilecek Oyuna Devam isimli albüm geldi. Bu albümde Ortaçgil, on yıl boyunca beraber çalacağı müzisyen arkadaşlarını da bir araya getiriyordu. Erkan Oğur, Cem Aksel, Gürol Ağırbaş ve Bülent Ortaçgil dörtlüsü bu albümde bir araya geldi. 1994’te Bu Şarkılar Adam Olmaz diyen Bülent Ortaçgil, 1998’de son albümü Light’ı piyasaya sürdü.”
17 Eylül’de de Serdar Ortaç yepyeni şarkılarıyla sevenleriyle Beşiktaş’ta bir araya gelecek. Ortaç, Kuruçeşme Arena sahnesinde hayranlarıyla buluşacak ve sanatçı, eski yeni demeden tüm şarkılarını dinleyiciler için seslendirecek.
Geçtiğimiz aylarda yayımladığı albümü ile müzik dünyasının gündeminde olan Serdar Ortaç, “Gold 2011” isimli albümünün yeni klibini de albümünün dikkat çeken şarkılarından biri olan “Hile”ye çekmişti.
KURUÇEŞME’DE POP YILDIZLARI SAHNEDEYDİ
KENAN DOĞULU – OZAN DOĞULU
Beşiktaş’ta kültür sanat etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Temmuz ayında da yine birbirinden ünlü sanatçılar Beşiktaş’ta sevenleriyle buluştu. Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak tanınan Kuruçeşme Arena’da Temmuz ayı etkinlikleri hazırlanan şovlarla ve sunumlarla adeta göz kamaştırdı. Temmuz ayındaki sanatçı geçidinde Doğulu Kardeşler, Kuruçeşme Arena’da yerini aldılar. 20 Temmuz’da Ozan Doğulu hayranlarıyla bir araya geldi ve yeni albüm lansmanını Beşiktaş’ta düzenlenen etkinlikle gerçekleştirmiş oldu. Temmuz ayının son günlerinde ise Kenan Doğulu sahne dedi. 29 Temmuz gecesi sevilen sanatçı Kenan Doğulu, eski ve yeni şarkılarıyla Kuruçeşme Arena’daydı.
Ozan Doğulu Yeni Albüm Lansmanı Yepyeni şarkılar ve Türkiye’nin starları 20 Temmuz Çarşamba günü, Ozan Doğulu albüm lansmanında Kuruçeşme Arena sahnesindeydi. Gecenin Konuk Sanatçıları arasında kimler vardı derseniz… Kenan Doğulu, kardeşi Ozan Doğulu’yu sahnede yalnız bırakmadı. Öte yandan Sibel Can, Yalın, Okan Bayülgen, Mustafa Ceceli, Burcu Güneş, Murat Boz, Özlem Tekin ve Atiye de Ozan Doğulu’nun sürprizlerle dolu gecesinde yer alan sanatçılar arasındaydı.
Ozan Doğulu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“13 Ocak 1970 İstanbul doğumlu olan müzisyen, şarkıcı Kenan Doğulu’nun ağabeyi ve besteci Yurdaer Doğulu’nun oğludur. Sezen Aksu’nun orkestra şefliğini yapmaktadır. Çocukken piyanoyla tanıştı Zeki Müren dahil olmak üzere bir çok sanatçının arkasında çaldı. Kardeşi Kenan Doğulu’nun ve Sezen Aksu’nun orkestra şefliğini yapmaktadır. Ozan Doğulu 2003 yılında Bursa’da Sezen Aksu konserinde tanıştığı 1989 doğumlu Ece Yosmaoğlu ile birliktedir. Çift Ece’nin 18 yaşına girmesinden bir ay sonra 18 Aralık 2007 tarihinde Maslak Refresh Venue’de evlenmiştir. Düğünden 5 ay sonra ise çiftin ilk kızları Arya, 24 Mayıs 2008 tarihinde dünyaya gelmiştir.”
29 Temmuz’da Kenan Doğulu yine gerçekleştirdiği konserle ve sahne performansıyla hayranlarını büyülemeyi başardı.
Kenan Doğulu’nun müzisyen abisi Ozan Doğulu benzer başarı öyküleri bulunuyor. Öte yandan, tiyatro eğitimine de sahip olan sanatçı ile ilgili bazı detaylar da yine oldukça dikkat çekici… Kenan Doğulu ile ilgili bazı bilgiler şöyle:
“Beş yaşında iken konservatuarın piyano bölümüne birincilikle girdi. Altı sene piyano bölümünde eğitim aldıktan sonra önce flüt bölümünde, hocası Erkan Alpay’dan flüt, ardından gitar bölümü açılınca da Erdem Sökmen’den gitar dersleri aldı. Bu esnada tiyatro eğitimi, çocuk korosunda solistlik, ritmli sazlar öğrenimini de sürdürdü. Daha sonra Kültür Kolejinden başarı ile mezun olup Amerika’da, New Hampshire eyaletinde, Hesser College’da “Communication” sertifika programını bitirdi. Müzik kariyerini ilerletmek, show dünyasının kalbinin attığı Los Angeles’dan, yenilikleri ülkemize taşıyabilmek amacı ile L. A. Musicians Institute’da yüksek öğrenimine başladı.
Daha sonra yüksek öğrenimine Türkiye’de devam etmeye karar veren sanatçı, ülkesine dönerek Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde devam etti.”
Öte yandan 21 Temmuz’da ise Zülfü Livaneli, Kuruçeşme Arena’daydı. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“Gerçek adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. 20 Haziran 1946 yılında Konya-Ilgın’da doğan Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri John Baez, Maria Farandouri gibi sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300’e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı. Bugüne kadar üç uzun metrajlı film yönetti; “Yer Demir Gök Bakır”, “Sis” ve “Şahmeran”. Valencia Film Festivali’nde “Altın Palmiye” ve 1989’da Montpelier Film Festivali’nde “Altın Antigone” ödülüne layık görüldü. “Sis”, “En iyi Avrupa Film Ödülü”ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre, ve Japonya’da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi bir çok televizyon şirketine satıldı.”
23 Temmuz’ da da Kubat sanatseverler ile buluştu. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Afyon Emirdağ’dan Belçika’ya göç eden bir ailenin dört çocuğunun en küçüğü olan Kubat, 4 Ekim 1974’de Anvers’de doğdu. Beşinci yaş gününde babasının hediyesi “Cura” ile müzik hayatına başladı. Kısa sürede curanın bütün özelliklerini öğrenme başarısı gösteren Kubat, bağlamayı da eline aldığı andan itibaren çalmaya başladı. Sekiz yaşındayken ailesine ait restoranda mikrofonla tanıştı ve sahneye çıkmaya başladı. Bu sıralarda müzik akademisine devam ederek solfej ve klasik gitar eğitimi aldı.
1986 yılında yapılan bir ses yarışmasında birinci seçilen Kubat, daha sonra Türkiye’ye geldi ve 1996 yılında ilk albümü “Kubat”ı yayınladı. Farklı yorumu ve tarzıyla müzik dünyasına kendini kabul ettirerek 1998’de ikinci albümü “Bugün”ü, 1999 yılında ise üçüncü albümü “Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm”ü sevenleri ile buluşturdu.
Kubat, önceki albümlerindeki çizginin ötesine geçmek, türküleri daha da ön plana çıkarmak amacıyla farklı bir proje hazırlamaya başladı ve otuz beş anonim türküyü yorumladığı “Arşiv 1-2-3” adlı albümünü 2001 yılında yayınladı. Bu albümünün yanı sıra 8 farklı dilde hazırlanan 80 sayfalık kitapla da türkülerin tarihsel özelliklerini müzikseverlere sundu. Ayrıca, aynı türkülerin canlı performansının sergilendiği konser kaydını VCD olarak “Arşiv” e ekledi.
Bu çalışmalarının, albümlerinin hayallerine uzanan yolun henüz başlangıcı olduğuna inanan Kubat, sanat hayatının mihenk taşı ve hayallerine giden yolun başlangıcı olarak kabul ettiği için gerçek doğum günüm diye nitelediği Rene Giessen yönetimindeki senfoni orkestrası, etnik çalgılar ve halk oyunları topluluğu eşliğiyle 1 Haziran 2002’de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Kültür Bakanlığı’nın sponsorluğunda ‘Anadolu Güneşi’ isimli görkemli bir konser gerçekleştirdi.
Üç yıllık aradan sonra, Eylül 2003 tarihinde hayallerine ulaşma da önemli bir adım olabilecek “Lokman” isimli albümüyle sevenleri ile buluştu. Aylar boyu süren özenli bir çalışmanın ürünü olan albüm, Türk Halk Müziği’nden rock müziğe, pop müzikten jazz’a, etnik müzikten klasik müziğe kadar geniş bir müzik yelpazesi sunmakta. 2004 yılında TRT 1 ekranlarında 1200 kişilik seyirci kapasitesi olan Ankara Arı Stüdyolarında bugün halen TRT-INT, TRT 2 ve TRT 4’de tekrarı olan “Kubat’la Anadolu’nun Sesi” programını başarıyla sundu.”
Hemen ertesi gün Murat Boz sevenleriyle Beşiktaş Belediyesi açık hava platformu Kuruçeşme Arena’da bir araya geldi. Murat Boz kendisini şöyle aktarıyor:
“07.03.1980 yılında Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve ortaokul öğrenimimi yine burada tamamladıktan sonra 1995-96 eğitim öğretim yılında İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Özel Yetenek Sınavını kazanarak eğitimime İstanbul’da devam etmeye başladım. Bu dönem içerisinde Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey’de müzikal konserlerde vokal olarak yer aldım. 1998’de Milliyet Gazetesi Liselerarası Müzik ve Halk Oyunları Yarışması’nda erkek solist dalında Türkiye birinciliği kazandım. 1999 yılında Bilgi Üniversitesi jazz vocal bölümüne burslu olarak girdim. Eğitimime 2003 yılında girdiğim İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünde devam etmekteyim. Şarkı söylemeyi, spor yapmayı yüzmeyi ve hayvanları çok severim. Sahne performanslarında ve albümlerinde çalıştığım kişiler; Shakira, Tarkan Tevetoğlu, Nilüfer, Nazan Öncel, Demet Sağıroğlu, Hande Yener, Nil Karaibrahimgil, Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş, Zeynep Dizdar, Zeynep Mansur, Grup Hepsi, Grup Rapsodi, Grup Popcorn…”
FUTBOL VE TİYATRO BİR ARADA
Gonleg keyfi Dikilitaş’taydı
Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları devam ediyor. Temmuz ayında yine birbirinden güzel oyunlar Beşiktaş Kentlisi ve İstanbullularla buluştu. Beşiktaş’ta farklı bir oyun dikkat çekti. Gösteriler, söyleşiler, konser, dinletiler ve şovların olduğu Park Buluşmaları etkinliği kapsamında tiyatro da vardı. Sanatseverler ilginç oyunla yaklaşık iki saate yakın bir süre oldukça eğlendi. Bir Cumartesi günü Beşiktaş Kentlisi ve sanatseverler farklı bir tiyatro oyununda bir araya geldiler. Gonleg Futbol adı altında gerçekleşen tiyatro izleyenleri oldukça etkilemiş görünüyordu. 23 Temmuz’da gerçekleşen etkinlik, ziyaretçileri Beşiktaş’ta Dikilitaş Çetin Emeç Parkı’nda ağırladı.
Etkinlikle ilgili bazı detaylar ise şöyleydi: “Fransa’dan bir tiyatro oyununda oynaması için teklif gelmiş Özgür Gözüaçık’a. Hem tiyatro sahnesinde hem de futbol sahasında oynanan oyunda Türkiye’yi temsilen antrenörlük oyunu sergilendi.”
2006 yılında Fransa’da tiyatro üretim biçimlerini ve fonksiyonlarını yeniden düşünmek için kurulan Gonleg adlı oluşum; bir toplumsal dönüşüm projesi olarak farklı ortamlardan bireyleri bir araya topladı Proje kapsamında 23 Temmuz Cumartesi günü düzenlenen gösteride Fransız ve Türk futbolcular, taraftarlar ve tiyatro sanatçıları bir araya geldi. Türk ve Fransız gençlerinin emeğiyle; Avrupa Birliği Gençlik Projeleri’nden Eylem 1.3 metoduyla ve Avrupa Birliği maddi desteğiyle gerçekleştirilen bu proje; futbol ve tiyatro olmak üzere iki disiplin vasıtasıyla, Fransa ve Türkiye halkları arasında kaynaşma ve kültür paylaşımı yaratmayı amaçlıyordu.
23 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20:30’da Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları etkinlikleri kapsamında Dikilitaş Mahallesi’ndeki Çetin Emeç Parkı’nda ortaya konan gösteri; Fransız ve Türk futbolcuları, taraftarları ve tiyatro sanatçılarını bir çatı altında buluşturmuş oldu. Bu ülkelerdeki futbol ve tiyatro uygulamalarını, sportif ve sanatsal faaliyetlerin arasındaki ilişkileri ve birbirlerini etkileme biçimlerini ön plana çıkarttı… Türkçe ve Fransızca olmak üzere iki dilli gösteri Türkiye’nin ardından Fransa’da da seyirciyle buluşacağı söyleniyor.
23 Temmuz’da sahnenin hemen yanındaki halı sahada, Gonleg Futbol’un tiyatro oyununun senaryosunun bir parçası olarak bir de futbol maçı oynandı. Bu maçı; spor medyasının genç çalışanları ile 2. Amatör Lig’de mücadele eden ve kadın teknik direktörleri Özgür Gözüaçık yönetimindeki Çatalzeytin Spor oynadılar.
Hem futbolun oynandığı hem de tiyatronun olduğu bu farklı oyunla ilgili oyun öncesinde oyuncularından gelen açıklama da şöyleydi: “Tiyatro ve futbolun ortak ve zıt yönlerini ortaya koymaya çalışacağız. Oyun Fransa’da ve Türkiye’de gösterilecek. Fransa’dan gelen ekibin içinde hem futbolcular hem de tiyatrocular olacak, ayrıca onların da antrenörü olacak…”
Yaz okulları tüm hızıyla devam ediyor
Beşiktaş Belediyesi Yaz okulu başladı… Beşiktaş Belediyesi’nin Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle öğrencilerin yaz tatillerini değerlendirerek onları faydalı aktivitelere yönlendirmek amacıyla düzenlediği Yaz Okulu Kursları geçtiğimiz haftalarda düzenlenen kurs programlarıyla başlamış oldu. Çeşitli branşlarda minik kursiyerler eğitimlerini sürdürüyorlar. Bu branşlardan bazıları şöyle sıralanıyor: Yüzme, İngilizce, Futbol, Tenis, Drama, Bale, Keman, Gitar, Voleybol, Basketbol… Yalnızca 10 branşta binlerce kursiyer çocuk bulunuyor. Bu branşların olduğu Yaz Okulu’nda 7 – 16 yaş grubunda 2 bin 500 öğrenci yer aldığı belirtiliyor.
Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri Yüzme kursu; Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri İngilizce, Futbol, Tenis, Drama, Bale, Keman ve Gitar kursu; Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri Voleybol kursu; Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Basketbol kursları ile çocuklar yaz tatilini kaliteli zaman geçirerek değerlendiriyorlar.
Beşiktaş Belediyesi Yaz Okulu Kursları, Eylül ayının ikinci haftasına kadar devam edecek.
Ünlülerin kavgası karakolda son buldu
ORTAKÖY- Olay Çırağan Caddesi üzerinde meydana geldi. Yurtdışında görev yapan ve halen İzmir Emniyeti kadrosunda yer alan F.B. nişanlısı G.K. ile birlikte kendi kullandığı özel aracıyla Ortaköy yönüne doğru seyir halindeyken, Galatasaray yöneticisi Abdürahim Albayrak’ın oğlu Hikmet Albayrak’ın kullandığı araç arkadan çarptı. Emniyet Amiri F.B ile Hikmet Albayrak arasında tartışma çıktı. Olay yerine gelen polisler, Albayrak, Aşık ve beraberindekileri F.B. ve nişanlısı G.K.’yi Beşiktaş Polis Merkezi’ne götürdü. F.B. saldırganlardan, Hikmet Albayrak da F.B.’den şikâyetçi oldu. İfadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
Bomba ve silahları
ısıtıcı içinde taşımış
BEŞİKTAŞ- Yunanistan’dan Türkiye’ye girdikten sonra Silivri Otogarı’na kadar izlenen zanlıyı su satıcısı kılığındaki polisler saniye saniye takip etti zanlının macerası Beşiktaş Adliyesi’nde son buldu. Polisin takibi sonucu yakalanan ve üzerinde bomba ve silahların bulunduğu F.K., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Yakalanan zanlının eylem hazırlığında olduğu belirtilerek bomba ve silahları elektrikli ısıtıcı içinde taşıdığı belirtildi. Silivri Otogarı’na kadar izlenen zanlıyı su satıcısı kılığındaki polisler saniye saniye takip etti. Zanlının yakalanma anı da polis kamerası tarafından kaydedildi.
Türk sinemasının Sezercik’i serbest kaldı
BEŞİKTAŞ- Türk sinemasının ünlü simalarından olan ve Sezercik rolü ile tanınan Sezer İnanoğlu uyuşturucu kullanmak ve temin etmek suçuyla tutuksuz yargılanmasının ardından serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Türk sinemasında “Sezercik” rolüyle tanınan Sezer İnanoğlu Nijerya uyruklu 6 kişi ile birlikte uyuşturucu kullanma ve temin etmek iddiasıyla suçlandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince işlemlerinin tamamlanmasının ardından Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine sevk edildi. İnanoğlu, Beşiktaş adliyesinde savcılık tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İnanoğlu 2007 yılında aynı suçlama ile gözaltına alınmıştı.
Vali Hüseyin Avni Mutlu basın mensuplarıyla birarada
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Yerel Basın mensuplarını bir araya getirerek onların sorunlarını dinledi. Toplantıya katılan gazeteciler Vali’nin yerel basına olan ilgisini takdir etti.
Yerel basın ile buluşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, çağımızın enformasyon çağı olduğuna dikkat çekti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul’da görev yapan yerel basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi. Tophane Fasuli’de düzenlenen kahvaltılı toplantıya “İstanbulajansi.com” ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 30 basın mensubunun katıldığı toplantıda yerel basının sorunları ve İstanbul Valiliğinin çalışmaları ele alındı. Vali Mutlu, toplantıda yaptığı konuşmada, çağımızın enformasyon çağı olduğuna dikkat çekerek, iletişimin günümüzdeki önemine vurgu yaptı. Bunun için de birlikte çok çalışmak gerektiğinin altını çizen Vali Mutlu, “Hizmete giren haber portalımız istanbulajansi.com size haber akışı konusunda destek olacaktır. Hem kamu hem de İstanbul’a dair birçok habere bu site sayesinde kolaylıkla ulaşabilirsiniz” dedi. Sitenin yerel medya için önemli bir haber kaynağı olduğunun altını çizen Vali Mutlu, bir anlamda sitenin yerel medyaya da muhabir desteği sağladığını açıkladı. Beşiktaş Gazetesi’nin de yer aldığı toplantıda söz alan yerel basın mensupları ise yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek ulaşım, otopark, basın kartı gibi sorunlarının çözülmesini ve Basın İlan Kurumu’ndan yerel medyaya da ilan verilmesini talep ettiler.
İnsan Hakları Kurulu çalışmalarını sürdürüyor
İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu ve Beşiktaş Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu Toplantısı Etiler Anadolu Otelcilik Turizm ve Meslek Lisesi’nde gerçekleştirildi. İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş’ın başkanlık yaptığı kurula Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve kurul üyeleri katıldı. Özellikle güvenlik birimlerinden gelen şikayetlerin çok olduğu gözlenilen toplantıda, sağlık, düzensiz göç, cezaevi koşulları ile ilgili gelen şikayetlerde kurulun değerlendirmesine aldığı konular içerisinde yer aldı. Toplantıda söz alan Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel İlçe İnsan Hakları Kurulu’nun Beşiktaş’ta yaptığı çalışmaları örneklerle anlatarak kurulun toplumda kamuoyu oluşturması gerektiğinin altını çizdi. İl İnsan Hakları Kurulu’nda tutukluluk süreleri, güvenlik görevlilerinin kötü muamelesi, yıkılan evinin ardından sokakta kaldığını söyleyen bir vatandaş ve Silivri Cezaevi’nde yaşanan zorluklarla ilgili şikayetler masaya yatırıldı. Öte yandan geçtiğimiz haftalarda da Beşiktaş İlçe İnsan Hakları Kurulu toplantısı Beşiktaş’ta gerçekleştirildi.
Beşiktaş Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu üyeleri, davasını takip etmeyen vatandaşlardan ve şikayet kutularına isim ve iletişim bilgilerini bırakmayan vatandaşlardan dolayı sıkıntı yaşıyor. Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel başkanlığında gerçekleştirilen İlçe İnsan Hakları Kurulu vatandaşların şikayetlerine çözüm aramayı sürdürüyor. Çözüm için toplanan kurul üyelerinin en büyük sorunu vatandaşların iletişim bilgilerini vermemesi ve şikayette bulundukları konuyu dava konusu etmemelerinden kaynaklanıyor. İnsan Hakları Kurulu’na gelen şikayet konularından bir tanesi de bir vatandaşın kamu görevlisi tarafından darp edilmesi iddiası ile ilgiliydi. Darp edildiğini iddia eden vatandaşın dilekçesi İnsan Hakları Kurulu’nda yer alıyordu, ancak şikayetini İnsan Hakları Kurulu’na taşıyan kişi savcılığa başvurarak şikayetini sürdürmemişti. Kurulun her zaman karşılaştığı sıkıntılardan bir tanesi de Şikayet Kutuları’na konan dilekçelerde isim ve iletişim bilgilerinin yazılmamasıydı. Kurul’a başkanlık eden Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel konu hakkında şunları söyledi, “İnsan Hakları Kurulu olarak bize gelen şikayetleri mutlaka değerlendirmeye alıyoruz. Ancak bu değerlendirmeyi yaparken vatandaşımızın şikayetlerini takip etmeleri gerektiğinde yasal yollara başvurmalarını bekliyoruz. Yasal olarak ne yapmaları gerektiği konusunda biz her zaman yardımcı olmaya hazırız vatandaşlarımız hak ararken iradelerini tamamlamalı.Bir diğer sıkıntıda isim ve adres bilgilerinin olmamasından kaynaklanıyor” dedi.
Kurul ilçede yer alan yurtların denetlenmesinin sürdürülmesine de karar verdi.

SPOR HABERLERİ

“Havutçu ile devam” denmişti ama
Beşiktaş Kulübü, yeni hoca arayışında mı şeklinde soruların yanıtını geçtiğimiz haftalarda yapmış olduğu açıklama ile vermiş oldu. Tayfur Havutçu ile devam karar alan Beşiktaş Kulübü’nden bu yönde de bir açıklama geldi. Genel Sekreteri Fahrettin Curoğlu, şike soruşturması kapsamında tutuklanan teknik direktörleri Tayfur Havutçu’nun böyle bir olayın içinde olacağına inanmadığını belirtti. Curoğlu, Tayfur Havutçu’nun böyle bir olayın içinde olacağına inanmadığını belirterek, ”Tayfur Havutçu’dan şüphemiz olmadığı için hocanın değişikliğini düşünmüyoruz. Ama bir üst mahkemeden aksi bir karar çıkarsa takımı da hocasız bırakamazsınız. Tayfur da zaten kendisi de o anlayışı gösterecek bir arkadaşımız” dedi. Soruşturma kapsamında tutuklanan Tayfur Havutçu’nun son durumu sorulan Curoğlu, bir üst mahkemeye itiraz edeceklerini, ancak oradan çıkacak sonuca göre durumu değerlendireceklerini kaydetti. Tayfur Havutçu ile yolların ayrılıp ayrılmadığı sorusuna Beşiktaşlı yönetici, ”Hayır hayır asla öyle şey olur mu? Tayfur Havutçu benim dünyada en çok inandığım insanlardan birisi. Böyle bir şeyin içinde olabileceğine ihtimal bile vermiyorum. Kendimden şüphe ederim ondan etmem. Ne Serdar Adalı’dan ne Tayfur Havutçu’dan ne de Ahmet Ateş’ten. Ama böyle bir hadisenin içine maalesef bizi de sürüklediler, bu da bizi üzüyor Beşiktaşlı olarak” diye konuştu.
Soruşturma kapsamında tutuklanan yönetim kurulu üyesi Serdar Adalı’ın, asbaşkanlık ve futbol komitesindeki görevlerinden istifa etmesinin çok doğru bir hareket olduğunu belirten Curoğlu, Adalı’nın yönetim kurulu üyeliğinin sürdüğünü ifade etti. Beşiktaş’ın şike ile alakası olmadığını kaydeden Curoğlu, transfer teklifinin altında şike aramanın çok doğru olmadığını vurguladı ve “Hadise yargıda olduğu için şu an bir şey söylememiz doğru da değil” dedi.
Ancak bu açıklamalardan kısa bir süre sonra tutuklama kararına yapılan itiraz mahkemece reddedildi. Çıkan karar Tayfur Havutçu’nun da tutuklu yargılanması şeklindeydi. Bu gelişme üzerine Tayfur Havutçu’nun istifa ettiği belirtilirken, yönetiminin de teknik direktör arayışına girdiği kulislere yayıldı.
Kötü gün dostları!..
Metris Cezaevi’ne gelen yöneticiler, yaklaşık bir saat süren ziyaretin ardından, cezaevi önünde basın mensuplarını sorularını cevaplandırdı. Beşiktaş yöneticilerinden Fahrettin Curoğlu, ‘Biz Tayfur kardeşimizin suçsuz olduğuna inanıyoruz. Takımın şu an moral motivasyonu çok iyi değil. Böyle bir şey yasayan bir takımın futbolcularının moralinin iyi olması beklenemez” diye konuştu.
Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu’nun morallerini iyi olduğunu da söyleyen Curoğlu, “Bunda Süleyman Başkanın da gelmesinin mutlaka katkısı oldu.” dedi.
Havutçu ve Adalı’nın üzgün olduklarını aktaran Erdoğan Toprak, “Beşiktaş böyle şeylere ihtilacı olan bir kulüp değildir. Siz de takdir edersiniz ki gecikmiş adalet adalet değildir. Bu işlerin bir an evvel hazırlık safhası bittikten sonra arkadaşlarımız tekrar görevlerine dönecekler. Üzücü bir olay. Ama arkadaşlarımız kendilerinden çok emin bu konuyla ilgili kendileriyle geniş sohbet imkanı buldum. Kendilerinin bu konuyla ilgili net söyledikleri ve altını çizdikleri ‘Biz suçsuzuz’ oldu. Suçsuz olduklarına inanıyoruz. Bu konuya itiraz talebimiz olacak” değerlendirmesini yaptı.
Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba, soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra Metris Cezaevi’nde bulunan yeğeni ve Beşiktaş Futbol Takımı Teknik Direktörü Tayfur Havutçu ile Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı da ziyaret etmişti.
Avukatlarıyla beraber Bakırköy Adliyesinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’na başvurarak izin alan Süleyman Seba Metris Cezaevine geldi. Cezaevine giren Seba, yiğeni Tayfur Havutçu ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile görüştü. Daha sonra cezaevinden çıkan Seba aracına bindiği sırada tutuklananların aklanacağına inandığını dile getirdi.
CNN Türk Haber Müdürü Rıdvan Akar:
‘Ne mutlu ki Beşiktaşlıyız’
CNN Türk Haber Müdürü Rıdvan Akar, Radyo Beşiktaş’ın canlı yayın konuğu oldu. Didem Tutal sordu, canlı yayında Beşiktaşlılığıyla da bilinen Rıdvan Akar şike iddialarını, Serdal Adalı’nın açıklamalarını, Beşiktaş’ın bu olaylar karşısındaki tutumunu Beşiktaş camiasının olayları nasıl değerlendirdiğine kadar bir çok soruya içtenlikle yanıt verdi. Bu sayımızda Radyo Beşiktaş’ta Rıdvan Akar ile birlikteydik. Canlı yayınımıza katılan usta isim, Siyah Beyazlı Kulübün şike olaylarına adının karışmasıyla ilgili son gelişmelere kadar bir çok başlıkta gündemi değerlendirdi.
“KİŞİSEL YAZI TARAFTARA MAL OLDU”
“Beşiktaşlıların böyle bir yazıya sahip çıkması ve kendileri içinde bir yol haritası olarak görülmüş olması çok büyük bir mutluluk benim için. Aslında o yazı kişisel bir yazıydı ama Beşiktaş taraftarlarına da maloldu. Beşiktaş’a malolmasıyla birlikte ben de bir kez daha “İyi ki Beşiktaşlıyım” dedim. Şimdi burada iki tür taraftar görüşü var. Bunlardan birtanesi bugün ağırlıklı olarak F.Bahçe taraftarları tarafından gündeme getirilen bir duruş. Bu duruş da F.Bahçe taraftarları kayıtsız şartsız kendi yönetimine ve yönetiminin bütün tasarruflarına destek verdi. Üstelik de soruşturma ve sorgulama aşamasında bunu yaptı. Soruşturma ve sorgulama aşamasında ortaya çıkan bütün deliller, F.Bahçe taraftarları tarafından dikkate alınmadı. Kayıtsız şartsız o F.Bahçe tribününe özgü, hep destek tam destek mantığı ile hareket edildi. Oysa ortada son derece kaygı verici şike iddiaları vardı üstelik bu şike iddiaları özellikle F.Bahçe için son derece ciddi kanıtlar ya da iddialar içermekteydi. Nitekim bugün gazetelere yansıdığı kadarıyla Federasyon Başkanı ile Şenes Erzik arasında yapılan görüşmelerde Federasyon Başkanı Erzik’e son 5 maçın satın alındığına ilişkin, son derece güçlü kanıtlar var, şeklinde bir cümle sarfetmiş. Eğer gazetelerde yazanlar doğruysa ancak bu dikkate alınmadan F.Bahçe taraftarları, biz takımımızı ve yönetimini destekleriz, şeklinde bir duruş segilediler. Beşiktaş taraftarı ise buna karşılık daha soğukkanlı bir duruşa sahip oldu.”
“BEŞİKTAŞ TARAFTARI MUTSUZLUK DUYUYOR”
“Beşiktaş bu şike iddialarından bugüne kadar en çok mağdur olan spor kulübü ve taraftarlara sahipti. Çünkü bizim efsanevi başkanımız Süleyman Seba’nın altını çizdiği o şerefli ikincilikler hadisesi aslında ağırlıklı olarak Beşiktaş’ın şampiyonluklarının engellenmesine dönük gerçekleştirilen şike, yolsuzluk ve benzeri girişimler ve teşvik primlerinden ibaretti. Bunların bir bölümü mahkemelere kadar yansımış hal böyle olunca Beşiktaş taraftarı o Beşiktaş duruşuna özgü yaklaşımını hiç bozmadı ve dediler ki, biz öncelikle Beşiktaş’a böyle birşeyin bulaşmış olmasından büyük mutsuzluk duyarız. Gerçekten de Beşiktaş taraftarı o yazıda da vurgulandığı gibi elle gol atan oyuncudan da hazzetmez, karşı takımın oyuncusuna eyyamcılık yapan hakemden de hazzetmez. O bütünüyle Fair Play içerisinde maçların oynanmasını talep eder. İşte böylesine bir sorun söz konusu iken ortaya böyle bir şike iddiası çıkmış olması bu şike iddiasında da telefon konuşmalarından yola çıkılarak varılan sonuç bizler açısından öncelikle bir kalın çizgi çizilmesini gerektirdi. O kalın çizgide de söylenen şey şudur; biz gerçekten Tayfur’un Serdal Adalı’nın ve diğer Beşiktaş yöneticisinin, protokol müdürünün masumiyetine canı yürekten inanıyoruz ancak bu bir süreç meselesidir. Bu süreç içerisinde eğer bu yöneticiler ya da bu kişiler kuluple, takımla aynı iç içeliklerini korurlarsa ve taraftar o çizgiyi çizmezse bizler yarın çocuklarımıza bırakacağımız Beşiktaş kültürünün mirasın da o şikecilik suçlaması da var olmuş olacak… Dedik ki biz sizin masumiyetinize inanıyoruz ama sizlede arınacaksınız, karşımıza geleceksiniz biz de kucaklayacağız, sarılacağız.”
“YALNIZ KALDIK” AÇIKLAMASI ÜZDÜ
“Sayın Adalı’nın bu açıklamasını doğrusu üzülerek okudum. Gerçekten de baştan söylediğimiz gibi masumiyetinize inanıyoruz ancak bu kalın çizginin çekilmesiyle onlara olan inancımızda bir azalma olmaz. Onların orada yaşadıkları şey yani F.Bahçe’nin son derece fazla ilgisi ve yönetici ziyaretçisi varken biz neden yalnız kaldık şeklinde. Belki şundan da rahatsız olmuş olurlar peki ama suçluluğumuz kanıtlanmadan neden bize mesafe çizildi bu gerekliydi çünkü biz Beşiktaşlılar üzerimizde en küçük bir lekenin olmasına tahammül-süz bir taraftar topluluğuyuz. Söylediğim şey şudur, eğer siz o telefon konuşmalarında beyan edildiği üzere ki bu konuşmalar Serdal Adalı ile İbrahim Akın arasında geçmez Yusuf Turanlı ile İ. Akın arasında geçer at pazarlığı da benzer biçimdedir. Havutçu’nun ise İbrahim Akın’la yaptığı telefon konuşmasında ki onunda Bursa maçından önce olduğu iddia edilir bir transfer öngörüşmesidir. Düşününüz ki aslında büyük ölçüde masum olduklarına inandığımız ve çok da spekülatif olabilecek bu konuda konuşmalara rağmen bu duyarlılığı göstermiş bir taraftar topluluğuyuz. Ben hayretle ibretle gerçekten diğer taraftar topluluklarının mızrak çuvala sığmazken bile adeta ceberrutlukla basına, gazetecilere ve muhataplarına dönük o saldırgan tavırlarını ilginç buluyorum.”
“NE MUTLU Kİ BEŞİKTAŞLIYIZ”
“Gerek kulübün kupayı iadesi gerekse Beşiktaş taraftarlarının manifestoya sahip çıkması bence bir kez daha bu Beşiktaş duruşuna olan saygı ve sevgiyi arttırmıştır. Gerçekten ne mutlu ki Beşiktalıyız.”
Basketbolda dev isimler
Beşiktaş NBA’in dev isimlerinin peşinde… NBA’in en iyi iki oyun kurucusundan biri olarak gösterilen Deron Williams, Amerikan basınına Siyah Beyazlı takıma transfer olacağını açıkladı. Williams, eşi ve dört çocuğunu da İstanbul’a getireceğini belirtti. NBA’deki lokavt süresince Beşiktaş’ta oynayacağını söyleyen 27 yaşındaki süper yıldız, kararını vermeden önce Utah Jazz’daki eski takım arkadaşları Mehmet Okur ve Dee Brown ile konuştuğunu söyledi. Türkiye’ye para için gelmediğinin altını çizen Williams lokavt süresince oturmak istemediğini ve bu yüzden Beşiktaş’a geldiğini söyledi. Williams’ın yaptığı açıklama şöyleydi:
“NBA yönetimi bizim oturmamızı istiyor. Bizi salonlara sokmuyorlar, antrenman yapmamızı istemiyorlar. Biz de oyuncular olarak kendimize başka bir yol çizmeliyiz. Onların dayattığını yapmak zorunda değilim. Organize idmanlar yapacak ve ciddi rekabetçi maçlara çıkacağım. Böylelikle lokavt biterse lige hazır bir şekilde gireceğim.”
TRANSFERDEKİ İSİMLER İÇİN MARŞ BİLE HAZIR
Futbolda yaptığı transferlerle dikkat çeken Beşiktaş, şimdi de basketbolda bir ilkle imza atmak istiyor. Beşiktaş taraftarı Kobe Bryant’ın takıma katılmasını isterken marşını bile hazırladı. Basketbolda atağa kalkarak Deron Williams’tan sonra Los Angeles Lakers’lı Kobe Bryant’la da prensip anlaşmasına varan Beşiktaş, resmi sözleşmeyi imzalatabilmek için FIBA’dan çıkacak onayı beklemeye başladı. Türk Hava Yolları’nın (THY) bu transfere sponsor olacağını bildirmesiyle eli daha da güçlenen Siyah Beyazlı ekibin, ABD’li oyuncunun menajerleriyle görüşmelere devam ettikleri öğrenildi. Aylık 500 bin dolar isteyen yıldız basketbolcuyu Türkiye’ye getirerek aynı zamanda adını dünyaya duyurmayı planlayan Beşiktaş’ın bu transfer için kasasından 300 bin dolar çıkacağı söyleniyor.
Federasyon kararı
LİGLER ERTELENDİ
Süper Lig Eylül ayına ertelendi. Etik Kurul Raporu’nu ligler başlayana kadar tamamlaması öngörülüyor. Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar geçtiğimiz haftalarda savcılıktan görüş aldı. Sonrasında federasyon bir yol haritası belirledi ve Süper Lig tarihini ileriye aldı. Buna göre Süper Lig 9 Eylül’de başlayacak, bu süre içinde de Etik Kurul raporunu hazırlayacak.
Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne giderek burada futbolda şike iddialarına yönelik soruşturmayı yürüten ve bir süredir tatilde olduğu belirtilen Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk ve izinden dönen Başsavcı vekili Fikret Seçen ile yaklaşık bir saatlik bir görüşme yaptı. Aydınlar üçlü zirve sonrası Federasyonda yönetici arkadaşlarıyla bundan sonra izlenecek yol haritasını çıkardı. Federasyon’un etik kurul raporu gelmesini de bekleme kararı aldığı ve uzun tartışmaların ardından liglerin 2 Eylül’deki Kazakistan ve 6 Eylül’deki Avusturya maçlarının ardından başlamasında anlaşıldı. Planlamaya göre, Spor Toto Süper Lig’in 7 Ağustos, Bank Asya 1. Lig’in ise 14 Ağustos’ta başlaması gerekiyordu.
Federasyon yetkilileri, Etik Kurul’un raporunu bir ay içinde hazırlayacağını ve böylece liglere sorun kalmadan başlanmasının planlandığını belirterek kulüp başkanlarından da düzenlenen toplantı ile destek istedi.

MAGAZİN HABERLERİ

Guti’nin hatırına İstanbul’da
BEŞİKTAŞ’IN dünyaca ünlü yıldızı Guti ile büyük aşk yaşayan İspanyol model Noelia Lopez, sevgilisinin ısrarlarına dayanamayarak İstanbul’a yerleşmeye karar verdi. Fırtınalı ilişkileriyle tanınan çift, geçen sene birçok kez kavga etmiş, Lopez de her kavganın sonunda soluğu ülkesi İspanya’da almıştı. Guti’ye “Bir daha seni terk etmeyeceğim” sözü veren Lopez, ünlü futbolcunun Üsküdar Salacak’taki evine taşındı. Sevgilisine kavuşan Guti’nin neşesi yerine gelirken, Lopez iş tekliflerine açık olduğunu söyledi.
SAHNEDE EVLİLİK TEKLİFİ
KURUÇEŞME- Pop müziğin başarılı ismi Murat Boz, 24 Temmuz akşamı Kuruçeşme Arena’da vereceği konseri sırasında büyük sürprizlerle hayranlarının karşısına çıkacak. Murat Boz, dört yıldır birlikte olduğu sevgilisi Eliz Sakuçoğlu’na konser sırasında hayranlarının karşısında evlenme teklif edeceği söylentisi bile sevilen şarkıcı Murat Boz’un hayranlarını heyecanlandırdı ve oldukça da şaşırttı.
“HAMİLEYİZ HAMİLEYİZ”
BEBEK- Bebek’te görüntülenen çift, Ayşe Özyılmazel’in hamile olduğu iddialarına bakın nasıl cevap verdi. Bodrum’da dünya evine giren Ali Taran – Ayşe Özyılmazel çifti, balayından sonra ilk kez İstanbul gecelerinde ortaya çıktı. Bebek’te görüntülenen Ali Taran – Ayşe Özyılmazel çifti, Özyılmazel’in hamile olduğu iddiasını, gülerek alaylı bir biçimde “Hamileyiz, hamileyiz” diye yanıtladı.
TEDBİRİ ELDEN BIRAKMADI
BEŞİKTAŞ- Ünlü komedyen Şahan Gökbakar, İstanbul gecelerinde boy gösterdi. Geçtiğimiz sene Berrak Tüzünataç’ın Beşiktaş’taki evinini balkonunda olay görüntüler veren Şahan Gökbakar bu kez oldukça dikkatli davrandı. Özge Fışkın’ı dinlemek için Hayal Kahvesi’ne gelen Gökbakar, mekanda yaklaşık iki saat kaldı. Gökbakar, kız arkadaşlarıyla eğlendi. Çıkışta basın ordusunun sorularını yanıtsız bırakan oyuncu, hızlıca arabasına bindi.
FATMAGÜL’ÜN SUÇU NE?
ETİLER- Ünlü oyuncu Beren Saat karşısında kameraları görünce şaşkınlık yaşadı. Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinin başrol oyuncusu Beren Saat geçen hafta Akmerkez’e gelerek evi için Zara Home’dan iki büyük torba alışveriş yaptı. Karşısında kameraları görünce şaşkınlık yaşayan ünlü oyuncu görevlilerden yardım alarak binanın yangın çıkış kapısını kullandı. Merdivenlerden otoparka inen Saat aracında da görüntülenmekten kurtulamadı.
DÜKKANI KAPATTI
BEŞİKTAŞ- Dört yıldır hem ekranda hem de çeşitli organizasyonlar ile sahne üzerinde devam eden “Komedi Dükkanı” tamamen bitti. BKM’nin organizasyonu ve Maximum Kart’ın katkıları ile gerçekleşen “Arkadaşım Hoşçakal” turnesi, Altınoluk’ta sona erdi. Tolga Çevik gecenin sonunda seyircileriyle bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Tolga Çevik şimdi yeni projelerinin hazırlığını yapıyor.
STRESTEN SİVİLCELER BASTI
ETİLER- Mesut Özil’den ayrılan Ebru Polat’ın yüzünü sıkıntıdan sivilce bastı. Adı Real Madrid’li futbolcu Mesut Özil’le anılan Ebru Polat geçen hafta kardeşiyle Akmerkez’de sinema keyfi yaptı. Seksi pozlarıyla magazin sayfalarını süsleyen Ebru Polat, doğal haliyle sınıfta kaldı. Alnındaki sivilcelerle dikkat çeken şarkıcı “Çok sıkıntılı günler geçirdim. Stresten kurtulmak için kendimi dışarı attım” dedi.