Düşlediğiniz Beşiktaş’ı yaratın!..
Bir çalışmayı çok yönlü ele mi almak istiyorsunuz? Bu projede benim de katkım olsun mu diyorsunuz? veya kimsenin henüz el atmadığı bir çalışmaya imzanızı mı vermek istiyorsunuz? Evet bunlar artık hayal değil. Düşlediğiniz Beşiktaş’ı el birliğiyle yeniden yaratmak mümkün. Ancak bunun için bu fikir ve düşüncelerinizi yetkili makamlara ulaştırmanız gerekiyor. Bu kreaktif çalışmanın önderliğini Beşiktaş Belediyesi üstlenmiş durumda. Geçtiğimiz haftalarda ilk organizasyonu gerçekleşen toplantıya, Levazım Mahallesi ve Kültür Mahallesi sakinleri katıldı. Şebinkarahisarlılar Lokali’nde gerçekleşen toplantıda, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal vatandaşların da üreteceği tüm fikir ve projelere açık olduklarını belirtti. Görüşmeler kapsamında şu ana kadar yapılan ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmalar konuşuldu.
Katılımcı birçok mahalle sakininin sorular yönelttiği toplantılarda Beşiktaş Belediyesi’nin vizyonu, misyonu, kentsel yapılanma, eğitim ve kültür alanlarındaki tüm faaliyetlerinden söz eden Başkan İsmail Ünal, “Beşiktaş farklı bir kent ve burada yaşamak bir ayrıcalıktır. Bu yüzden hepimizin birçok konuda duyarlı olması gerekir. Sizlerin arasından gelen bir Beşiktaşlı olarak bana çok özel bir görev verdiniz. Bütün çalışma arkadaşlarımla birlikte sizlere layık olmak için çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. Ünal’ın iş yerlerine, okullara, sivil toplum kuruluşlarına, kulüplere ve mahallelere olan ziyaretleri devam edeceği belirtiliyor.
Dikilitaş Spor Kulübü’nden sonra Levent Spor Kulübü de çim sahaya kavuştu…
Levent Spor Kulübü çim sahasına kavuştu. Geçtiğimiz aylar içinde Dikilitaş Spor Kulübünün de çim sahasını hizmete açan Beşiktaş Belediyesi, bu kez Levent Spor Kulübünün yüzünü güldürdü. Beşiktaş Belediyesi tarafından Levent Spor Kulübü için yaptırılan çim sahanın açılışına ilgi büyüktü. Avrupa yapay çim sahanın açılış törenine İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Yönetim Kurulu üyeleri, Beşiktaş Belediyesi Meclis üyeleri, kulüp yöneticileri, sporcular ve çok sayıda sporsever vatandaş katıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Beşiktaş’taki 11 amatör spor kulübüne sosyal ve ekonomik yardımlarda bulunduklarını belirterek, “Bizim temel anlayışımız bireysel çıkarlarla toplumsal çıkarları örtüştürerek Beşiktaş kentlisine hizmet etmek. Levent Spor Kulübü tesisleri de bunlardan birisidir” şeklinde konuştu.
Başkan İsmail Ünal, Beşiktaş’ın kültürün ve sporun merkezi olduğunu belirterek, ”Burada gençlerin yetişmesini istiyoruz. Beşiktaş’ta 11 amatör spor kulübü var. Beşiktaş’taki amatör kulüplerden çok sporcu yetişti. Müjdat Yetkiner, Gökhan Keskin ve Rıza Çalımbay gibi ünlü futbolcular buradan çıktı. Biz her zaman sporun emrindeyiz” dedi.
Levent Spor Kulübü Başkanı Mehmet Şenozan ise, Beşiktaş’ta spor yapmaktan ve sporcu yetiştirmekten gurur duyduklarını belirterek Başkan İsmail Ünal’a yardımlarından dolayı bir teşekkür plaketi verdi. (Didem TUTAL)
Ulus Köprülü Kavşağı “Akmerkez” ismini aldı
(ULUS) Ulus Köprülü Kavşağı’nın yeni ismiyle açılışı gerçekleştirildi. Çalışmayı Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın katkıları ve Akmerkez Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin üstlendi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın yaptığı açılışta, başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve vatandaşlar da hazır bulundu. Başkan İsmail Ünal, yaptığı konuşmada trafik sorununun çözümünün İstanbul ve Beşiktaş için önemlilik arz ettiğini belirtti. Ünal, Beşiktaş’ta ulaşımın en iyi şekilde sağlanabilmesi için çok sayıda proje geliştirildiğini ve ideal ulaşım koşullarını sağlamak için belediyenin büyük bir gayret gösterdiğine de sözlerinde yer verdi.
Yunanistan’da
Trakya Festivali!..
(BEŞİKTAŞ) Yunanistan’ın İskeçe kentindeki Trakya Folklar Festivali’ne Beşiktaş Belediyesi katıldı. Şubat ayının ikinci haftasında düzenlenen etkinlikte, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Belediye Meclis üyeleri ve Beşiktaş Belediyesi Oyun Gençlik ve Spor Kulübü yer aldı. Başkan Ünal ve Beşiktaş Belediyesi Meclis üyelerini meclis salonlarında kabul eden İskeçe Belediye Başkanı Stilianidis Michail, iki ülkenin bu şehir kardeşliğinin, halkları arasındaki kardeşlik bağını da ortaya çıkardığını ve kuvvetlendirdiğini söyledi ve bu dostluğa verdiği önemi konuşmalarıyla bir kez daha vurgulamış oldu. Festivalde geleneksel halk oyunları ekibi, uluslararası davet edilen tek grubuydu.
Sahte narkotik polisleri yakayı ele verdi
(BEŞİKTAŞ) Aynı evde yaşayan N.K. ve H.A.’nın evlerine gelen 4 kişi, narkotik polisi olduklarını ve kendileri hakkında ihbar olduğunu söyledi. N.A. (37), E.O. (25), S.Ç.G. (26) ve M.K. (25) isimli şahıslar, kadınların ellerini ve ağızlarını bağladıktan sonra 3 cep telefonu, bin 230 YTL, 50 CD, bayanların nüfus cüzdanları, 1 adet fotoğraf makinesi veziynet eşyası alarak kaçtı. Gasp edilen iki kadının ihbarı üzerine harekete geçen polis, zanlılardan birinin nakliyeci N.A. olduğunu tespit ederek gözaltına aldı. Polis, olayla ilgili 3 kişiyi daha yakaladı.
Genç kadını sahil güvenlikte kurtaramadı
(BEŞİKTAŞ) Genç bir kadın Beşiktaş-Kadıköy seferini yapan yolcu vapurundan atlayarak intihar etti. Kadının üzerinden kimliğine ilişkin bir belge çıkmadı. Beşiktaş’tan Kadıköy’e öğle saatlerinde gitmekte olan yolcu vapurunda bir kadın suya atladı. Vatandaşların ihbarıyla sahil güvenlik botları, intihar eden kadını sudan çıkarttı. Beşiktaş’taki Üsküdar İskelesine çıkartılan kadın müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Savcının olay yerindeki incelemesinin ardından yirmili yaşlarda olduğu sanılan genç kadının cesedi Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı.
Reina davasında yakalama emri çıktı
(ORTAKÖY) Ortaköy’de biri çocuk üç kişilik Arvasi Ailesi’nin ölümüyle sonuçlanan Reina’daki duvar çökmesi olayının mahkemesi sürüyor. Olaya ilişkin 6 kişinin yargılandığı davaya, İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise devam ediyor. 15 yıla kadar hapisleri istenen tutuksuz sanıklardan Coşkun Akpınar, Ali Akşirin, Ömer Ban ve Binali Ünal, suçlarının olmadığını savundu. Duruşmaya katılmayan Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan’ın şu anda ABD’de eşinin yanında yaşadığını belirterek ifadesinin talimatla alınmasını istedi.
Dr. Mehmet Ali Özer ağız ve
diş sağlığı konusunda yazıyor
Ağız ve diş sağlığımızı çoğu kez ihmal ettiğimizi belirten Diş Doktoru Mehmet Ali Özer kontrollerin periyodik olarak yapılmasını istedi. Ağız ve Diş sağlığının ihmali nedeniyle dişlerimizin yanı sıra birçok organın da zarar görebileceğini kaydeden Dr. Mehmet Ali Özer bu konuda insanların bilgilendirilmesi gerektiğin söyledi. Türkiye’nin ilk ve tek özel diş hastanesi olan Beşiktaş’ taki Dentistanbul Diş Hastanesi’nin de kurucusu olan Dr. Mehmet Ali Özer insanların bilinçlenmesi, ağız ve diş sağlığına önem vermesi ile birlikte hem maddi, hem de manevi olarak kendilerine ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaklarını belirtti. Bu nedenle ağız ve diş sağlığı konusunda insanların bilgilenmesi, tanı, tedavi ve benzeri uygulamalarda bir doktor kadar olmasa bile birey olarak bilgi sahibi olması gerektiğini kaydetti.
ORAL DİAGNOZ VE RADYOLOJİ: Bu sayımızda ağız ve diş sağlığı konusunda insanların bilgilenmesi adına Oral Diagnoz ve Radyoloji konusunu işleyeceğiz.
AMACI: Ağız içinde, diş ve çevre dokularda oluşan hastalıkların tespit edilmesi ve tedavisine yönelik planlama ve yönlendirmenin yapılmasıdır. Bir oral diagnoz muayenesine girdiğinizde öncelikle genel sağlığınızla ilgili kayıtlar alınır ve dişler, dişetleri, dil, tükürük bezleri, çene kemiği ve çene eklemi bir bütün olarak muayene edilir. Sonrasında hastalarımıza, oluşmuş ve oluşabilecek olan problemler hakkında bilgi verilir. Hastanın tedaviyi kabul ettiği noktada oral diagnoz hekimleri tedavinin çözümüne yönelik branşlaşmış olan hekimlerimize hastalarımızı yönlendirirler. İlk muayenede hastanın sakin huzurlu bir ortamda problemleri dinlenir, ihtiyaç ve beklentiler doğrultusunda tedavi seçenekleri sunulur.
TEŞHİS VE TANI YÖNTEMLERİ: Ağız içi muayenenin ilk aşaması gözle ve elle muayene yöntemleriyle başlar. Fakat sadece bununla kısıtlı kalan bir muayene asla yeterli değildir, bu konuda bizim en büyük yardımcımız ağız içi röntgen filmleridir, eğer tek dişe bağlı herhangi bir problem için film alınması gerekiyorsa vakaya göre 2 tip olan periapikal film olarak adlandırdığımız küçük filmler çekilir. Ağızda yaygın olan ve birden fazla film gerektirebilecek veya cerrahi için kemik bölgesinin görülmesi gereken durumlarda ise tüm ağız içini gösteren panoramik film çekilir. Eklem sorunu olan veya implant uygulaması yapılacak hastalarımızda ise tüm bu yöntemlerin yanında MR ve BT de sıklıkla kullandığımız yöntemlerdir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ: Oral diagnoz bölümünün amacı tedavi yapmak değil,ağız içi problemleri net ve doğru biçimde tespit edip hastalarımızı bilgilendirmektir.Hastalarımızın tedaviyi kabul ettikleri noktada ise hastalarımız sorunları konusunda uzman , branşlaşmış hekimlere yönlendirilirler.
“Vur” deyince öldürdüler!..
Trafik karmaşasının yaşandığı Levent’in göbeğine 15 bina daha yapılacak olması konuşuluyor. Yakın geçmişte Kanyon, Metrocity ve Cevahir gibi dev alışveriş merkezlerine bünyesinde barındıran Levent’in yeni binalarla birlikte nasıl bir yoğunluğa bürüneceği düşündürüyor. Levent’te yapılması düşünülen 15 binanın 5 yıl içinde tamamlanacağı söyleniyor. Metro hattının bulunduğu Levent bölgesinde İş Kuleler, Sabancı Center, Tekfen Towers gibi dev iş merkezlerinin varlığı da dikkat çekiyor.
Projeler arasında cadde üzerinde bina mülkiyeti kamuya ait olup satılacak arsalara kurulacağı elde edilen bilgiler arasında bulunuyor.
Buna göre edinilen bilgiye göre, Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü ile Levent İETT Garajı’nın toplam arsası 140 bin metrekare ve iki arsanın ihale ile satılması söz konusu. Buna bağlı olarak iki arsaya yapılacak binaların toplamı 800 bin metrekareden fazla olacak. Cadde üzerine yapılacak diğer ilginç projeler ise Ali Sami Yen Stadyumu ve bitişiğindeki likör fabrikası üzerinde gerçekleştirilecek. Eğer iki arsa birleştirilirse, toplamda 300 bin metrekare alanlı kompleks inşa edilmesi olanaklı. Renault binası 45 milyon euro muhammen bedelle satışta. Bunlardan ilki mülkiyeti TMSF’ye ait olan HSBC’nin eski genel müdürlük binası. TMSF, terör saldırısında ağır hasar alan binayı onarmaya başladı. İkinci proje ise Renault yönetim binasının olduğu bölgede gerçekleşecek.
Projelerle ilgili detaylar ise şöyle:
Taşyapı Mecidiyeköy: 23 bin 370 metrekare alanlı arsaya 244 bin 428 metrekare alanlı alışveriş merkezi, otopark, ofis ve residencedan oluşan kompleks inşa edilecek. Ali Sami Yen: Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün TOKİ’ye devrettiği 34 bin metrekare araziye yaklaşık 200 bin metrekare alanlı otopark, alışveriş merkezi, residence ve ofis inşa edilecek. Likör Fabrikası: TEKEL’in ödeyemediği vergi borçları dolayısıyla İstanbul Defterdarlığı’na geçen 23 bin metrekare alanlı arsa şimdilik Büyük Mükellefler Vergi Dairesi olarak kullanılıyor. Arazide TOKİ ve Ziraat Bankası başta olmak üzere çok sayıda kurumun gözü var. Araziye 150 bin metrekare civarında inşaat yapılabilecek Uzanlar’ın Telsim arsası: TMSF”den 45 milyon YTL’ye Torunlar’a geçen arsaya gurme plaza inşa edilecekti. Fakat imar plan tadilatları ve emsal artırım isteği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne takıldı. Yeni proje gündemde. Çiftçi Plaza: Zincirlikuyu Kavşağı’ndaki çiftçilere ait araziye Kanyon benzeri açık hava ile temas eden alışveriş merkezi, residence ve ofis inşa edilecek. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü: Bu ay içinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılacak 96 bin metrekare alanlı arsaya 500 bin metrekareden daha fazla kongre merkezi, otel, ofis ve residence yapılacak. Tatlıcı Towers: Yapımı yılan hikayesine dönen 130 bin metrekare alanlı plazayı Tepe İnşaat 2008″e kadar tamamlayacak Özdilek: Roche’un Bursalı Özdilek Grubu’na sattığı 27 bin metrekare araziye yaklaşık 150 bin metrekare alanlı alışveriş merkezi ve ofis inşa edilecek. Soyak: Novartis”ten satın alınan yaklaşık 10 bin metrekare alanlı fabrika binasına 50 bin metrekare civarında inşaat yapılacak. Zorlu: Deva Holding’ten satın alınan 13 bin 300 metrekare alanlı fabrika arsasına 80 bin metrekare civarında residence ve ofis yapılacak. İETT: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 15 aydır satmayı beceremediği 46 bin metrekare alanlı arsaya 250 bin metrekareden fazla otel, residence, alışveriş merkezi ve ofis inşa edilecek. Merkez Bankası: Merkez Bankası’na ait 1. Levent’teki arsanın inşaat ihalesi gerçekleştirildi. 40 bin metrekare alanlı bina en geç 2009 yılı sonunda faaliyete geçecek. Hattatlar: Mehmet Hattat tarafından Maslak’a inşa edilecek Diamond Of Istanbul projesinin toplam inşaat alanı 100 bin metrekareden fazla. ASTAŞ Kempinski: Esentepe’de yaklaşık 110 bin metrekare alanlı iki kuleden oluşuyor. 2007’nin ilk yarısında tamamlanarak hizmete açılacak. Sapphire: 2008 yılında tamamlanacak 54 katlı ve 261 metre yüksekliğindeki proje, Mustafa Tatlıcı”ya ait Levent”teki arsa üzerinde Kiler Holding tarafından gerçekleştiriyor. Kompleks bünyesinde alışveriş merkezi ve residence daireler olacak.
Kadının rengi iz bıraktı
Beşiktaş Çağdaş’taki ‘Kadının Rengi’ sergisi büyük ilgi görü-yor. Sergide, 19 Türk ressam ve heykeltraşın kadına olan bakışını anlatıyor. Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen KAGİDER Kadın fonuyla birlikte düzenlenen sergi, “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” kampanyası yararına gerçekleştiriliyor.
Bu sergide yer alan yapıtların satışından elde edilecek gelir, şiddete maruz kalan kadınlara destek sağlamak amacıyla düzenlenen kampanyada kullanılmak üzere Kadın Fonu’na bağışlanmasını hedefliyor. Kadının Rengi sergisi, Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı sivil toplum kuruluşu Kadın Girişimciler Derneği’nin sosyal sorumluluk etkinliği olarak gerçekleştiriliyor. Bu sosyal sorumluluk kapsamında görülüyor ki bu sergiyle, kadına karşı şiddet, tüm dünyada çok sık rastlanılan, kadının insan hakları ihlalleri yani kadına karşı şiddeti, özellikle de aile içi şiddeti, kadın erkek ilişkilerinde eşitliğin sağlanmasını vurgulayan temel konuların altı çizilmiş oluyor.
Öte yandan sergide, Neolitik çağın Kibele’si olarak resim ve heykel sanatının ana temasını oluşturan kadın figürünü, bu sergide gerek Fransız Devrimi’nden sonra da sanatta özgürlüğün ve demokrasinin simgesi olarak ön plana çıkan anlamda gerek Türk Resim ve Heykel sanatının gelişiminde de toplumsal gelişmenin ve çağdaşlaşmanın örneği olarak yer alıyor.
Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen sergi, 9 Mart’a kadar izlenebilecek.
Sergide Yapıtları Yer Alan Sanatçılar: Eyüboğlu, Eren (1913) Gamsız, Leyla (1921) Koçak, Nur (1941) Komet (1941)İnan, Ergin (1943)Levy, Suzy Hug (1944) Paksoy, Şahin (1952) Öz, Eyüp (1953) Ulukılıç, Alp Tamer (1957) Önürmen, İrfan (1958) Güven, Mahir (1958) Gürbüz, Selma (1960) Konyalı, Ali (1960) Uygun, Mehmet (1964) Topsakal, Meray (1968) Çelem, Altan (1969) Özok, Aslı (1976) Erdi, Burçin (1977) Özgöçen, Pelin (1979) Özbakır, Mustafa (1982) ‘Kadının Rengi’ Sergisi Yer: Mustafa Kemal Merkezi – Çağdaş Galeri MKM (Mustafa Kemal Merkezi), Uğur Mumcu Cad. No: 8 Akatlar – İstanbul.
Beşiktaş Çağdaş, pazartesi ve resmi tatil günleri dışında her gün 10.30 – 19.30 saatleri arasında açık.
Çocuklar gözünüz aydın, Bremen Mızıkacıları Beşiktaş’a geliyor…
Uzun yıllar önce değirmene un taşıyan, yorulmak nedir bilmeyen bir eşek varmış. Yaşlandığından sahibinin gözünde işe yaramaz duruma düşmüş. Sahibinin huyunu iyi bildiği için onun yanından kaçıp Bremen’in yolunu tutmuş. Hikaye size tanıdık geldi mi? Öyleyse minikler bu hikayeyi MKM’nin büyülü atmosferinde seyredebilirsiniz. Hikayenin devam ise şöyle; eşek kasaba mızıkacısı olmayı kafasına koymuş ve bir süre yol aldıktan sonra karşısına bir av köpeği çıkmış. Köpeğin, yaşlandığı için sahibinin istemediği bu nedenle çaresizlik içinde oradan kaçtığını öğrenmiş. Ona Bremen’e gidip mızıkacı olacağını isterse kendisinin de ona katılabileceğini söylemiş. Birlikte Bremen’e doğru yola koyulmuşlar. Neslihan Dörtcan’ın oyunlaştırdığı Salim Dörtcan’ın yönettiği Tuğrul Akay’ın müziklerini hazırladığı oyun, mart ayında MKM sahnesinde minikleri bekliyor. Oyuncular ise, Dilek Yıldız, Seçil Hergül, Müge Mangan, Sezen Çiftçi, Özgür Özilter, Salim Dörtcan. Oyunun biletleri Biletix’ten satışa sunulmaktadır.
Demokrasi şehitlerini saygıyla andık
BEŞİKTAŞ Belediyesi Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” etkinlikleri Demokrasi Şehitleri gecesi ile devam etti. Organizasyon, Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde gerçekleşti. Gecede 1970’lerden günümüze kadar katledilen, aralarında Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Cavit Orhan Tütengil, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okan ve Asım Bezirci’nin bulunduğu aydınlar anıldı. Altan Öymen, Aydın Engin, Erol Manisalı, Lütfi Kaleli, Öner Yağcı, Zeliha Berksoy ve Zeynep Aliye’nin konuşmacı olarak katıldığı “Ustalara Saygı” gecesi, Soner Olgun konseriyle sona erdi. Gecenin sunuculuğunu ise Selen Domaç üstlendi. Uğur Mumcu’nun ünlü ‘Dikili’ konuşması izlendi ve Demokrasi Şehitleri adına bir de dia gösterisi gerçekleştirildi.
Halit Refiğ filmleri Levent’te gösterimde
HALİT Refiğ’in unutulmaz filmleri Levent Kültür Merkezi / Onat Kutlar Sinema Salonu’nda sanatseverleri buluşturacak. Sinemada bir usta bir hafta sonu Halit Refiğ-Sinema adlı etkinlikte, merak edilen konular hakkında sorular yanıt buluyor. Öte yandan Refiğ’in sinema filmlerinde kimi zaman İstanbul’u bir terastan izlerken kimi zaman eski bir ahşap konakta geçen hikayelere kulak veriyoruz. Bazen de bir kasaba meydanında ya da bir cezaevi avlusunda geçen bir hikayenin kahramanları bizlere konuk oluyor. Refiğ’in filmlerinde şunu da görüyoruz ki, dar sokaklardan geçip bir meydana ulaştığımızda ya da karanlık koridorlardan bir avluya çıktığımızda her zaman ferahlamıyoruz. Mutlu hayaller kurmamıza sebep olan modern bir ev farklı anlamlar yüklenebiliyor ya da eski bir ahşap konağa gönülden bağlanılabiliyor. Siz de usta sinemacı hakkında merak ettiklerinizi 24 Mart günü Levent Kültür Merkezi’ne yolunuzu çevirerek öğrenebileceksiniz.
Etna: Bedendeki Kuyu Ortaköy’de
BİTİYATRO’NUN dikkat çeken oyunları arasında yer alan Etna: Bedendeki Kuyu Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Tiyatrosu’nda hayat bulacak. Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek olan oyun, şiddeti sıradanlaştıran ve zorbalığı içselleştiren toplumun birey üzerindeki yıkımına farklı bir açıdan bakıyor. Mart ayında sahnelenecek olan oyunun konusu ise şöyle: “Günlük gerçekliğin içinde Sophie, zorbalaşma ve yabancılaşmaya karşı kendini savunmaya çalışır ve yalnızlığın en uzak köşesine sürüklenir. Yaşayanlara tahammül edemez: etrafını kafasında kurguladıklarıyla birlikte ölülerle sarar.” Yazan ve Yöneten: Christine Sohn. Çeviren: Ahmet Cemal. Oyuncular: Laçin Ceylan, Nihat İleri. Yönetmen Yardımcısı: Selin Türkoğlu. Sahne Tasarımı: Norbert Van Ackeren, Yaşar Alparslan. Işık Tasarımı: Ruzdi Aliji. Aksesuar: Özlem Ölçeroğlu. Işık Teknisyeni: Emrah Sürücü.
SPOR HABERLERİ
“Nazar değmesin!..” derken, nazar mı değdirdik ne?!..”
Beşiktaş Gazetesi’ne gelen mesajlar yine arttı. İkinci yarıya iyi başlayan iyi sonuçlar alan dahası iyi oyun ortaya koyan Beşiktaş, Konyaspor karşısında kötü sonuç alınca mesajların sayısı da arttı. “Aman nazar değmesin, Beşiktaş iyi gidiyor” diyen taraftar Konya maçında üç puan kaybedince Beşiktaş’tan ümidi iyice kesti ve “Galiba nazar değmesin diye diye, nazar değdirdik!” demeye başladı. Birinci yarıdaki hatta son üç yılda ki futbola geri döndüklerini ifade eden taraftar bir ara şampiyonluğa bile niyetlenmişti. Ancak Beşiktaş’ın bir ileri iki geri gittiğine dikkat çekerek, boşuna ümitlendiklerini, ancak lig sonuna kadar yine takımlarını destekleyeceklerini belirtti. Beşiktaş Gazetesi formuna, elekt-ronik posta adresine ve faksına gelen dilek ve şikayetlerin artması üzerine bu mesajların bir kısmını toplayarak yayınlama kararı aldık. Beşiktaş’ın ve Beşiktaşlıların ilk ve tek gazetesi ve taraftarın sesi olan Gazete Beşiktaş’a gelen mesajların bazıları şöyle:
PERFORMANS İÇ AÇIÇI DEĞİL
Beşiktaş 21 maçın 11’inde puan almış, 10’unda puan alamamış. Bunda bir gariplik yok mu? İstikrarsız bir takım ligin sonunu getirebilir mi? Bunların yanıtı bulunursa Beşiktaş düze çıkar. Suat Kabuk.
BİR MAÇ İYİ, BİR MAÇ KÖTÜ
Ne diyeceğimizi şaşırdık. Beşiktaş bir maç iyi, bir maç kötü. Gerçi Gaziantepspor maçında bu kötü oyunun sinyallerini almıştık. Ancak İnönü’de oynanan maçlarda ortaya konan futbol bizleri ümitlendirmişti. Nedim Saban.
GENÇLER ORTADA YOK!..
Beşiktaş son yıllarda bizi çok üzüyor. Sonuna kadar destek veririz ama futbolcular da kendine gelsin. Özellikle gençler gelecek ümit vaad etmiyor. Burak Yılmaz fos çıktı!. İbrahim Akın, Mehmet Sedef, Gökhan Güleç ortada yok. Nurten Gözübüyük.
RAKİPLER TANINMIYOR MU?
Tigana rakibe göre futbol oynatmıyor. Hep aynı düzeyde bir futbol seyrediyoruz. Rakip takımın teknik direktörlerine bakın adamlar takımları iyi analiz ediyor ve ona göre futbol oynatıyor. Yerli teknik adamlar hiç de fena değil. Metin Kara.
FUTBOLCU OLMAK!..
Serdar Kurtuluş o kadar ön plana çıkarıldı ki, sonunda o bile iyi oynamamaya başladı. Bir genç insan star gibi gösterilmez. Bu çocuklar bunu kaldıramıyor. Sonunda o da işin kolayına kaçmaya başladı. Kerim Çubukçu.
STARLAR İNÖNÜ’DE OYNUYOR
Delgado öyle ahım şahım bir futbolcu değil sanki… Halbuki biz onu dünya starı görüyordu. Ricardinho’ya dikkat ediyorum İnönü Stadı’nda iyi oynuyor, şov yapıyor. Deplasmanlarda ise kayıp… Topa girmeye korkuyor. Sahada var mı, yok mu belli değil. Cevdet Artun.
ŞAMPİYONLUK HAYAL OLUYOR
Her takım bir iki maç kötü oynayabilir. Lig uzun bir maraton, her zaman mükemmel bir futbol bekleyemezsiniz. Kartal çok maçı kötü bitirdi. Beşiktaş öyle maçlar kaybediyor ki, şampiyonluk bizden iyice uzaklaştı. Mustafa Meral.
YİNE DÖNDÜK ESKİYE…
İkinci yarıya Beşiktaş öyle bir başladı ki biz de neredeyse “Şampiyon olacağız” demeye başladık. Ama yine hüsran yaşıyoruz. Birkaç maç yüzümüz güldü, yine eskiyle döndük acaba… Artık güven duymak istiyoruz. Hasan Sarıcalı.
TARAFTARI DA ANLAYIN
Her türlü şartta Beşiktaş’ın yanındayız. Çünkü biz Beşiktaşlıyız. Önemli olan kötü gidişte Beşiktaş’ın yayında olmaktır. Ancak yönetim, teknik direktör ve futbolcular taraftarı anlamalıdır. İsmet Ketenci.
ALTTAN GELENLER BİLE YETİŞTİ
Beşiktaş derbi maçları kazanmalı. Bu sezon yüzümüz ancak böyle güler. Lider kaybediyor, biz de kaybediyoruz. Bu şekilde ara kapanmaz. Üsttekilere bakıyoruz, alttan gelenler bize yetişti. Ayhan Adaletoğlu.
YENİ YÖNETİMİN DE İŞİ ZOR
İkinci yarıya iyi başlamıştık, yine ne oldu anlamıyorum. İnanın kahroluyorum. Artık puan kaybetmeye takımın tahammülü yok. Ama puanları hızla veriyoruz. Yeni yönetim buna el atsın. Sorumlusu bulunsun ve kesin kez uyarılsın. Batur Karaali.
Hem katkısı hem de değeri yükseldi
Bobo tam bir bela oldu!..
Bobo tam bir bela oldu!.. Rakip defanslar için korkulu rüya haline gelen Bobo kuvveti, süratliliği ve gol vuruşlarındaki becerisi ile rakipleri adeta yıldırıyor. Bobo’yu tutmak için seferber olan defans çoğu zaman bunu başaramayınca golü yiyor. Bobo’yu tutmaya çalışan rakip defans oyuncuları bu seferde Nobre’ yi kaçırıyor.
Anlayacağınız ikinci yarı ile birlikte iyi bir ikili oluşturan Nobre ve Bobo ağları sarsmaya devam edecek gibi. İlk yarıda Beşiktaş’ın en fazla gol atan oyuncusu Bobo ikinci yarıda da gollerine devam ediyor. Geldiği ilk sene takıma girmekte zorlanan hatta bir ara gönderilmeye bile kalkılan Bobo’nun hem değeri hem de katkısı yükseldi. Birçok ünlü kulübün Bobo’yu transfer listesine aldığı belirtiliyor. Bobo ise, Beşiktaş’ı çok sevdiğini, taraftarların gösterdiği ilgiden dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Amacım Beşiktaş’ta başarılı olmak. Yaşım daha genç gelen teklifleri değerlendirecek zamanım var” diyor.
(Didem TUTAL)
Önce Milli Takım
sonra da İngiltere
Serdar Kurtuluş şu sıralar takımın adeta göz bebeği. Gerek mücadeleci yapısı, gerekse efendi kişiliği ile Serdar hem takım içinde hem de taraftarlar tarafından çok beğeniliyor. İlk geldiğin de forma bulamayan ancak Kleberson’un formsuzluğu dolayısıyla ilk 11’de sahaya çıkmaya başlayan Serdar bir daha formayı vermedi. Bundan sonra da vermeyecek gibi. Serdar daha 19 yaşında ve yolun başında. O da bunun farkında ve rüyalarımın takımına geldim. Beşiktaş formasını hak etmek için de çok çalışmam lazım” diyor. Serdar Kurtuluş ayrıca ilk hedefinin milli takım olduğunu, ardından da İngiltere’de futbol oynamak istediğini söylüyor.
İBRAHİM ÜZÜLMEZ
“Yıllanmış şarap” gibi!..
Özellikle son maçlarda gösterdiği performans ve isabetli paslarla dikkatleri çeken İbrahim Üzülmez harikalar yaratıyor. Kaptan oyun içindeki hırsını arkadaşlarına da yansıtırken, maçı kazanmak için elinden geleni yapıyor. Milli Takım’da da yararlı işler yapan İbrahim Üzülmez son maçlarda daha da iyi oyduğunu kaydederken; “Alınan iyi sonuçlar takım olarak moralimizi yükseltti. Benimde kendime güvenim geldi” diyor. Oynadıkça açıldığını kaydeden kaptan, “Gençlere örnek olmaya çalışıyorum. Ancak ben daha çok yıllar oynarım. Sol kanatta bana güvensinler, elimden gelenin en iyisini yapmak için buradayım” şeklinde konuşuyor. (Muzaffer TOPAL)
SPOR YAZARLARI OYLUYOR
Beşiktaş Gazetesi, “Beşiktaşlı Yılın Sporcusu’nu (2)” seçiyor
Beşiktaş Gazetesi 2006-2007 sezonunda da yine Beşiktaş’ın en iyi futbolcusunu seçiyor. Geçen sayıda her maçtan sonra yapılan oylama sonucu; Sergen Yalçın altı maçta en çok göze batan oyuncu oldu ve kupasını aldı. Spor Yazarlarının oylarıyla seçilen Beşiktaş’ın en başarılı futbolcusuna Beşiktaş Gazetesi bu sezon da yine dev bir kupa verecek. Yıl boyunca her hafta seçilen maçın yıldızı Beşiktaş Gazetesi’nde yayınlanıyor. Ayrıca spor yazarların verdiği oylar ve seçilen futbolcuların bilgileri Beşiktaş Gazetesi’nin internet sitesinde de yer almaktadır. Maçın yıldızları ve yılın en başarılı Beşiktaşlı futbolcusu için görüş aldığımız isimler şöyle: Atilla Gökçe, Güven Taner, Kazım Kanat, Zeki Çol, İlker Ateş, Korkut Göze, Gülengül Altınsay, Vedat Okyar, Salih Sezer, Hayri Ülgen, Atıf Keçeci, İsmail Er, Ömer Güvenç, Sanlı Sarıalioğlu, Bilal Meşe, Faik Gürses, Adnan Aybaba, Fatih Doğan, Zafer Arapkirli, Basri Baykoç, Yemen Ekşioğlu, Gültekin Onay.
Spor yazarları yeni sezonda da yine oylarını vermeye başladı. Gerek yazılarıyla gerek direk olarak görüşülerek tespit edilen oylama sonucu ilk maçta göze batan oyuncu İbrahim Üzülmez oldu. İkinci haftada ise, Gaziantep maçında attığı iki golle Bobo birinci oldu. Üçüncü haftada oynanan Denizlispor maçında Gökhan Zan, dördüncü hafta Konyaspor maçında Burak seçildi. Trabzonspor maçında ise “Maçın yıldızı yok” denildi. Galatasaray maçında yine isim çıkmadı, Ankaragücü maçında ise en çok oyu Ali Tandoğan aldı. Kayseri Erciyes-Beşiktaş maçının yıldızı Gökhan Zan seçildi. Beşiktaş-G.Birliği maçında yorumculardan Gökhan Zan tam puan aldı. Rizespor maçında ise yine isim yoktu. Sadece iki yorumcu “Kaleji Runje” dedi. Sakaryaspor karşılaşmasında maçın yıldızı seçilemedi, Antalyaspor maçında ise 3 gol atan Bobo maçın yıldızıydı. Beşiktaş-Sivas maçında hiçbir futbolcuya spor yazarlarından oy çıkmadı. F.Bahçe derbisinde ise yazarlar Koray Avcı’ya dikkat çekti. Beşiktaş-Bursaspor maçında yorumcuların oyları Ricardinho üzerinde birleşti. Ankara – Beşiktaş maçında ise otoritelerin görüşleri yıldız oyuncunun olmadığı yönündeydi, Beşiktaş-Kayserispor maçında ise göze batan oyuncu Ricardinho’ydu. İkinci yarının ilk maçında ise en fazla oyu Nobre aldı. Denizli ve Gaziantep maçlarında ise en çok oyu Koray Avcı aldı.
“Biz dinamik bir Divanız!.. Sessiz kalamayız”
BJK Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır ve Yönetim Kurulu Üyeleri Beşiktaş Gazetesi’ne konuştu. Bu sayımızda Divan Kurulu Başkanı ve yöneticilerini tanımaya çalışacağız. ‘Akil adamlar’ olarak adlandırılan ve deneyimlerininden sıkça yararlanılan divan kurulu Beşiktaş tarihinde belki de ilk kez ön plana çıkmaya başladı. Yaptığı etkinlikler, toplantılar ve icra kuruluna sunduğu raporlarla geçtiğimiz yıllarda adından sıkça söz ettiren BJK Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır ve yönetim kurulu üyeleri ile merak edilen konuları masaya yatırdık.
Öncelikle Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır Divan Kurulu’nun kısa bir tanımını yaptı. Nasır şunları söyledi: “Divan Kurulu bir kulübün asillerinin yani akil adamlarının kuruludur. Deneyimli kulüp idaresinde çalışmış kişilere yönetim kurulu danışmanlık ve fikir almak amacıyla başvurur. Divan Kurulu üç ayda bir toplantı yapar. Biz yönetime geldiğimizden itibaren ayrıca, sohbet toplantıları adı altında da ihtiyaç duyulduğunda ayda bir toplantı yaptık. Yönetim kurulu divan kurulunda hem mali hem de idari olarak yaptığı icraatları ve fikirlerini anlatır. Divan kurulu da yönetim kuruluna görüşlerini belirtip tavsiyelerde bulunur. Divan kurulunun icra gücü yoktur, sadece uyarma ve yol gösterme görevi yapar. Divan kurulu başkanlığı tarafsız olmalıdır. Haksızlıklara karşı savunmada olmalıdır.”
ÇALIŞMALARIMIZ İLE TABULARI YIKTIK!..
Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır çok önem verdikleri bir konunun da altına kalın çizgilerle belirledi ve “Beşiktaşlı duruşunu” açtı. Nasır; “Kulübümüzü diğer kulüplerden ayıran unsur, Beşiktaşlı duruşu kavramıdır. Beşiktaşlı duruşu ahlaki değerlere önem vermeyi, sonu başarı bile olsa, ahlaki olmayan her şeyden rahatsızlık duymayı gerektiren bir duruştur” dedi.
Başkan Şeref Nasır divanla ilgili olarak daha sonra şunları söyledi: “Biz divan kuruluna geldiğimizde sessiz bir kuruldu. Toplantılarını üç ayda bir yapıyorlardı ve Beşiktaşlılara bir fikir gönderilemiyordu. Böyle olunca da camianın ilgisi olmuyordu. Biz toplantılarımızı mini bir genel kurul havasına sokup, yazılı ve görsel basını bilgilendirme yolunu seçtik. Her geçen toplantımız bir tırmanma yaptı. Camiada çok güzel ses getirdi. Ancak bununla yetinmedik. Beşiktaşlıların bazı bilgilerden yoksun kalmaması için, bu üç aylık toplantıları sık yapmaya başladık. Bu üç aylık dönem içinde bazı kritik durumlarda divan kurulu olarak bir araya gelip yönetim kuruluna tavsiye mahiyetinde bildirmesi gerekiyordu. Ayda bir divan kurulu lokalinde üyelerimizi toplayarak o anki durum ve mevzu neyse onun üzerine soru işareti açılıp, gelen cevapları yönetim kuruluna tavsiye mahiyetinde veriyoruz. Tabii ki bunlar basına kapalı olarak yapılıyor.”
BEŞİKTAŞLILARI KAYNAŞTIRDIK
Daha önceki dönemlerde divan kurulu üyelerinin birbirini dahi tanımadığını ifade eden Nasır, “Biz bu kaynaşmayı yaptık. Yazın Nevzat Demir Tesisleri’nde bir piknik olayı ile başladık kaynaşmaya… Çünkü Beşiktaş büyük bir ailedir. Beşiktaşlıları aileleriyle çağırdık ve çok mutlu oldular. Bu tür olayların sıklıkla yapılmasını istediler. Ramazan ayında iftar yemekleri yapmaya başladık. Burada da yine Beşiktaşlıları kaynaştırmak amacımızdı zaten. Bütün kurullarla Beşiktaş Divan Kurulu üyelerini kaynaştırdık. Beşiktaş camiası içinde kurullar arasında ilk defa sıcaklık getirdik.
Dinamik ve yapıcı olan divan kurulumuzdan diğer kurullardan kendini ayırmış oldu. Bizden sonra diğer kulüplerin sadece divan kurulunda sesi çıkmaya başladı. Diğer ku-lüplerin divan kurullarının fonksiyonları yok. Onlar da öğrenmek ve yapmak istiyor. Biz de yardımcı oluyoruz. Memnun oluyoruz. Bursa, Karşıyaka, İzmir’in divan kurulu üyeleri bize geldiler geçen sene… Ne tür faaliyet yaptığımızı, niçin bu kadar sesimizin çıktığını sordular. Gerekli bilgiyi verdik çok memnun oldular. İrtibat halindeyiz. Kendi kurullarında da bizi örnek alıyorlar. Biz zaman zaman yönetim kurulunun toplantılarına da iştirak ediyoruz. Yönetim kurulu bizlere danışıyor . Çünkü biz danışma organıyız. Bu da bizi mutlu kılıyor. Kurul olarak dışarıya kol kola görünüyoruz, birlik içinde görünüyoruz. Zaten öyle olmalıyız. İçeride epeyce mücadelelerimiz oluyor. Beşiktaş için ne gerekiyorsa yapıyoruz” diyor.
Seçimlerle ilgili olarak da tüm sorulara içtenlikle yanıt veren Başkan Şeref Nasır ve yönetim kurulu üyeleri yaptıklarının yanı sıra yapacaklarını da kısaca özetlediler. Nasır bu konuda sözcülük yaparak şunları söyledi:
ÜYELERİ HAREKETE GEÇİRMELİYİZ
“Bizim daha hedeflerimiz var. Arkadaşlarımızın talepleri doğrultusunda karar verildi. Bir dönem daha talep ettikler, biz de; “Hay hay!..” dedik. Karşımızda bir arkadaşımız daha var rakip olarak, gayet doğal bir şey bu demokratik ortamda bir seçim yapılacak. Biz, “Hedeflerimize yüzde yüz vardık” diyemeyiz. Ümit ediyorum ki, bunları yavaş yavaş divan da netleştireceğiz. Beşiktaş’taki en son çalışmalarımızdan biri tüzüktür. Beşiktaş dernek olduktan sonra tüzüğünün değiştirmesi gerektiğini istedik. Yönetim kurulumuza da danıştık, makul gördüler. Onlar da çok güzel çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalar neticelenmiş gibi… Fakat seçim olduğundan ertelendi. Bu seçimle tüzüğümüzde bir – iki olayın daha üzerine gitmemiz gerektiğini gördük. Bir toplantı daha yapıp genel kurulun önüne getireceğiz. Nisan ayında netleştirilecektir. Ayrıca geçtiğimiz yıllar da şiddet ile ilgili bütün emniyetçilerle, tribünlerin içine girerek bu olayı irdeledik. Bunu başına da hukukçu arkadaşımız Ali Rıza Dizdar’ı getirmiştik, çok güzel bir çalışma yaptılar. 400 sayfalık bir kitapçık hazırladılar. Bu çok önemli bir çalışmaydı ve Beşiktaş Kulübü bu konuda Türk sporuna yaptığı detaylı ve yoğun çalışmayla öncülük etmiş oldu. Böylesine önemli bir konuyu atlamamak lazım. Diğer yandan; mevcut üyelik yapımıza baktığımızda üyelerimizin büyük bir çoğunluğunun kongre dönemlerinde oy atmak dışında herhangi bir girdi sağlamadığını görmekteyiz. Kulübü hiçbir maddi katkısı olmuyor. Taraftarlarımızın dışında en önemli katkı yapacak kitle bu kişilerdir. Bu üyelere kendilerinin sosyal bir topluluğun üyesiymiş gibi hissettirebilmemiz çok önemli. Bunun da çalışmasını yapmaktayız. Örneğin; kombine satışı arttırılmalı… Değişen oranlarda bütün stadın biletleri değerlendirilmeli. Bir kaç taksit yapılarak, bütün stadı kongre üyelerimizle doldurabiliriz. Şu aralar, bütün faaliyetimiz bundan yana. Ayrıca; kombine sahibi olan kongre üyelerine, yıl boyuna zaman zaman yüzde 10, yüzde 20, yüzde 30 ıskontolarla BJK Store’lardan farklı imkanlarla alışveriş yapma imkanı sağlanmalı. Her yıl 14 bin kongre üyesi yılda ortalama 400 YTL’lik satış yapabilsek ki, bunun çok üstünde yapabiliriz, kulübümüze müthiş katkısı olur. Yaklaşık 6 milyon YTL kazanç sağlarız.”
FULYA’DA LOKAL SÖZÜ ALDIK
Yapmak istediğimiz bir şey daha var. Beşiktaş kongre üyelerimizin bir araya gelip toplanabileceği kendi semtimizde bir yerimiz yok. Bunun için, yönetimi büyük bir baskı altında tutuyoruz. İnşaatımızı yapan Aşçıoğlu Grubu’na gittik, “Fulya’daki inşaatımızdan bize bir yer vereceksiniz. Kongre üyelerimizin oturacağı sohbet edeceği sosyal bir tesis arzu ediyoruz. Beşiktaş’ın içinde olması şart” dedik. Beşiktaş’ın dışında olan bir sosyal tesise pek sıcak bakmıyoruz. Arkadaşlarımız Bakırköy’de de otursa Kadıköy’de de otursa Beşiktaş semtinin içindeki bir sosyal tesisi tercih ediyorlar. Onun için bunun da sözünü aldık, inşallah önümüzdeki günlerde bu düşüncemizi de hayata geçireceğiz. Akatlar’ı aldık ama üyelerimiz pek itibar etmediler yolun sapalığından, oranın bu ortama uygun olmadığından. Ancak Beşiktaş’ta sözünü aldığımız yerimiz tüm Beşiktaşlılar için mükemmel olacaktır.
İSTİFALARI KABUL ETTİK
Şeref Nasır’a geçen yıllarda çok tartışılan bir konuyu da sorduk. Yanıtı şöyle oldu; Beşiktaş Divan Başkanlık Kurulu olarak elimizde bir yaptırım gücü yok. Bize bir Galatasaraylı, Fenerli kulübe üye olmuş, istediği kulübe üye olur. İhbarlar geliyor ama onları kulüpten atma yetkimiz yok. Beşiktaşlıyım diyor, kabul etmek mecburiyetindeyiz. Ancak iki kulübe üye olursa, bunu tespit edersek atabiliyoruz. Bir Fener bir GS kongre üyesiyse tüzüğümüz gereği bunu askıya alabiliyoruz. Diğer olayda başka yaptırım gücümüz yok. Basında devamlı başkanlık kurulu olarak demeçler verdik. Verdiğimiz demeçlerden 8-10 kişi sadece gelip istifasını verdi. Hiçbir şey söylemedi, biz de onu kulüp üyeliğinden düşürdük. Bizim gönlümüz hakiki Beşiktaşlıların bir arada olmasından yana.”
FİNANSMAN HER ZAMAN ÖNEMLİDİR
Nasır, ayrıca finansman konusuna da çok önem verdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kulübe katkıda bulunacak finansörler BJK için bir şanstır. Fakat bunların sağlıklı bir şekilde kullanılması ve alternatif uzun vadeli kaynaklar yaratılması lazım. Bir kulübün uzun vadede başarılı olması, yaşamını sürdürebilmesi rekabette üst sıralarda kalabilmesi için bunun sağlanması lazım. Bireysel finansörlerin yanı sıra kurumsal katkılar ya da taraftarların geniş katılımına dönük imkanlar yaratılmalı. Taraftar kaynaklarının kulübe kanalize edilmesi lazım. Beşiktaş’ın sağlam bir finansman akışına, sağlıklı bir iletişim politikasına, planları ile yaptıkları arasında tutarlı bir yaklaşıma sahip olması gerekiyor. Bunu da yönetim kurulumuzla paylaşıyoruz. Divan kuruluna hakikaten çok faydalı olacak üyelerimiz geldi. Örneğin; Garanti Bankası Risk Yönetimi’nde, Garanti Bankası Yönetim Kurulu’nda olan arkadaşımız var. Çok güzel bir fırsat. Bundan biz faydalanacağız. Onun yanında müsteşar, ekonomist, 3-4 tane yeminli mali müşavir var. Bunların hepsi divana yeni seçilen kuruldalar. Biz önümüzdeki dönem bu arkadaşlarımızla yönetim kurulumuza daha çok faydalı olacağımıza inanıyoruz. Yönetim kurulumuz da bir yerde destek istiyor. Bu maddi destek değil ama manevi desteğe onların da ihtiyacı var. Bildiğiniz gibi, icra kurulu, yönetim kuruludur. Yönetimle denetleyenler arasında ilişkinin sağlıklı bir biçimde yapılanması için divan kurulu gayret sarf etmektedir. Yönetim kurulu ile arada biz tampon oluşturuyouz. Üye sayımız 236 kişiydi, 73 kişi daha katıldı. Yönetim Kurulumuz da ise, bir başkan, 4 asil 2 yedek üyemiz var. Arkadaşlarımız 100 senedir camianın içinde olan arkadaşlarımız. Bunların hepsi 100 senelik hatta 150 senelik bile olan var. Köklü Beşiktaş aileleridir hepsi.”
SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞEBİLİR
Nasır, “Seçimler sırasında salonun dışında kağıt, hediye dağıtmaları bizi epeyce rahatsız ediyor” diyerek bir konuya daha parmak bastı. “136 kişi divana adaydı bu bizi mutlu kılıyor. Bir yükseliş içinde olduğumuz için divana gelmek isteyenler hep üst düzey yöneticiler. Tüzüğe bir madde koyduk 136 kişiyi biz eleyeceğiz. 20-25 kişiyi genel kurulun önüne getireceğiz. Böylece genel kurul çok daha rahatlıkla seçim yapar. Bilmeden seçim yapılıyor. Bu seneye kadar yapılanlar bizi rahatsız etti. İkincisi başkanlık seçimi tavsiye ettik. Bunu, ileri bir adım gibi görüyoruz. Bir dahaki kongreye bu yansır, güzel olaylar olur. Beşiktaş’ın önünü açacak karmaşalıkları kaldıracaktır bu uygulama” dedi.
KULÜP YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?
Sözlerini şöyle tamamladı: “Şu ana kadar güçlü camialar, güçlerini güçlü iş adamlarından almışlardır. Bu kişiler kulübü ayakta tutmuşlardır. Kulüpleri kültürlü, eğitimli yöneticiler yönetmezse ekonomi bozulmaya başlar. İşte Beykoz işte Vefa… Yöneticilerin yaptığı yanlışlardan dolayı kulüpler çökmüştür. Kulüplerimizin kurumsallaşması lazım. Kurumsallaşma gerçekleşmedikçe ileriye dönük başarı elde edilemeyecek gibi. Bir kulübün büyük olması şampiyon olmasından geçmiyor. Bunun yolu kulübün ekonomik durumundan taraftarla, toplumla olan ilişkisinden ve saygınlığından geçiyor. Günümüzdeki ekonomik koşullar göz önüne alındığında her kesimin işi zor. Özellikle futbol kulüplerini düşünürsek orta ve uzun vadede sabit gelirleri dışında kalan gelir kalemlerini arttıramayan veya çeşitlendiremeyen kulüplerin ayakla kalması kişilere bağlı kalmaktan öteye geçemeyecek gibi görünüyor. Bu nedenle büyük kulüpler toplumla saygın bir ilişki kurmak zorundadır.”
BÜLENT ÖNKOL: “Hedefimiz bir dönem daha divan icraat kurulunu yürütmek. Yaptığımız işler meydanda. Hepimiz Beşiktaş’ın çocuklarıyız, burada dünyaya geldik. Talebeliğimiz Beşiktaş’ta geçti, hala Beşiktaş’ta yaşıyoru, Kabataş Lisesi’ndeniz. Hedefimiz; Beşiktaş’ı daha iyi yerlere getirmek istiyoruz. 56 yılından bu yana sigorta sektöründeyim.”
YILMAZ EKERGİL: “Beşiktaş doğumluyum Ailem 160 yıllık Beşiktaşlı. Doğduğumdan beri Beşiktaş’tayım, işim hayatım burada. Bir tabir vardır Valide Çeşme’nin suyunu içmeyen Aynalı Fırın’ın ekmeğini yemeyen Beşiktaşlı değildir diye. Ben ikisini de yaptım. Halen de Beşiktaş’ta hayatımı sürdürüyorum. 98 yıllarında Süleyman Seba ile yönetici oldum. 4 sene yöneticilik yaptım. İki dönemdir bu görevi sürdürüyoruz.”
COŞKUN ERGÜN: “Doğma büyüme Beşiktaşlıyım. Muhtelif zamanlarda Beşiktaş’ta vazife gördüm. 71-73 77-79 81-83 senesi aralarında Beşiktaş yönetim kurulunda bulundum. Orada da görevim genel kaptanlıktı. 5 sene önce divan kuruluna talip olduk. 5 senedir aynı arkadaşlarla görev yapıyoruz hiç bir aksaklık olmadan bu görevi devam ettiriyoruz. Simdi tekrardan bir dönem daha talip olduk. İyi şeyler yapmak için gayret göstereceğiz ve bunda da muvaffak olacağımıza inanıyoruz. Rize kökenliyiz gemi işletiyorum. 100 sene önce Beşiktaş’a gelmişiz.”
ATİLLA OZGAN: “Doğma büyüme Beşiktaşlıyım bütün ailemiz Beşiktaşlı babam ve amcam Beşiktaş futbolu oynadılar amcam İmam Hayati. Beşiktaş divan yönetim kurulundayım tekrardan adaylığımızı koyduk.”