MEYDANLARI DOLDURDULAR
Gençler son zamanlarda bir çok olayda aktif rol almaya başladı. Geçtiğimiz haftalar içinde örgütlenerek söz hakkı elde eden ve bu alanda önemli bir platform oluşturan gençler, gerçekleştirdikleri panel ve seminerlerle dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi. Geçtiğimiz günlerde ise, Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği yoldan ilerleyerek Cumhuriyet ilkelerine Laik düzene ve ülke sevdasına ne kadar bağlı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Beşiktaş Belediyesi’nin öncülüğünde bir araya gelen gençler, Dolmabahçe’den hareketle, Beşiktaş ve Taksim’e geçerek Atatürk Anıtı’nı ziyaret ettiler. Yol boyunca ellerinin üzerinde dev ebatlarda Türk bayrağı taşıdılar. (VERİ BASIN)
ONBİNLER YÜRÜDÜ
Beşiktaşlılar yine bir ilke imza attı. Cumhuriyet Bayramı’nda olduğu gibi 19 Mayıs tarihinde de bir araya gelerek anlamlı mesaj verdi
Didem TUTAL
Geçtiğimiz hafta ülkenin yaşadığı hassasiyetin bir benzeri de Beşiktaş’ta görüldü. İstanbul’un aydınlık yüzü olarak adlandırılan Beşiktaş’ta başta gençler olmak üzere kamu, kurum ve kuruluşları, özel sektör, sivil toplum örgütleri bir araya gelerek muhteşem bir kalabalık oluşturdular. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle tüm Beşiktaşlılar adeta sokağa döküldü. Beşiktaş’ın merkezinden başlayan yürüyüşte, 7’den 70’e bir çok insan Türk bayraklarıyla beraber yürüyüşe katıldı. Beşiktaş Belediyesi ve Beşiktaş Kaymakamlığı’nın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle, düzenlediği “Gençlik Koşusu ve Yürüyüşü” Beşiktaş sınırları içerisinde bulunan tüm okul öğrencileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımıyla gerçekleşti. Cemil Topuzlu Parkı’ndan başlayan Gençlik Yürüyüşü, Bebek’te son buldu. Öte yandan havaların güzel olması ve yazı karşılayan Beşiktaşlılar bir arada kaynaşmanın da bir yolunu buldular. Sahil yolu boyunca devam eden yürüyüş sonrasında gençler, birbirleriyle yarıştı. Yetişkinler ise gençlerin bu coşkusuna destek ve tezahüratlarıyla katkıda bulundular. Çeşitli kategorilerde yapılan koşu sonrası dereceye giren isimler ödüllerini Kaymakam Nihat Nalbant, Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Kemal Çiloğlu, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Yoldar tarafından aldı. Törenle ödüllerini alan gençler, hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi. Ve böylesine önemli ve anlamlı bir günde onbinlerce Beşiktaşlı gerek yaptıkları muhteşem yürüyüş gerekse çeşitli etkinlikler ile haftaya damgasını vurdu. Tüm ülkeye Beşiktaş’tan yine oldukça anlamlı bir mesaj yollanmış oldu.
Abbasağa Mahallesi Muhtarı Yüksel Ağat
EN büyük sıkıntımız hırsızlık olayı ile ilgili. Evlere, arabalara, sokaktan geçenlere gasp yapılıyor. Tinerciler bizi çok rahatsız ediyor. Emniyet güçleri ile bağlantı kuruyoruz ama en fazla bir saat rahat ediyoruz. Can ve mal güvenliğimiz tehlikede. 500 imza topladık ve bunu iç işleri bakanlığına yollayacağız. 1500 haneli mahallemizde 4500 kişi ikamet ediyor ve günde 2-3 kez mağdur oluyoruz.
Sinanpaşa Muhtarı Zeki Bölükbaşı
BEŞİKTAŞ Belediyesi’nin hizmetlerinden oldukça memnunuz. Mahallemize baktığımız zaman pek bir sorun yok. Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kanal sorunları yaşanmasın diye temasta bulunduk. Temizlik İşleri Müdürlüğü olağanüstü bir hassasiyet gösterdi. Bu konuda da bir sıkıntı yaşamıyoruz. Park ve Bahçelerimiz de oldukça düzenli ve bakımlı görünüyor. Yetkililere teşekkürler.
Akatlar Muhtarı Tayfun Kirmanlı
GENEL olarak baktığımız zaman bir şikayetimiz yok. Ancak Büyükşehir Belediyesi’nin Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz olarak organize ettiği ring seferlerini kaldırmasından dolayı oldukça sıkıntı içindeyiz. İETT otobüs hatları ne yazık ki bu bölgeden hareketle diğer merkezlere gidilmesi hususunda yetersiz kalıyor. 20 bin kişilik Akatlar Mahallesi’nde 7-8 bin kişinin yararlandığı hizmeti istiyoruz.
Etiler Mahallesi Muhtarı Seçil Ekşi
BEŞİKTAŞ Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ücretsiz ring seferlerinin devam etmesini istiyoruz. Güzel bir hizmetti ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırıldığını öğrendik. Sağlık Ocağı ve Postane isteğimiz vardı. Bu konuda gerekli çalışmalar başladı. Sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Öte yandan Yanarsu, Ergun, Demirkent gibi sokaklarımızda hırsızlık olayları görünmeye başladı.
Bebek Mahallesi Muhtarı Aydın Onar
EN çok yaşanılan sorun, otopark ile ilgilidir. Mahalle sakinlerinin en önemli isteği, özellikle Hamam Sokak’ta görülen kaldırıma araç park edilmesi hususuna bir çözüm bulunmasıdır. Biz bu konuda yayalara ait olan kaldırımların genişletilmesini ve araç yolunun daraltılmasını istiyoruz. İnanın, park halindeki araçlar yayaların yürüyüş alanını tamimiyle kısıtlıyor. Muhtarlık binası istiyoruz.
Kuruçeşme Muhtarı Adnan Soysal
SON zamanlarda en büyük sıkıntımız hırsızlık olayları ile ilgili. Bizimtepe adıyla bilinen nüfusun yoğun olduğu bölgede evlere giriyorlar. Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden imar izni verilmediği için ön görünüm olduğumuzdan çarpık olan görüntünün iyileştirilmesi için de pekbir şey gerçekleştirilemiyor. Sağlık ocağı ve çocuk yuvası. Çocuk yuvası ile ilgili Belediye Başkanı İsmail Ünal’a teşekkürler.
Yıldız Muhtarı Şevki Yıldırım
YAYA olarak gidilecek bir ilkokulumuz bulunmuyor. Yıldız Mahallesi’ne muhtarlık binası kazandırılacağı için heyecanlıyız. Öte yandan elektrik kurumu elektrik kablolarını yerin altıa alma amacıyla Aseriye Caddesi’nde üç boyunca çalışma yaptı. Ama yol boyunca yapılan çalışma ile vatandaşlarımız çok mağdur oldu. DGM karşısında bulunan yalının inşaatından oldukça rahatsız olunuyor.
Levent Muhtarı Muzaffer Türk
MAHALLEMİZDE diğer yerlerde de olduğu gibi hırsızlık olayları ne yazık ki yaşanıyor. Neredeyse girilmedik ev kalmadı. Bunun düzelmesini isteriz. Öte yandan Levent Meydanı’ndaki Gülistan adlı restoranın bacasından çıkan dumanlar vatandaşlarımızı rahatsız ediyor. Filtre veya süzgeç takılmasını istedik ancak kendileri bunu yapmadı. Yetkililerin bu konuya müdahale etmelerini bekliyoruz.
Performans canavarı!..
Hızlı Sistem, ASUS’un beklenen Centrino DUO işlemcili yeni A6Jc modelini piyasaya sundu. Mobil teknolojilerin en yeni özelliklerini bünyesinde toplayan model, gelişmiş multimedya becerilerine ve bağlanabilirlik özelliklerine sahip. 1GB’lık 533MHz DDR2 teknolojili RAM bellek, ASUS A6Jc’yi tam bir performans canavarı haline getiriyor. Ayrıca yüksek performans gerektiren uygulamaları da çok rahatlıkla çalıştırabilirsiniz. İhtiyaca göre güç optimizasyonunu sağlayan Power 4 Gear teknolojisi ile donatılmış. Geniş ekranında görüntüler çok daha parlak ve net. ASUS notebook’ların Türkiye distribütörü Hızlı Sistem’in Tüketici Ürünleri Grubu Pazarlama Müdürü M. Fatih Kerimoğlu, teknoloji alanında lider olan ASUS’un geniş ürün yelpazesinde her notebook kullanıcısı için uygun bir modelin rahatlıkla bulabileceğini, ASUS A6Jc notebook’ların yüksek performans isteyen profesyonel kullanıcılar için en uygun seçim olduğunu belirtti. ASUS A6Jc’nin son kullanıcı fiyatı ise 1599$+KDV.
Fotoğraf çekmeyi ustasından öğrenmek ister misiniz?..
15 Temmuz’a kadar BenQ X600, P500, E520 ya da C800 dijital fotoğraf makinesi alanlar, İFSAK’tan ücretsiz dijital fotoğraf eğitimi alıyor. Hızlı Sistem, BenQ’nun yeni dijital fotoğraf makinelerini piyasaya sundu. Üstelik BenQ’nun kampanya kapsamındaki X600, P500, E520 ve C800 modelleri 256 MB SD kart hediyeli olarak son kullanıcıya sunuluyor. 15 Nisan- 15 Temmuz 2006 tarihleri arasında bu modellerden birini satın alanların eğitimlere katılmak içn ürün kutusunda bulunan kampanya numarası ile www.benq.com.tr adresindeki formu doldurmaları yeterli.
Eviniz ve ofisiniz
güvende mi?..
TÜRKİYE’ye Hızlı Sistem tarafından getirilen E-CON WiFi IP Kamera ile dünyanın neresinde olursanız olun, ev ve ofisinizin güvenliğinden emin olabilirsiniz. Son derece esnek ve uygun maliyetli. 640×480 pikselde 20fps, 320×240 pikselde 30fps hareketli görüntü yakalama kabiliyeti, dâhili MJPEG dönüştürücü, 10/100Mbps RJ-45 Ethernet bağlantısı, Wireless LAN (WiFi) özelliği ile kablosuz olarak görüntü aktarımı gibi teknik özelliklere sahip. Karanlıkta görüntü yakalayabilen kameranın kolaylık sağlayıcı yazılım özellikleri de mevcut. Türkiye çapında tüm Hızlı Sistem mağaza, bayi ve satış noktalarından satın alınabilecek E-CON WiFi IP kameranın iyatı 169$+KDV.
En hızlı monitör
Türkiye’ye geldi
VIEWSONIC’in Türkiye distribütörü Hızlı Sistem, 2 milisaniye tepki süresine sahip ViewSonic VX922 19 inç LCD monitörünü piyasaya sundu. ViewSonic’in “ClearMotive” teknolojisi ile LCD ekranlarda yüksek performanslı oyun, grafik ve video uygulamaları çalıştırıldığında ortaya çıkan gölge ve bulanıklık sorunu tarihe karışıyor. ViewSonic’in 19 inçlik VX922 LCD monitörü, 2 milisaniye (ms) hızlı tepki süresi avantajı sayesinde video, grafik ve oyunlar için en yüksek performansı sunuyor. VX922, ev ve ofislerde kullanım için ideal. Ayarlanabilir dikey açı özelliğine sahip olan ViewSonic VX922, TCO’99 standartlarına uyumlu ve 3 yıl garantili olarak sunuluyor. ViewSonic VX922, 1280×1024 çözünürlük, 270 cd/m_ parlaklık, 0.294mm nokta aralığı ve 650’ye 1 kontrast oranı ile zengin ve canlı görüntüler sunuyor. ViewSonic VX922 19 inç LCD monitörün tavsiye edilen son kullanıcı fiyatı, 599$+KDV.
Spor, hem de farklı
2006 ilkbahar – yaz koleksiyonu ile Fabrika Altınyıldız yine dikkatleri üzerinde topluyor. Değişik modelleriyle vitrinlerde yerini alan Fabrika Altınyıldız erkek giyimde farklı görünmek isteyen herkes için alternatif seçenekler sunuyor. Fabrika erkek giyiminde bazı fiyatlar şöyle; Takım 395 YTL, Gömlek 98 YTL, Takım 295 YTL, T-shirt ise 49 YTL
Hotiç’ten oldukça farklı tasarımlar
HOTİÇ İlkbahar/Yaz 2006 Koleksiyonu’nda geçen sezonun Gold çılgınlığı, yerini Beyaz- Lame ikilisine bırakıyor. Farklı tasarımlarla farklı biçimlerde karşımıza çıkan beyaz – lame ikilisi Hotiç’in özgün tasarımlarını sizlerle buluşturuyor. Gündelik, spor, abiye tüm giyimlerinizi Beyaz-Lame ikilisi ile renklendirmek istiyorsanız yolunuzu Hotiç’e çevirin.
GeBe ile anne adayları her zamanki gibi çok şık
ANNE adaylarına özel, trendy ve birbirinden şık tasarımlar sunan GeBe’den çok kolay ve keyifli bir hizmet. Şimdi gebe.com.tr adresini ziyaret eden anne adayları, yorulmadan alışverişin keyfini çıkarıyor. Beden bilgilerini alan müşteri danışmanları, anne adaylarını yönlendiriyor. Ödemeler havale/eft olarak yapılabildiği gibi World ve Bonus kredi kartlarına mail order vasıtasıyla taksit imkanı da sunuluyor. Üstelik 200 YTL üzerindeki alışverişlerde kargo ücreti GeBe tarafından karşılanıyor ve ürünler Türkiye ve Kıbrıs’ın her yerine adrese teslim ediliyor. Aynı şekilde ilk ürün değişim talebinde de kargo ücretini yine GeBe üstleniyor.
ATATÜRK ANITI İSTİYORLAR
Yarım asra yakın bir zamandır Beşiktaş Arnavutköy’de yaşayan Fezal Esmen, iki senedir çaba harcadığı bir proje için yetkililere sesleniyor. Esmen, Arnavutköy sakinlerinin de çok istediğini belirttiği Atatürk heykeli projesi için koşuşturuyor ve böylesine önemli bir konuda bayraktarlık yapıyor. İngiliz Edebiyatı bölümünden mezun olan ve sanata düşkünlüğü ile tanınan Fezal Esmen, uzun yıllar Kültür Bakanlığı’nda çalışmış bir Atatürk sevdalısı. Esmen, yıllardır ikamet ettiği Arnavutköy’de, semt ile özdeşleşen hikayenin anıtsal bir hüviyete dönüştürülerek açığa çıkmasını istiyor. Bir dönem konservatuar öğretmenliği de yapmış olan Fezal Esmen, sanatsal projesi içine alan konuyla ilgili olarak düşüncelerini şöyle aktarıyor:
“Dip dalga diyordu Atilla İlhan, görüyorum ki gençler kütüphanelerde kitapevlerinde Atatürk ile ilgili kitaplara daha da çok yöneliyorlar. Bir ara gençlik uzaklaştırıldı, Atatürk’ü yerme hatta küçük görme düşünceleri adeta gençlere aşılanıyordu. Biz demek ki şanslıymışız hocalarımız ailelerimiz çevremiz olsun bu sevgi bize yerleşmiş. O gönülden dimalara yükselmiş. Atatürk’ün her alanda her şeyin başlamasında aydınlatıcı yol göstericiliği, çok büyük takdirle anmamıza neden oluyor. Onun çok büyük yüce dehasını fark edebiliyoruz tamamiyle bilebilmek mümkün değil zamanla bazı şeylerden haberdar oluyorsunuz. Elbette bunların yeni kuşaklara aktarılması da gerekiyor. Meydanda gerçekleşmesini istediğimiz proje için, “Put olur, yobaz saldırır” gibi eleştiriler geliyor ve bizi vazgeçirmeye kalkıyorlar. Oysaki meydandaki parkta onun duygu ve düşüncelerini yansıtıcı panolar yer alabilir ki o kadar bol ki malzeme, o kadar çok ki…”
Esmen sözlerine şöyle devam ediyor: “Arnavutköy’de yeniden düzenlenen meydana halkımızın dilekleri yerine gelsin istiyoruz. Atatürk büstü olarak düşünüyorduk ancak sonra heykel olması konusunda karar kılındı. Bununla birlikte öğrendiğimiz bir öykü var. Atatürk’ün semt halkıyla yakın ilişkileri özellikle balıkçılarla ilişkilerini anlatan bir hikayeydi. Arnavutköy’ün balıkçıları semt ile bir arada anılmakta. Hikayeyi duyunca böyle bir anıt şeklinde olsun istendi. Bir balıkçımız daha önceki balıkçılardan kendisine nakledilenleri bana anlattı. Özetle, “Biz, balıkçının sandalıyla açılırdık yüzerdik, boğazın ortalarına doğru bize balık tutardı…”
Bu öyküyü dinleyen Marmara Üniversite 4. Rektörü Prof. Dr. Turay Yardımcı ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nazan Erkmen, Arkeolog Halet Çambel konuyla yakında ilgilendi. Belediye yetkilileri ve halkımızın da çok hoşuna gitti. Ve böylelikle bir “ANIT”a karar verildi.”
Fezal Esmen Arnavutköy’e çok istemelerine rağmen bir Atatürk anıtının konulmamasına öyle üzülmüş ki; Konu hakkında özetlediği yazıda aynen şu kelimeleri kullanıyor: “Atatürk Giremez!.. Arnavutköy Kurtarılmış Bölge mi denilmek isteniyor?..”
İSKELEYE ATATÜRK ANITI YAKIŞIR
Esmen daha sonra proje hakkında şunları söylüyor: “Arnavutköy’deki Atadan yalısına gelirmiş ATAMIZ, Boğazı çok severmiş, özellikle de bu köyü… ve bu köyün halkıyla…. çileklerinden de ünlü balıkçılarıyla dostlukları anılarda taptaze ve hep böyle kalacak.
Arnavutköylüler yıllardır tarihi iskele meydanında Atamızın bir simgesini, sembolünü görmek istiyordu. “29 Ekimlerde, okullar Cumhuriyet yürüyüşü yaptıklarında, bu alanda ‘O’na saygı duruşu sonrası okullarına dönseler bu Cumhuriyet’in öğrencileri” diyorlardı. Bu istek daha önceki Beşiktaş Belediyesi yetkililerine kerrelerce iletildi, sonuç alınamadı.
Başta büst düşünülmüştü, sonra heykel olsa dendi, balıkçıların geçmişe ait bir anısı duyulup köyde yayıldığında heykel düşüncesi bir ANIT’a dönüştü.”
O anı da şöyle: “Atamız, Kuruçeşme ile Arnavutköy sınırında kızkardeşi Makbule Atadan’ın yalısına geldiğinde Arnavutköy’e bakan balkonda kahvesini yudumlarken onu gören balıkçılar tuttukları taze balıklarıyla yalıya doğru kürek yarışına girerlerdi. “O” da sahile iner onlarla uzun uzun sohbet ederdi. Anısına dikilecek ANIT’ın bu konuyu işlemesi bu köy sakinlerinin ortak duygu ve düşünceleri ile oluşmuştu”
Köy halkı ise; “Büst veya heykel veya ANIT için en uygun YER, yalıdaki terasın tam karşısında; Boğazda sağdan soldan KARA’dan SU’dan geçenlerce en iyi görünen iskele meydanındaki Atadan Yalısına bakan köşedir” diyordu.
PARKTA REKLAM PANOLARI BİLE VAR
Esmen’i dinlemeye devam ediyoruz; “Meydanın yeniden düzenlenmesi düşünüldüğünde; bu alanda, bu köşeye Atamızla ilgili bir sembol beklenirken, iki büyük LEHVA yerleştirildi. Bu karardan semtteki Dernek Başkanı dahil ne Dernek ne de semt girişimi üyelerinin hiç haberi olmamıştı. Levhanın birinde, vefat eden muhtarın adı bu alana verildi, yazılıydı.
Oysa muhtarın adı muhtarlığın bulunduğu alanda bir duvara bir plaket ile çakılmış, haberi de basında yer almıştı (11.10.2000 SABAH – İstanbul) sanırız ölen muhtarın böyle kullanılışı onunda kemiklerini acı acı sızlatıyordur.
PROJE VE HEYKEL TASARIMLARI HAZIR
Tepkiler güçlü oldu. Meydanın yeniden düzenlenmesinden sorumlu müteahhite telefonlar yağdı… yanıt “istemediler ki” Proje Yıldız Üniversitesi’nde yapılmıştı, onlara soruldu, ayni yanıt alındı, “İstemediler” Belediye yetkilileri de ayni yanıtı veriyordu. “İsteselerdi bizde büst de kaide de vardı, getirirdik.” Bir dernek üyesi “Relief yapılacak” diyordu. O da doğru çıkmadı. Böyle bir relief için uygun yerde yoktu zaten.
Daha sonra semt halkı Belediyenin değişen yeni yetkililerine, imza kampanyası sonrası dilekçelerle başvurma kararı aldı. İmzalarla tarihi iskele meydanının, tarihi isminin de korunarak, en uygun olan köşeye Atamız’la ilgili bir sembol yerleştirilmesi dileği bildirildi.
Vefat eden muhtarın adı, yine satış meydanına bir plaket ile çakılabilirdi. O plaket bile tepki çekmişti. Daha önceki iki muhtarın da çok hizmetleri vardı. Onların da adları, isim almamış sokaklara verilebilirdi.
“Atatürk’ü bu köyde bir iki kişi dışında kimse istemez” diyenler yanıldı. Semt halkı “Bu köy %90 Atamızı ister” diyordu. Halk haklı çıktı. Dilekçeler Başkana ulaştı ve ANIT için dilekçelere yazılı yanıt geldi. Yanıtta “Arnavutköy çevre düzenlemesi ve rehabilitasyon proje çalışmalarımız devam ettiğinden dilekçenizde bahsedilen Atatürk ANIT’ının nereye konacağı…. genel proje kapsamında yer alacaktır” deniliyordu.
Atamızı meydandaki en uygun alanda görmek istemeyenlerin eskisi gibi Relief’den söz eder oldukları duyumlarımız arasında. Ayni zihniyetin sahipleri Dernek binasının açılışında da benzer tutum içinde oldular. Açılış günü öncesi, Atamızın büyük çerçeveli anlamlı bir resmini, dernek evinin girişine asılacaktı. Onun yerine; o binada bir süre yaşamış, yıllar önce vefat etmiş kişilerin eş dostlarıyla çekilmiş resimleri büyütülerek, fotobloklaştırılarak asılmıştı. Tepki doğacaktı, bu nedenle Derneğin açılış töreninden iki saat öncesi Atamızın manevi kızı Nebile’nin düğününde, onunla dans ederken çekilmiş ve tüm dünyada ünlü bir İngiliz dergisine kapak olmuş resmi, alelacele bulunarak girişe yerleştirildi.
Dernek açılışı öncesi toplantılarda, yine ayni zihniyetin sahipleri “Biz bu dernek evini, bu evde ölenlerin anısını yaşatmak için restore ettik” gibi son derece abes, gerçekle ilgisi olmayan zorlama hikayelerle davetiye bastırmak istemiş, güçlü tepki üzerine bu önerileri reddedilmiş ve yıllar önce bu binada bir süre yaşamışlarla ilgili dernekte yazı, resim olmayacak kararı alınmıştı. Buna karşın kör bir inatla Atamız yerine o “MAHUT RESİM” asıldığı gibi, 23 Kasım 2004 günkü açılış sonrası 12.12.2004’deki Derneğin genel kurul toplantısında bu inatçıların benzer tutumları dikkat çekmişti. Ayni resim bu kez daha da büyütülmüş ve genel kurulun yapıldığı ilköğretim okulu giriş salonundaki “Atatürk Büstü” levhalarla kapatılarak, bu levhaların önyüzünde Dernek çalışmalarını yansıtıcı resimler yanında hepsinden çok daha büyük boyda, yine ayni resim dernek binasının resimlerinin yanında yer almıştı. Tepki bu kez daha büyük oldu, resim indirildi, lehvalar kenara çekilerek ATA’nın büstünün önü açıldı.
İçerde genel kurul görüşmeleri sırasında, etnik kışkırtıcılık izlenimi verici başka bir dilde, bu küçücük köyde gazete çıkarma girişiminin bir dergide yayınlanmasının duyulması ile tepkiler bir PATLAMAYA dönüşmüştü.
Dernek binasının yaratılışı pek çok güçlüklerle boğuşularak bugün bu köyde yaşayanlarca başarılmıştı. Onlardan hiç söz etmek istemeyenlerin yıllar önce, bir süre orada yaşamış, çok önce öte dünyaya geçmiş Rum yurttaşlarımızın resimlerini inatla dikte edici bir tutumla Atamızın resminin yerine onlarınkinin asılması, birde rumca gazete çıkarmaya kalkışmak gibi, abes girişimlerle yaratılan gerginlik bağışlanır gibi değildi.
Ayni tutum ve davranış Atamız için tarihi iskele meydanındaki benzer tutum ve davranışla birleştiğinde dikkat çekmemesi olanaksızdı.
İskele meydanında ve dernek binasında da Atamızın simgesi, sembolleri yerine ona eş değil, üst koşucu bir tutumla, yine kör bir inatla resim ve levhalar ve küçücük köyde Rumca gazete girişimlerinde bulunarak, Atamızın birleştirici, bütünleştirici, yüce düşüncelerinin simgelerine en çok gerek duyulduğu, ülkemizin içinde bulunduğu şu kahredici koşullarda; bize “Atatürk’ten vazgeçin” diyen şu şaşkın dünyalılara destek verici bir tutum içinde olanlar Panhelenizmin pençesindeki bir zihniyetin oyununa mı gelmektedirler.”
Fezal Esmen Arnavutköy halkı adına konuşup, Atatürk’ün bir büstünün yaptıramamanın acısını yaşarken, oldukça iddialı bir söz de ediyor. Esmen, “Arnavutköy kurtarılmış bölge…” Atatürk giremez, mi demek istenmektedir…”diye sorarken başta Beşiktaş Belediyesinin bu konuya önem vereceğinden kuşku duymaksızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer tüm yetkililerden de konuya ilgi göstermesini arzu ediyor. Esmen konuşmasını şöyle sürdürüyor; “İskele meydanında Atamıza yer için dileğimiz… Boğazda sağdan soldan, karadan sudan geçenlerce en iyi görünen “O” köşe; imzalar bu yer için toplandı ve Relief diyenlere hayır diyoruz. Atamız sanki suçlu da; gizli saklı görünmeyen bir duvara mahkum olacak… ve “O”nun için düşünülen YER’de kocaman levhalar saltanat sürecek… İstanbul’da üç Arnavutköy varmış. Boğazdaki bizim köyün adı değişse diye düşünülüyor… Panhelenizmin pençesindeki zihniyetlerin oyunlarına gelenlerin gözleri “Mega Rema” olsun diye parlayabilir. BİZ “isim değişikliği olduğunda bu köyün adı Atadanköy veya bir basın mensubumuzun “Arnavutköyü”dür doğrusu Arnavutköy değil dediği düşüncesine uyarak ATADANKÖYÜ olmalıdır.”
Arnavutköy’de öyküler dilden dile
Atatürk ile Arnavutköy’de anıların dilden dile dolaştığını bildiren Fezal Esmen “Semt’te sözlü-tarih çalışmaları yapanlar dolaşmakta, ama hiçbiri Atamızın bu köyde semt halkıyla, hele balıkçıları ile sıcacık ilişkilerini yansıtıcı anılarını gün yüzüne çıkarmamakta, buna tenezzül etmemekte. Asıl olan bu önemli anılar hiçe sayılmakta, neredeyse örtpas edilmekte”diyor.
Gerisini yine Esmen’den dinliyoruz. Ve hiç değiştirmeden yayınlıyoruz. İmza kampanyasında rastladığımız, bize yansıyanlardan birkaç örnek: Köydeki balıkçıların Reis’idir diye anılan Hüseyin Reis bizi Akıntı Burnu’na götürdü. “Set üstünde eskiden üstü bakır kaplı ve hilâlle taçlandırılmış, beş-altı ahşap baraka vardı” diyordu. Bir gün Atamız denizden motoru ile gelir, barakaların ilkinde oturup, çay-kahve ile demlenerek Boğaz’ı seyreder. İşletici o günden sonra bu barakaya kimseyi sokmaz. “O” yine gelirse burada rahat rahat otursun diye.
Gerisini balıkçı ve olta satıcısı Ohannes Camcıyan (takma adı Onnik Usta)’dan dinleyelim: Bir Cumhuriyet Bayramı Atamız yine o barakaya gelir, yalnız yalnız otururken birden parlar…. “Ben burada neden yalnızım?” yanıt “Efendim rahat edersiniz diye kimseyi almıyoruz” …. “NE” der Atamız…. “Bayram halksız olur mu, halkımı isterim, davul-zurna da gelsin, onlarsız bayram olur mu?”
Daha sonraları, “O” öte dünyaya geçtiğinde, o ahşap barakalar da artık yok olmuştur. Yine balıkçı Onnik Usta anlatıyor ve kız kardeşi Vartuhi (Vartuhi: gül demekmiş) de konuşuyor. “Biz Atamıza Allah rahmet eylesin diyemeyiz, O ölmedi ki, yaşıyor” Balıkçı Onnik Usta “ANITKABİR’in resmi ortada, çevresini süslediği Atatürk portreleriyle bir tablo oluşturmuş, evinde saklıyor…. “Bizim babamız on yıl savaşmış, Balkan Harbi, Cihan Harbi ve Kurtuluş Savaşı, çok yıpranmış erken öldü, ama bizim bir babamız vardı. Atamız babamızdı.
“O”nu ilk kez Beyazıt’ta görmüş Onnik Usta. “Kumkapı’da otururduk, yukarı çıktık, caddede onu selamladık, o günlerde çocuktuk. Sonra Arnavutköy’de balıkçılık, olta satıcılığı yaparken balıkçı dostlarıyla “Baba” “Baba” diye “O”nu hep beraber, hep anarak yaşadık.”…. Balıkçıların dostlukları “ATA”nın sevgisiyle bir başka gelişmiş. Hüseyin Reis’in anlattığı Akıntı Burnu’nda artık varolmayan Atamızın gelip Boğaz’ı seyrettiği o ahşap barakanın bulunduğu yerde, tuttukları taze balıkların yanında onun ruhu için Boğaz’ı seyrederek nasıl içerlerdi…. tatlı, tatlı anlatıyor Onnik Usta. “Hüseyin Reis’i, o muzip antikacıyı, Atatürk Osman’ı, birlikte çektirdikleri resimlerini göstererek anıyordu. Neden mi Atatürk Osman… leblebiyi “O”nun gibi havaya atıp, ağzı ile tutup katık edermiş içkisine de ondan… ve Atatürk Osman diyordu ki “Ben ölünce 70 milyon ağlayacak.”
Arnavutköy’de cami altı antikacısı Nusret Akşar, artık bu yerde oğlunu, kızını çalıştırıyor. Oğlu Ali’den dinledik. Babası koyu bir Atatürk tutkunuymuş, çocukluğundan bu yana. İlk gençlik yıllarında Salacak Plajı’nda küçük bir büfe işletirken, motoru ile Boğaz’da dolaşan Atatürk’ü plaj açıklarında görür görmez koşar, pikaba İstiklâl Marşı’nı yerleştirirmiş. Atamız marşı duyunca ayağa kalkarmış…. bir, iki, üç… bir gün “ne oluyor, bu ne” diye şüphelenir, bir balıkçı sandalına atlayıp sesin geldiği sahile çıkar… ve muzip yakalanır, yakalanır da arzusu da yerine gelmiştir. Sohbet edilir, kahve-çay ikram edilir ve bir gün postadan gelen zarftan bir teşekkür mektubu ve beşe lira çıkar. Yıllarca bu mektup ve o beş lira büfenin camında asılı durur, ama yine bir gün birileri onu çalar, şimdi nerededir bilinmiyor…
Köyün kalaycısı Tahsin Turgut Usta’nın babası Çanakkale’de savaşmış, sonra İstanbul’a gelmiş, Arnavutköy’de yerleşmiş. Bir amcası Sarıkamış’ta şehit olmuş. Tahsin ustanın amcası ve yorgancı Cabbar Turgut ustanın babası Suriye’de savaşmış, Kurtuluş Savaşı sonrası iki kardeş 1922’lerde Arnavutköy’de hallaç dükkanı açarlar, o yıllarda Atadan Yalısının pamuklarını onlar atarlar, yorganlarını, yataklarını onlar dikerlermiş… O günlerin coşkulu Cumhuriyet Bayramlarını kalaycı Tahsin usta ve yorgancı Cabbar usta, babalarından dinlemişler.
CUMHURİYET ÇOŞKUYLA KUTLANIYOR
Babası da yıllarca köyün kahvecisi olmuş Asadur Zovikyan anlatıyor…. “Cumhuriyet bayramları bu köyde büyük coşku ile kutlanırdı. Zafer takları kurulur, köy ışıl ışıl aydınlanırdı. Kömür işçileri, o günlerde kömürleri sepet sepet sırtlarında taşıyan hamallar Kuruçeşme’den; meşalelere dönüştürdükleri konserve ve gaz tenekeleriyle Arnavutköy’e yürürlerdi; karakol önünde hep birlikte halay çekilirdi.” Anılarında hep Atatürklü günlerin özlemi var. “O günlerde bu köyde de, büyükler için de okul açıldı, annem 3 ayda okuma yazma öğrendi.” Bir gün Atatürk’ün Akıntı Burnu’ndaki balıkçı lokantasına geldiğini duyduk, bütün köy çocukları koşa koşa onu görmeye gittik, ama korumalar bizi uzakta tuttu, göremedik, çok üzüldük.
Bir anı da şöyle: Arnavutköy’ün balıkçıları zaman zaman Dolmabahçe Sarayı önünde avlanırlarmış… ve yine bir gün bu Balıkçı Reis’leri Saray’dan kız değil, bir Cumhur Reisi kaçırırlar. Doktorunu, korumalarını atlatan Atamız balıkçıların sandalları ile Üsküdar’a kaçar ve bir sahil kır kahvesinde demlenerek onlarla uzun uzun sohbet eder.
Bir öykü de Arkeolog Prof. Dr. Sn. Halet Çambel’den dinledik. O da şu şekilde; Sn. Halet Çambel’in babası Hasan Cemil Çambel Atamızın çok yakın dostudur. Onun kırmızı yalısı Atadan Yalısı’na çok yakındır. Atamız motoru ile geziye çıkıp, Arnavutköy’e indiğinde nereye gittiğini keşfedip köyün diğer çocukları ile birlikte, çocuk Halet Çambel de onu yakından görmek için koşuştururlarmış. Eskiden Akıntı Burnu’nda Todori’nin ve Udi Margo’nun balıkçı lokantaları varmış, Atamız sık sık bu lokantalara balık yemeye, müzik dinlemeye gidermiş. Bir gün Todori’nin lokantasına geldiğinde birdenbire şaşırır. Lokantanın geniş pencerelerinin camlarında bir sürü parmaklar, parmaklar, eller, eller “Bu ne” der.. “Ne istiyorlar?”.. Todori yanıtlar; “Ne olacak, balıkçılar, o pis, kirli elleriyle camlarımı kirletiyorlar, daha yeni temizledim, SENİ görmek istiyorlar…” “Ya öyle mi” der Atamız… “Çağır hepsini içeri” ve biraz sonra kirli elli, pis parmaklı balıkçılara Atamızın verdiği ziyafette servis yapmaktadır lokantacı Todori…. Herhalde bir Cumhuriyet bayramı akıntıdaki o ahşap baraka’da yalnızlığa mahkum edildiğinde İSYAN ile Atamız korumalarını sık sık atlatıyor olmalı ki, Asadur’un öyküsündeki gibi çocuklar ona ulaşamazken, balıkçılar Todori’nin lokantasının camlarını parmak parmak resimleyip, dikkat çekmeyi başaracak kadar onun pencerelerine ulaşabilmişler.
Sn. Halet Çambel’e imza kampanyası sırasında, Atamız için pek çok imza toplayan Kemal ve Arif ustaların kuaför salonunda tesadüfen rastladığımızda bu öyküyü bize aktarmıştı. Kendisi de bizden boş imza kağıdı alarak, Atamız için kırmızı yalıda eşi gazeteci –yazar ve ödüllü mimarlık ustası Sayın Nail Çakırhan ve diğer ev halkından imza toplamıştı. Kendisine topladığı imzalar ve bize naklettiği bu öykü için teşekkür borçluyuz. Bu anıyı çok severek, çok anlamlı bularak burada kamu ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Evet, bu köyde daha kimbilir, Atamızla ilgili ne sıcacık, anlamlı anılar vardır. Halkı ile hep içiçe yaşamış, hep öyle davranmış Atamız bu köyde de böyle biliniyor, çok seviliyor, öyle anılıyor. İşte bu nedenlerle diyoruz ki bu köyün adı değiştirildiğinde… burası “Atadanköyü” olmalıdır.
RÜYA TABİRLERİ
HOROZ
HOROZ görmek çok iyi sayılır. Sıkıntıların geçeceğini müjdeler. Ayrıca güçlü elinde türlü imkan bulunan biri olarak ta yorumlanır.
ÇOCUKLAR
GÜZEL çocuk görmek, zenginliğin ve mutluluğun işaretidir. Hasta bir çocuk, kendi çocuğunuzun çok sağlıklı olacağı anlamına gelir.
AHTAPOT
AHTAPOT görmek, birden fazla işe girişileceği ve bu işlerden başarılar elde etmeyi işaret eder.
AMBULANS
YAKALANDIĞINIZ bir hastalıktan çok çabuk kurtulacaksınız.
BU SERGİYİ KAÇIRMAYIN
Özgün baskı tekniği kullanılarak önemli ressamların birbirinden özel eserlerinin yer aldığı sergiyi gördünüz mü?
İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi IMOGA’nın koleksiyonu Beşiktaş Çağdaş’ta sanatseverlerle buluşuyor. 31 Temmuz’a kadar devam edecek olan sergide, önde gelen sanatçıların eserleri bulunuyor.
ORTAKLAŞA ORGANİZASYON
Beşiktaş Belediyesi ve Beltaş işbirliği ile gerçekleştirilen organizasyon ile sanat ve kültür faaliyetlerinin toplumun daha geniş kesimlerinin beğenisine sunulması amaçlanıyor. Bu amaçla gerçekleştirilen bu etkinlikte, sanatseverler 2004 yılında faaliyete geçen IMOGA’nın koleksiyonundaki Ferruh Başağa’dan Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Burhan Doğançay ve Zühtü Müridoğlu’ndan, Komet ve Özer Kabaş’a kadar 60’tan fazla sanatçının eserlerini görebilme imkanını yakalamış oluyor. Sergi, Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 10.30 – 19.30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
GENÇ KUŞAK KARMA RESİM SERGİSİ
Genç kuşak beş kadın ressamın Ortaköy Sanat Galerisi’nde açtığı sergi çok büyük ilgi görüyor
Ortaköy Sanat Galerisi, yepyeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Figüratif anlatımlarda genç yorumların yer aldığı birbirinden etkileyici resimler sizleri bekliyor… Psikolojik sorgulamaları, zamansızlık ve mekansızlık kurgularının olağanüstü anlatıldığı resimleri, benim gözümden kaçmaz diyebiliyorsanız birden çok değişik mimik ve iletilerin bulunduğu portreleri, en sevdiğiniz renklerin nasıl birer doku oluşturduğunu görmek istiyorsanız geç kalmış sayılmazsınız. Ressamlar, bir çok ortak projeye imza atmış ve Ortaköy Sanat Galerisi’nde resimlerini sanatseverler ile buluşturmaktan oldukça memnunlar. Ayşegül Sürek, galerinin samimi ve sıcak ortamından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Resimlerinde, kendisini de görebildiğimiz genç ressam, ifadelerin öneminin altını çiziyor. Nur Gürel, izleyicilerin rahatlıkla tabloları izlediği, geniş bir galeride eserlerinin yer almasından dolayı neşeli. Ayrıcalıklı bir galeri olduğunu söyleyen sanatçı, “Hayatım boyunca resim yapmak istiyorum. Beni hiçbir hayati sıkıntı bundan alıkoymasın istiyorum.” diyor. Gürel; iç ve dış dünyayı ele alan resimlerinde, varoluşla ilgili bir sorgulama da yaptığını söylüyor. Feminen bir alt yapının olmadığını söyledikleri bu beşli buluşmada diğer bir ressam da Burçin Erdi. Sanatçı, resimlerinde zamansızlık ve mekansızlık kurgusunu oluşturarak sanatseverlerin beğenisini topluyor. Daha fazlasını merak ediyorsanız yolunuzu Ortaköy’deki Ortaköy Sanat Galerisi’ne çevirin. Sergi, 30 Haziran’a kadar izlenebilecek.
Erol Günaydın’a saygı
Ustalara Saygı etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Akatlar Kültür Merkezi, bu kez Erol Günaydın için gerçekleştirilen geceye ev sahipliği yaptı. Ustalara Saygı Geceleri’nin 16.’sının düzenlendiği etkinlikte, sanat dünyasının sevilen isimleri bir araya geldi.
Gece, Nebil Özgentürk’ün belgeseli ile başladı. Etkinlikte; Cem Adrian, Damla, sevilen şarkıcı Emre Altuğ, Engin Günaydın, duayen Haldun Dormen, genç kızların sevgilisi Kerem Cem, horon ekibi, Okan Bayülgen, Sunay Akın, Seden Gürel, Tahsin Yücel, Teoman, Tuncel Kurtiz yer aldı. Ustalara Saygı Gecesi, Erol Günay-dın’ın sahneye gelip kapanış konuşmasıyla sona erdi.
SPOR HABERLERİ
Yepyeni bir takım kuruluyor
Beşiktaş geçen yıllar olduğu gibi bu yılda kadrosuna kattığı futbolcularla transferin şampiyonu olma yolunda
Onur BAŞTUĞ
Beşiktaş yeni sezona bomba gibi giriyor. 2006-2007 yılında hedefi şampiyonluk için belirleyen Kara Kartal transfer bombalarını da peşi sıra patlatıyor. Cordoba’nın gönderilip, yerine Vedran Runje’yi alan Siyah beyazlı ekip, hiç kuşkusuz ki en büyük bombayı Fenerbahçe’nin elinden Nobre’yi kaparak, patlattı. Her ne kadar Fenerbahçe “Nobre’yi biz bıraktık, zaten istemiyorduk ki!..” dediyse de Sarı- Lacivertli ekibin gol silahı Nobre’nin Beşiktaş’la sözleşme imzalaması gündeme damgasını fazlasıyla vurdu. Fahri Tatan ve Baki Mercimek ile haftalar önce ön anlaşma yapan Beşiktaş geçenlerde de imza aşamasını bitirdi. Diğer yandan genç Burak’ta Siyah- Beyazlı takıma geldi. Burak’ın genç bir futbolcu olmasına rağmen ortaya koyduğu oyunla her maçta göz doldurduğu söyleniyor. Fahri Tatan ile de ilgili güzel şeyler konuşuluyor. Fahri’nin Beşiktaş’a yararlı olabileceği belirtiliyor. Baki Mercimek’in ise ilk yıllarda çıkış yaptığı son zamanlarda ise sakatlıktan yeni çıktığı bildiriliyor. Baki’nin de eski formunu yakalaması ve Beşiktaş formasının motivesi ile birlikte başarıyı yakalayacağı camia arasında konuşuluyor. Bu arada orta saha ile sol ve sağ kanatlara da yabancı transferi yapılacağı ve çalışmaların bitme noktasına geldiği öğrenildi.
YABANCI ARAYIŞLARI SÜRÜYOR
Yabancı kontenjanının 6 olduğu için ota saha ve kanatlara alınabilecek üç yabancı ile birlikte bu kontenjanın dolacağı bu yüzden Bobo’nun takımda kalmasının zor olacağı görüşü de hakim olmaya başlamıştı. Nobre’nin Gökhan Güleç ile birlikte santrafor mevkiinde oynayacak olması Bobo’nun işini daha da zorlaştırıyor. Ancak ikinci yarıda gelmesine rağmen Bobo’nun istikrarlı bir futbolcu çıkması, savaşan ve mücadele eden futboluyla ve de attığı gollerle taraftara kendini sevdiren Brezilyalı genç oyuncunun durumu sonunda belli oldu ve bir yıl daha kiralandı.
Sizlerin transferler hakkında geniş bilgi edinmeniz için Beşiktaş gazetesi olarak bir istatistik yayınlıyoruz. Bu istatistiği yayınlamamızda bize büyük katkıları bulunan spor yazarlarından İlker Ateş ve Erhun Ateş’e çok teşekkür ediyoruz.
İşte Beşiktaş’a transfer edilen yeni futbolcular ve söz konusu yararlanacağınız istatistik bilgiler…
SPOR YAZARLARI OYLADI:
SERGEN YALÇIN 1., KLEBERSON 2., KORAY AVCI VE CORDOBA 3. OLDU
Ve sona erdi. “Beşiktaş Gazetesi Beşiktaşlı Yılın Futbolcusu” 6 maçla da olsa, Sergen Yalçın seçildi!.. Kupa yakında sahibine verilecek. Beşiktaş Gazetesi tarafından başlatılan “Yılın Futbolcusu Kupası” oylamaları sonucu ilk ve ikinci yarıda değişti.
İLK YARIDA KLEBERSON
Spor Yazarlarının verdiği oylama sonucu yapılan değerlendirmede ilk yarıda Kleberson ve Cordoba ipi göğüsledi. İşin ilginç yanı başka bir futbolcu iki kez seçilemedi. Spor Yazarları ilk yarıda birer kez de “İbrahim Toraman, Sergen Yalçın, İbrahim Akın, Koray Avcı, Ahmed Hassan, Tümer Metin ve Ali Tandoğan” dedi. Üç hafta ise, spor yazarları hiçbir futbolcuya oy vermedi.
2. YARIDA SERGEN YALÇIN ÖNE ÇIKTI
İkinci yarıda ise tüm maçlarda forma giymemesine rağmen Sergen Yalçın arkadaşlarını geçerek ilk sıraya yerleşti. Son maça geldiğinden Sergen Yalçın altı maçta en çok göze batan oyuncu oldu. Diğer yandan, Kleberson 4, Koray 3, Cordoba 3, Ahmed Hassan 2, Tümer Metin 2, Gökhan Güleç 2, Bobo 2, İbrahim Akın 1, Ali Tandoğan 1, Ali Güneş 1, İbrahim Üzülmez 1 ve İbrahim Toroman 1 maçta göze batan oyuncu oldu. İşin ilginç yanı kötü bir sezon geçiren Beşiktaş’ın 5 maçında spor yazarları göze batan oyuncu seçmedi.
Spor Yazarlarının oylarıyla seçilen Beşiktaş’ın en başarılı futbolcusuna Beşiktaş Gazetesi dev bir kupa verecek. Bu kupa önümüzdeki haftalar içinde sahibini bulacak. Yıl boyunca her hafta seçilen maçın yıldızı Beşiktaş Gazetesi’nde yayınlandı. Ayrıca spor yazarların verdiği oylar ve seçilen futbolcuların bilgileri Beşiktaş Gazetesi’nin internet sitesinde de yer almaktadır. Maçın yıldızları ve yılın en başarılı Beşiktaşlı futbolcusu için görüş aldığımız isimler şöyle: Atilla Gökçe, Güven Taner, Kazım Kanat, Zeki Çol, İlker Ateş, Korkut Göze, Gülengül Altınsay, Vedat Okyar, Salih Sezer, Hayri Ülgen, Atıf Keçeci, İsmail Er, Ömer Güvenç, Sanlı Sarıalioğlu, Bilal Meşe, Faik Gürses, Adnan Aybaba, Fatih Doğan, Zafer Arapkirli, Basri Baykoç, Metin Çakmak, Gültekin Onay.
BEŞİKTAŞ GAZETESİ, BEŞİKTAŞLI YILIN FUTBOLCUSU
SERGEN YALÇIN
Bir yıl boyunca süren oylama bitti!.. Her hafta maçtan sonra spor yazarlarının tek tek görüşleri alındı. BJK’yı takip eden ve yazan yorumcular ve köşe yazarları Beşiktaş Gazetesi için juri üyeliği yaptı. Sonuçta, Beşiktaş Gazetesi tarafından düzenlenen geleneksel yılın futbolcusu yarışması da lig gibi bitti!.. Beşiktaş Gazetesi “Beşiktaşlı Yılın Futbolcusu Yarışması-1”de sonuçlar belli oldu. Spor yazarları tarafından yapılan oylama sonuçlandı. Ligin bitimi ile birlikte tüm maçlarda forma giymemesine rağmen, oynadığı maçlarda göz dolduran Sergen Yalçın en göze batan oyuncu seçildi. Spor yazarları tam 5 maçta oyuncu beğenmeyip isim belirtmezken, 34 maçta 6 maçla Sergen Yalçın’ı birinci yaptılar. Bunda Beşiktaş’ın bu yıl gösterdiği kötü performansında etkisi oldu. Birinci olan futbolcuya kupası önümüzdeki haftalar içinde verilecek. Kupa töreni ve Sergen Yalçın ile yapılan özel söyleşi gazetemizde tam bir sayfa ebadında verilecek. Bu özel görüntüler ve söyleşiyi kaçırmayın!.. Yakında!..
Trabzonspor ile oynanan son lig maçında göze batan futbolcu BOBO seçildi
İSMAİL ER
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: İBRAHİM AKIN
Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında dikkat çeken isim, İbrahim Akın’dı. Akın, gösterdiği performans ile maçın göze batan ismiydi. Hem iyi bir mücadele sergiledi hem güzel bir asist yaptı hem de attığı gol ile Beşiktaş’ı galibiyete taşımış oldu.
GÜLENGÜL ALTINSAY
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: BOBO
Tümer’in oyundan çıktığı anda Siyah-Beyazlı takımda gol ümitlerinin tamamiyle Okan Buruk ve Kleberson’un etkinliğine, Bobo ve Gökhan Güleç’in yırtıcılığına kalmıştı. Trabzonspor karşılaşmasında Bobo’nun golü bu inadın sonucuydu.
BASRİ BAYKOÇ
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: KORAY AVCI
Beşiktaş, Bordo-Mavililer karşısında göze batan oyuncusu sakatlanana kadar İ. Toraman, özellikle de Koray Avcı, mükemmel oyunu ile göz doldurdu. Bu iki isim, Beşiktaş’ın sadece en geri bölgede savunma direnciyle ayakta kalmasını sağlıyordu.
ATIF KEÇECİ
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: TÜMER METİN
Beşiktaş’ın İzmir’de oynadığı Trabzonspor karşılaşmasında saha içinde dikkatleri üzerinde toplayan isim, Tümer Metin’di. Tümer, sakatlanıncaya kadar gerekli olan mücadelesini oyuna yansıttı. Ve gösterdiği performans ile maçın yıldızıydı.
ADNAN AYBABA
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI:İBRAHİM AKIN
Sezonun son maçında Trabzonspor gibi bir güçlü bir rakibi 90. dakikada devirdi ve sezonu ezeli rakiplerinin ardından üçüncü sırada kapadı. Beşiktaş’ı galibiyete taşıyan golü İbrahim Akın atmıştı. Genç İbrahim’i bu maçta çok beğendim.
FAİK GÜRSES
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: KORAY AVCI
Sezon başından bu yana gerek mücadelesiyle, gerek performansıyla dikkat çeken isim Koray Avcı’ydı. Trabzon karşılaşmasında özellikle Koray Avcı saha içinde güzel bir oyun sergiledi ve oyununda kopmalar olmadı, vazgeçmedi. Maçın yıldızıydı.
TURGAY DEMİR
TRABZONSPOR – BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: BOBO
Sahanın en iyisi Bobo’ydu. Arkadaşlarının oyundan koptuğu anlarda bile tek başına mücadele etti. Ve hiç vazgeçmedi. Gösterdiği performansla birlikte değerlendirdiğimiz zaman Bobo, saha içinde oyunuyla gerçekten çok etkileyici idi.
FATİH DOĞAN
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: BOBO
Maçın yıldızı Bobo’ydu. Beşiktaş’a geldiğinde herkes tarafından eleştirilmişti. Ama ben umutluydum. Bobo sadece Trabzonspor maçında Beşiktaş’ı üçüncü sıraya taşımadı aynı zamanda Beşiktaş’ın başarısında da yüzde 50 katkısı oldu.
İLKER ATEŞ
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: BOBO
Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasında Bobo oldukça iyi bir performans sergiledi. Attığı gol ile de gösterdiği performansı pekiştirdi. Saha içinde sürekliliği olan bir oyun sergiledi ve dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Onun için Bobo diyorum.
ÖMER GÜVENÇ
TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: 1-2
FUTBOLCU ADI: KORAY AVCI
Beşiktaş’tan Koray Avcı, Trabzonspor karşılaşmasında gösterdiği performans ile göze batan oyuncular arasında bulunuyordu. Bu nedenle Beşiktaş’ın Trabzonspor ile deplasmanda oynadığı son lig maçında Koray Avcı diyorum.
BEŞİKTAŞ’IN OYNADIĞI MAÇLAR VE YILIN FUTBOLCUSU YARIŞMASINDA SPOR YAZARLARININ VERDİĞİ OYLARIN SONUÇU AŞAĞIDADIR:
1. Hafta: Kayserispor-Beşiktaş : 1-1
Yıldız Futbolcu : Koray
2. Hafta: Beşiktaş- Denizlispor : 2-0
Yıldızı Futbolcu : Koray
3. Hafta: Gençlerbirliği-Beşiktaş : 0-2
Yıldız Futbolcu : Kleberson
4. Hafta: Beşiktaş-Diyarbakırspor : 1-1
Yıldız Futbolcu : Kleberson
5. Hafta: Çaykur Rize-Beşiktaş : 1-0
Yıldız Futbolcu : Cordoba
6. Hafta: Beşiktaş-Fenerbahçe : 1-2
Yıldız Futbolcu : Kleberson
7. Hafta: Ankaraspor-Beşiktaş : 2-0
Yıldız Futbolcu : Yok
8. Hafta: Beşiktaş-Samsunspor : 3-2
Yıldız Futbolcu : Sergen
9. Hafta: Beşiktaş-Kayserispor : 0-0
Yıldız Futbolcu : Cordoba
10. Hafta: Konyaspor-Beşiktaş : 0-1
Yıldız Futbolcu : A.Hassan
11. Hafta: Beşiktaş-Ankaragücü : 4-2
Yıldız Futbolcu : Tümer
12. Hafta: Malatyaspor-Beşiktaş : 1-1
Yıldız Futbolcu : Cordoba
13. Hafta: Beşiktaş-Gaziantep : 0-1
Yıldız Futbolcu : Yok
14. Hafta: Sivasspor-Beşiktaş : 1-3
Yıldız Futbolcu : A.Tandoğan
15. Hafta: BJK-Vestel Manisa : 3-1
Yıldız Futbolcu : İ. Akın
16. Hafta: Galatasaray-Beşiktaş : 3-2
Yıldız Futbolcu : İ.Toraman
17. Hafta: Beşiktaş-Trabzonspor : 0-1
Yıldız Futbolcu : Yok
18. Hafta: Beşiktaş-K. Erciyes : 2-2
Yıldız Futbolcu : Sergen
19. Hafta : Ertelendi
20. Beşiktaş-Gençlerbirliği : 2-1
Yıldız Futbolcu : Ali Güneş
21. Hafta: Diyarbakır-Beşiktaş : 1-3
Yıldız Futbolcu : Sergen
22. Hafta: Beşiktaş-Çaykur Rize : 0-1
Yıldız Futbolcu : Yok
23. Hafta: Fenerbahçe-Beşiktaş : 2-2
Yıldız Futbolcu : Sergen
24. Hafta: Beşiktaş – Ankaraspor : 3-0
Yıldız Futbolcu : Sergen
25. Hafta: Samsun-Beşiktaş : 1-3
Yıldız Futbolcu : G. Güleç
26. Hafta: Kayserispor-Beşiktaş : 0-1
Yıldız Futbolcu : A. Hassan
27. Hafta: Beşiktaş-Konya : 0-1
Yıldız Futbolcu : Yok
Hafta (Erteleme):Denizli-Beşiktaş : 1-1
Yıldız Futbolcu : Kleberson
28. Hafta: Ankaragücü-Beşiktaş : 2-3
Yıldız Futbolcu : İ. Üzülmez
29. Hafta: Beşiktaş-Malatya : 2-2
Yıldız Futbolcu : Sergen
30. Hafta: Gaziantep-Beşiktaş : 2-2
Yıldız Futbolcu : G. Güleç
31. Hafta: Beşiktaş-Sivasspor : 0-1
Yıldız Futbolcu : Bobo
32. Hafta: V.Manisa-Beşiktaş : 0-1
Yıldız Futbolcu : Koray Avcı
33. Hafta: Beşiktaş-Galatasaray : 1-2
Yıldız Futbolcu : Tümer
34. Hafta: Trabzon-Beşiktaş : 1-2
Yıldız Futbolcu : Bobo
Bir sezon böyle geçti
Türkiye Kupası sahibi Beşiktaş’ta en istikrarlı futbolcu Kleberson oldu. Sadece üç kişi kırmızı kart gördü
Muzaffer TOPAL
Beşiktaş ligde kötü, kupada ise iyi bir sezon geçirdi. Türkiye Kupası’nı alan Beşiktaş Türkiye Süper Ligi’nde ne yazık ki bekleneni veremedi. Oynadığı 34 maçta 54 puan toplayan ve ligi üçüncü bitiren Kara Kartal taraftarını mutlu edemedi. Önümüzdeki sezon için kolları sıvayan ve birçok transferi arda arda yapan Beşiktaş şimdi 2006-2007 yılı için şampiyonluk hesapları yapıyor. Geçen sezon centilmen bir takım görünümü çizen Beşiktaş sadece üç kırmızı kart gördü. Kırmızı kartla oyun dışı kalan futbolcular ise, Ali Tandoğan, Ailton ve Koray Avcı oldu. Sarı kartlarda ise, Ahmed Hassan ve Çağdaş Atan’ın beraberliği söz konusu. Ahmed Hassan ve Çağdaş Atan 8 sarı kart görürken, Ali Güneş 7, Koray Avcı 6, Ali Tandoğan 4 sarı kart gördü. Diğer yandan istikrarlı futbolcular olarak da yapılan istatistikte Brezilyalı futbolcu Kleberson başı çekti. En çok oynayanlar; Kleberson 2.761 dk., Koray Avcı 2.563 dk., Oscar Cordoba 2.520 dk., İbrahim Toraman 2.489 dk., İbrahim Üzülmez 2.025 dk. olarak belirlendi.
En çok gol atan
GÖKHAN GÜLEÇ
İkinci yarıda gelen Gökhan Güleç 7 gol attı, Sergen Yalçın ise 6 golle ikinci oldu
Didem TUTAL
Gökhan Güleç Beşiktaş’a ikinci yarı geldi. Onun için bazıları “Bu futbolcu henüz daha genç Beşiktaş’a uyum sağlayamaz” dedi. Bazıları ise, Gökhan Güleç’in Beşiktaş’ın futbolcusu olmadığını söyledi. Ama Gökhan Güleç, Beşiktaş için umut oldu. İkinci yarıda oynadığı tüm maçlarda göz doldurdu. Gol atmasa bile yırtıcı ve savaşçı oyuncu sitiliyle beğeni topladı. Rakip takımların defansları için korkulu rüya oldu!.. Genç Gökhan işin ilginç yanı diğer futbolculardan daha az oynamasına rağmen en çok gol atan Beşiktaşlı oldu. Gökhan Güleç rakip kalenin filelerini tam tamına 7 kez havalandırdı. Gökhan Güleç’in ardından ise 6 golle Sergen yalçın geldi. Süper solak Sergen Yalçın’da Gökhan Güleç gibi bir çok maçta oynamamasına rağmen takım arkadaşlarından daha çok gol attı. Sergen 6 golle Gökhan Güleç’in hemen peşinde yer aldı. Tümer Metin’de aynen Sergen Yalçın gibi 6 gol attı. Tümer’de birçok maçta görev almadı ama sahaya çıktığı her maçta takımını sırtladı. 5 gol atan Ahmed Hassan ise, önümüzdeki sezon Beşiktaş’ta olmayacak ama oynadığı maçlarda çoğu zaman göz doldurdu. Yine ikinci yarı kiralık olarak gelen genç bir futbolcu da 5 gol atttı. Bobo attığı gollerle arkadaşlarını geçti.